Fatih Projesi sürecinde yaşananlar...

Kodla Büyü

BesSTy

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
549
Merhabalar, bu yazdıklarımı eleştiri vs.. gibi değerlendirebilirsiniz.. Anlatılanlar tamamıyla gerçek.. Süreçin en başından beri işin içinde tüm iyi niyetimle bu projeye inanmış biri olarak ve yanlışı ile doğrusu ile komisyonlarda yer almış eğitimlerde bulunmuş eğitimler vermiş biri olarak siz samimi zümrelerime bir nevi içimi dökmek olarakta algılayabilirsiniz.


2012 Mayıs Faz 1 tahtaların gelmesi ile süreç başladı. 32 adet tahta ve 131 uç keşfi ayrıca bir döküman kamera ve bir tane de çok fonksiyonlu yazıcı gönderildi. Heyecanlı idim.. Tahtaları yapılandırma işine yeni eğitim öğretim yılında başladım. Buradaki arkadaşların yardımıylada gayet başarılı bir şekilde tüm tahtaları yapılandırdım. BT rehber öğretmen idim.. Elimden geldiğince sene boyunca öğretmenlere bu konuda rehberlik etmeye başladım.. Ta o zamanlarda ballandıra ballandıra EBA yı anlattım ... EBA o zaman daha emekleme aşamasında idi.. Şu an biraz daha iyi bir nokta da sanırım ..Sonra eğitmen eğitimine gittik.. Eğitmen eğitimi veren arkadaşlarda gerçekten içeriği en iyi şekilde verdiler.. İşte sizinde ilk bildiğiniz uygulama olan Starboard üzerinde çok durdular vs.. İşin komik tarafı kendileri Teknik Eğitim mezunu bir ilçenin BT Eğiticisi idi.. Sanırım Meslek liselerine tayinleri olmadığından ve ilçe de ki rahat konumlarından ötürü pek işin o taraflarında gözleri yok idi.. Teknik Eğitim BÖTE tartışmasına girmeyecem ama orada şöyle bir itirazım olmuştu.. Kursiyerlerin hepsi BÖTE mezunu idi adam gelmiş bana öğretim tasarımı vs... gibi BÖTE den aşina olduğumuz vs konularda ahkam kesiyordu... Ki orada da bu konuda itirazım olmuştu.. Bu nokta tartışılabilir bir nokta sadece yanlışı vurgulamak istedim.. Hatta bildiğiniz üzere Ankara da Eğitikteki bir çok kişi ve en sorumlu kişi bile ve arada BÖTE ye laf atan arkadaş bile Elektirik-Elektronik öğretmeni Çok çalışkan ve disiplinli birisi ama bizim böte ile bir alıp veremediği var işte :)

Neyse sonra bir heyecanla öğretmen eğitimlerine başladık öğretmenleri motive etmek için çok uğraştık ama ne yaparsak yapalım starboard vs öğretmenler için içerik hazırlamaya uygun bir program değildi.. Malesef bir çok kursta bir iki öğretmen dışında devam eden olmadı.. Bir süre sonra tahtaların wifi alıcıları anahtarlrı sökülmeye başlandı donanımsal sorunlar başgöstrmeye başladı.. Öğretmenler için tahtalar film izletme video izletme aracı olmaktan öteye gidemedi .. 2013-2014 senesinde dershanelerin yayınları ile birlikte tahtalara yeni imajı yükledim.. Ama malesef öğretmenlerimiz gerekli çalışmayı yapmadıkları ve gerekli ders hazırlıklarını da yapmadıkları için tahtalar sadece elektirik tüketen arada görsel anlamda matertal olarak kullanacakları projeksiyon ötesi bir cihazdan fazlası olamadı..

O sene bir hizmetiçi eğitime daha gittim .. Pardus eğitimi idi.. Baya kişi o eğitimi aldı.. Tamam dedik tahtalar kesin Pardus olacak dendi.. Ankara da idik.. Hatta ET pardus yazılımı hazırlanmış ve bunun içinde en azından ilk sürümünde gerçekten basit araçlar bulunmakta idi.. Ayrıca Fatih projesinde Ankara merkezde görev alanların maaşları ile ilgili dudak uçuklatan rakamlar dönüyordu o sıra... Bu da bir dip not aklınıza gelecektir.. Eğitimden döndük ben bir heves dedim Pardus daha iyi olacaktır.. En azından virüs derdi olmayacak daha özelleştirilebilir araçlar olacak öğretmenler bu sayede farklı bir işletim sistemi denemiş olacak belki kendi evlerinde de okullarda da bu sayede açık kaynak yazılım olacak.. Gerçekten devrim gibi bir şey olacaktı.. Sonra öğrendik ki Faz 2 ler Win 8 içinde Wmare ile Pardus var idi.. O arada ET içerik hazırlama programı da değişti tabi.. Onla ilgili bir güncelleme eğitimi aldık.. Ama olan pardus eğitimlerine oldu gitti o kadar masraf.. emek .. umut. vs..


O sene altyapı için geldiler komisyon kurdular .. Komisyonda elektirik öğretmeni dışında ve benim dışımda altyapı kontrolünü yapan kimse yoktu .. SAdece imzaya gelmişlerdi.. İşi yapan adamlar taşerondu.. En az 6 ay sürdü Son 1 ay sürekli gece 8-9 lara kadar kontrolleri yapıyor idim.. Prizler sökülüyor.. Vidalamalr düzgün değil .. Eğimler düzgün değil... Patchlemeler yanlış vs... Adamlarla boğazlıyacaktık birbirimizi artık.. Şirket yetkilisi bir yandan baskı yapıyor hocam kabulü ver artık diye.. Taşeronlar işe girdiklerine pişman hesapladıkları yevmiyeden daha fazlası tutuyor.. Benim istediğim her ek istek onlara ekstra ücret gibi.. Bu ortamda ne kadar sağlıklı bir şekilde olacaksa en son kabülü yaptık .. Tabi sonradan farkettiğim eksiklikler illa oldu.. Mesela kat planları yanlış çizilmiş.. Uç numaraları patchlemeler yanlış yapılmış.. O kadar kontrole rağmen 131 uç olan bir ortamda illa yanlılık çıkmış idi.. Defalarca ilgili şirkete bildirilmesine rağmen bir Allah'ın kulu gelmedi... Ben gerekli düzenlemeleri kağıt üstünde yapıp iletmeme rağmen... Görüştüğüm bir şirket yetkilisine dedim kesin kabulde işiniz illa düşecek ama sanırım bu kesin kabul işleri masa başı yapılacak gibi me geliyor.. Altyapı yapılmasına rağmen tabi internet yok.. İnternet yaklaşık 1.5 sene sonra geldi.. Fiberi kast ediyorum...


Sonra bir gün altyapı şirketinden birileri geldi.. Acces Pointler dışarı alınacakmış.. :=) Eee dedim niye en başta öyle yapmadılar.. Aksaklıkları en başta farkedememişler... Acces pointlerin gücü ethernetten gelecekmiş :) Tabi elimde şimdi 32 adet Acces Point adaptörü mevcut.. Hatta bazı okullarda tahtaların içinden çalınmış.. Fiyatlarıda yüksek cihazlar.. Hal böyle olunca Acces Pointlerin bağlı olduğu switch değişmek zorunda kaldı bugün geldiler onu değiştirdiler.. Eskisi ne olacak dedim sizde kalacak dediler.. Artık bir ara isterler sanırım.. Bu anlattıklarım ET ve altyapı süreci...

Bir de tablet kısmı var Yaklaşık 777 adet tablet dağıttım 2014 Mayısta.. Listeleri çok güzel tuttum..Ama bir süre sonra tabletler oyun aracı oldu.. Sözde tahtalarla entegre olup öğrenciler derste kullanacaktı.. DAğıtması ayrı bir dert takibi garantisi ayrı bir dert idi.. Bir süre sonra sürekli arıza gelmeye başladı :) Sonra idarecilere listeleri vermeme rağmen okulla ilişik kesenlerden tabletleri almayı unuttukları oldu.. Hatta okulu bırakıp hiç gelmeyenler oldu... Tabletini satanlar olmuş.. Şu an 700 adet öğrenci tableti ne durumda bilemiyorum.. Yaklaşık 1,5 yıl oldu.. Artık garantiye yollamıyorum da zaten BT rehberliği bıraktım.. Okulda tablet falanda görmüyırum arada şifresini unutuyor öğrenciler onlara şifre yeniliyorum .. İdarecilerimiz sağolsıun TİF ten kayıtlarını bile almamışş .. Başka okula giden öğrencileri öyle yolladılar defalarca uyarmama rağmen.. Ben bu konuda ilgili bilgilendirmeleri evrakla yaptım.. Kendimi sağlama aldım.. Artık kendileri düşünsün.. Sözde her sene 9 lara dağıtılacaktı.. Hikaye oldu.. Sanırım bu yanlıştan dönüldü.. Ya da yine seçim bekleniyor.. Geçen mayısta bir parti dağıtmışlardı yine


Bir BT öğretmeninin Fatih Projesi ile Sınavı sanırım.. Gerçekten halen inandığım bir proje ama işi ehline vermek sureti ile.. BÖTE mezunları öğretim tasarımı içerik yönetimi içerik yapılandırma.. Bir eğitimin bilgisayar ortamında nasıl yapılandıralacağı .. Eğitimi hedef kitleye uygun olarak görsel tasarım ve içerik tasarımı öğelerine dikkat ederek nasıl yapılandıracağını bu ülkede en iyi bilen insanlardır.. Bu alanda yetişmiş kişilerdir.. Yeterki Projenin her noktasında BÖTE mezunları yer alsın.. Ve altyapı kısmında da tabiki işin takibi ve kontrolü noktasında dikkatli olmak gerekiyor.. Yani birileri İlçe MEM lerde yerinden olacak diye ya da Ankara larda yıllarca kök salmışlar diye onların işi olmamalı bizler EBA da ki portallarda olmalıyız.. İçerik hazırlama da olmalıyız.. Ve aklıma gelen bir çok şeyde..Sizlerde ekleme yapabilirsiniz. Benim harcanan paralara gerçekten vicdanım sızlıyor... Allah bu işten haksız kazanç elde edenlerinde işlerini bozssun inş..

Çok uzun bir yakınma oldu.. Sonuna kadar sabredip okuyanlara teşekkür ederim.. Oh be rahatladım

Kalın sağlıcakla .. İyi tatiller..
 
Bu arada döküman kamera kutusunda duruyor ... Pek kullanan olmadı teşvik etmeme rağmen.. Bir de yazıcı iyi güzel ama çok kullanıldığından bakımları çok para tutuyor...
 
Gayet içten yazmışsınız.. Ve doğru şeyler..
Yazdıklarınızın her aşamasına katılıyorum hocam... :+1:
 
İşin en kötü tarafı ne biliyormusunuz sayın hocalarım.. Bir kişi tarafından bile takdir edilmemek .. Çabalarımızın görülmemesi.. Belki bu yüzden kendi kendimizi değersizleştirmemiz.. Şurada bir hocamızın olumlu yorumu bile beni öylesine mutlu ederken... Bazen şu aklıma geliyor.. Sanırım bizler takdir edilmeye değer görmeye ihtiyaç duyan ya da en azından bunu bekleyen bir zümreyiz...
 
benzer süreçleri yaşadık çoğumuz.
bi süre sonra baktım ki projenin sahibi ben miyim? ne kasıyosun kendini. kimsenin umrunda değil.
bötelileri sevmeyen şahsın tek bildiği bötelilere laf sokmak. proje çöpe dönmüş adam btrlere laf sokuyor.
bi şeyler iyi olsun diye uğraştıkça hiç bişeyin olmadığını görüyosun ve bu da motivasyon kaybı olarak dönüyor.
bir dönem boyunca bir tableti aktif edemedik. aramadığım ulaşmadığım yer kalmadı. ama nafile. bu saatten sonra dert eder miyim? etmem.
 
samimi bir yazı olmuş... Hocam bu millete emeklerin için Allah razı olsun. "İyilik yap denize at " demişler. Maalesef öğretmen olarak çocuklara aferin, aferin diye diye belli bir yerden sonra başımızın okşanmasını ve aferin denilmesini Bekliyoruz. Meslekte 13.yılım 8. senemde farkettim bu söylediklerimi. Ve kişiler şahıslar için çalıştığımı farkettim. O yüzden çalışmaların tümü "Cenabı Allah'ın yeryüzünde halifesi olan İNSAN " için olmalı.
Borsayı takip eden biri olarak "Sakız alın sakız satın, ekonomiye can verin " demişti bakan. sen memur olarak kazandığını harcamazsan, hep biriktirirsen benim gibi ekonomi nasıl canlanacak. Bayan arkadaşlar alınmasın ama onlar olmasa koskoca 24 dairelik öküzü (ortak bir öküzde yeğdir buzağı demiş atalar) 100 bine 200 bine kime satacaklar. bu ülkede özelleştirmeler oldu, bizler kişilerin aldığı komisyonları konuştuk, kişilerin kimlere peşkeş çektiklerini konuşmadık. Zamanında antepten konukoğluna "safını belli et " dediler, "nakıpoğlu'na kız verdi aldılar" ne karları oldu. Tüm antebin dağı taşı bunların. 2b 3b vs bilmem yasalar bunlar için çıktı. 21 yaşında milletvekili seçme ve seçilme yaşı dediler, kaç tane öğretmen aday olabiliyor. bu ülkeyi ya doktor, ya avukat, ya (başka para kimde?) bunlar yönettiler. Biz her zaman için şak şakçıydık. Halen de öyleyiz. Ben bu gün Türk eğitim senden istifa ettim. Niye; her masaya oturduklarında ücret konuştular , çocuklarımız büyüyordu kimse onları düşünmedi, eğitimden geleceklerinden kimse konuşmadı. Ne de olsa genç bir nüfus var eşşek gibi çalışsın, şimdiki kodaman (koltuk sahipleri) lar yesinler. Yarın bizim çocuklarımız ne olacak diye hiç bir sendika tartışmadı. Bizim neme lazımcı yalaka arkadaşların hepsine sormak istiyorum, eğitim birsene niye geçtiniz. Hanım da diyor "sen de geç" niye diye sormuyorum bile çünkü bir koltukta oturmamı istiyor, bu niyetini bildiğim için "başkalarının hakkını yemek için mi" diyorum.
Keşke sen bu başlığı içinizi dökün diye açsaydın.
illerin sınavlarını mebbis'e aldılar; niye biliyor musun hep şikayet ettim, hep. hala da ediyorum. Geçen milli eğitim müdürü ve şube müdürünü şikayet ettim. İlçeden teklif geldi. Seni kabul komisyonuna alalım, diye. Oraya oturrum hocam, 8-9 kadar çalışmam. Bir gün okula müfettiş geldi, 2 fotokopi makinası ve 5 projeksiyon almıştım. Köy okulu. Faturalarını sordu. gösterdim. Sonra masanın üstünde bir kutu tebeşir gördü. "bunların faturası" dedi. Cebimden aldım hocam dedi. Sonuçta senelerce okulun lojmanında oturdum fena mıydı; "hocam" dedi "hangi memur cebinden kurumuna bişey alıyor, enayimisin sen"....
Bu laf ogün hoşuma gitmişti, çünkü buna ihtiyacım vardı(şimdilerde eleştiriyorum), okul 5 derslikli bir okul yaptırmıştım 8 sene de bir çok emek vermiştim haklıydı adam.
Bir gün arkadaş aradı, oğlum biz ilçeye gidiyoruz, şu şu müdürleri çağırmışlar takdir yazmışlar sen gelmiyor musun, bütün okul müdürlerine verdiler dedi. Bu bizim ikinci takdir belgemiz.
Yok benim haberim dedim. " abdestli namazlı bir adamsın , çalışkansın da, seni niye çağırmadılar ki " dedi. Abdest - namaz benim için, çalışmak da dedim "iki günü bir birine müsavi olan hüsrandadır" peygamberin şefaati için dedim. neyse sonradan öğrendim ki ölçü, ne abdest ne namaz, ne de çalışmak mı; sendikaymış.
senin dediğin gibi hiçbir ihaleye eksik teslim almadım, okulun çatısının altındaki kaplama ince olmuş diye söktürdüğüm bile oldu. Ne oldu soruşturmayla bizi görevden alıp ihaleyi öyle teslim aldılar. Ama olsun...
Doğuda "murat hoca ve İsmail bu sokaktan" geçemez diye yibonun kömür ihalesini almadığımız için çok tehditler yedik. Camlarımız taşlandı, hayatımız tehdit edildi.
güneydoğuda adam tırla okula kömür getirmiş "sen git olum, şube müdürün gelsin, adam gibi teslim etsin" dediğim için izinli olduğum bir zamanda teslim edildi.
ve son bulunduğum yerde iki senedir sınav komisyonlarını şikayet ediyorum, en sonunda mebbis'e alındı da herkes rahat etti.
Tüm bunlar bizi yetiştirdi, olgun meyveyi taşlarlar.
Diyeceğim o ki hocam, "yaradılanı sev yaradan dan ötürü" "amaç yeryüzündeki Cenabı Hakkın Halifesi insana hizmet etmek" "iki günü bir birine eşit olan ziyandadır" "Dünyada her istediğin olsa, ağzından çıkan söz seni bulmasa imtihana ne gerek" sözlerinden dilediğini al.
Son söz olarak haksız bir şekilde o koltukları kirleten milleti cahil bırakan kodaman arkadaşlarım(isim vermeyeceğim, kimi şube müdürü, kimi milli eğitim, kimi müfettiş, kimi talim terbiye kurulu ......), milleti oy için birbirine kırdıran siyasi liderlerim(akp-hdp);
Herkesin bir hesabı olabilir, Ama elbette ki Cenabı Allah'ın da bir hesabı vardır. Hakk sillesinin sedası yoktur, bir geldi mi devası yoktur.
Hakkımı sizlere helal etmiyorum. Ben işimi yapar, keyfime bakarım, eğer siz allah için çalışıyorsanız (milliyeti dini önemli değil, türkiye milliyetçisi olarak) dua ederim. Kese ve kasalarınız içinse "allah ıslah eylesin" iyilerle karşılaştırsın.
Bi şey daha ekleyim; hep kendinizden aşağılara bakın dediler, inançsız arkadaşlar yanlış anlamasın
"biz müslümanız günah işleyince el açıp allah a tevbe ediyoruz" , "bazı müslümanlar veya müslüman (münafık demiyorum) olduğunu zannedenler de malumpartiye ve sendikaya geçiyor, tüm geçmiş günahları örtülüyor" peki, inançsız arkadaşlar ne yapıyor. Bize tevbe kapısı açık...
 
mse' Alıntı:
samimi bir yazı olmuş... Hocam bu millete emeklerin için Allah razı olsun. "İyilik yap denize at " demişler. Maalesef öğretmen olarak çocuklara aferin, aferin diye diye belli bir yerden sonra başımızın okşanmasını ve aferin denilmesini Bekliyoruz. Meslekte 13.yılım 8. senemde farkettim bu söylediklerimi. Ve kişiler şahıslar için çalıştığımı farkettim. O yüzden çalışmaların tümü "Cenabı Allah'ın yeryüzünde halifesi olan İNSAN " için olmalı.

@mse ve @bessty hocam yazdıklarınız için teşekkürler. Ama özellikle @mse hocama yukarıda belirttiğim cümleleri için ayrıca teşekkürler.
 
Ben bu projeye çok yüksek bekletinler içinde girmedim ama idealist öğretmenlerin ve öğrencilerin eline verilmiş büyük bir imkan olarak baktım ve bu idealist öğretmen ve öğrencilerin sayısı çok az çıkacaktır ama olsun imkansızlık kötü birşey.Bir bahçıvan bir gül için bin dikene su verir sözü gereğince bu idealist öğretmen ve öğreciler için tüm okullara tahta ve tüm öğrencilere tablet verilmesi de böyle bişey.
 
ismailt' Alıntı:
Ben bu projeye çok yüksek bekletinler içinde girmedim ama idealist öğretmenlerin ve öğrencilerin eline verilmiş büyük bir imkan olarak baktım ve bu idealist öğretmen ve öğrencilerin sayısı çok az çıkacaktır ama olsun imkansızlık kötü birşey.Bir bahçıvan bir gül için bin dikene su verir sözü gereğince bu idealist öğretmen ve öğreciler için tüm okullara tahta ve tüm öğrencilere tablet verilmesi de böyle bişey.

Keşke idealist öğretmen ve öğrencilerin performans değerlendirmeleri hakkaniyetli ve doğru bir şekilde yapılıp bunlara daha fazla kaynak ayrılabilse. Ama ortada kaynak yönetimi diye bir şey var. Sen özden ziyade şekle bakarsan, içerik üretmeden ve insana yatırım yapmadan, cihazlara asıl görevi verirsen, bu şekilde kör topla ilerleyen, hatta ilerlemeyen bir sistem ortaya çıkar.

İşin kötü tarafı da öyle kötü umutsuzluğa kapılıyorum ki, sistem hiçbir zaman düzelmeyecek ve sistemin içinde çarklar bizi eze eze istediği yılgın, bezgin, amaçsız hale getirecek diye düşüyorum. Çoğunlukla bu düşüncedeyim ama bazen bazı olaylar oluyor, bazı kişilerle karşılaşıyorsunuz, yeniden azim ile umut ile doluyor içim ama fazla uzun sürmüyor maalesef.
 
mse' Alıntı:
samimi bir yazı olmuş... Hocam bu millete emeklerin için Allah razı olsun. "İyilik yap denize at " demişler. Maalesef öğretmen olarak çocuklara aferin, aferin diye diye belli bir yerden sonra başımızın okşanmasını ve aferin denilmesini Bekliyoruz. Meslekte 13.yılım 8. senemde farkettim bu söylediklerimi. Ve kişiler şahıslar için çalıştığımı farkettim. O yüzden çalışmaların tümü "Cenabı Allah'ın yeryüzünde halifesi olan İNSAN " için olmalı.
Borsayı takip eden biri olarak "Sakız alın sakız satın, ekonomiye can verin " demişti bakan. sen memur olarak kazandığını harcamazsan, hep biriktirirsen benim gibi ekonomi nasıl canlanacak. Bayan arkadaşlar alınmasın ama onlar olmasa koskoca 24 dairelik öküzü (ortak bir öküzde yeğdir buzağı demiş atalar) 100 bine 200 bine kime satacaklar. bu ülkede özelleştirmeler oldu, bizler kişilerin aldığı komisyonları konuştuk, kişilerin kimlere peşkeş çektiklerini konuşmadık. Zamanında antepten konukoğluna "safını belli et " dediler, "nakıpoğlu'na kız verdi aldılar" ne karları oldu. Tüm antebin dağı taşı bunların. 2b 3b vs bilmem yasalar bunlar için çıktı. 21 yaşında milletvekili seçme ve seçilme yaşı dediler, kaç tane öğretmen aday olabiliyor. bu ülkeyi ya doktor, ya avukat, ya (başka para kimde?) bunlar yönettiler. Biz her zaman için şak şakçıydık. Halen de öyleyiz. Ben bu gün Türk eğitim senden istifa ettim. Niye; her masaya oturduklarında ücret konuştular , çocuklarımız büyüyordu kimse onları düşünmedi, eğitimden geleceklerinden kimse konuşmadı. Ne de olsa genç bir nüfus var eşşek gibi çalışsın, şimdiki kodaman (koltuk sahipleri) lar yesinler. Yarın bizim çocuklarımız ne olacak diye hiç bir sendika tartışmadı. Bizim neme lazımcı yalaka arkadaşların hepsine sormak istiyorum, eğitim birsene niye geçtiniz. Hanım da diyor "sen de geç" niye diye sormuyorum bile çünkü bir koltukta oturmamı istiyor, bu niyetini bildiğim için "başkalarının hakkını yemek için mi" diyorum.
Keşke sen bu başlığı içinizi dökün diye açsaydın.
illerin sınavlarını mebbis'e aldılar; niye biliyor musun hep şikayet ettim, hep. hala da ediyorum. Geçen milli eğitim müdürü ve şube müdürünü şikayet ettim. İlçeden teklif geldi. Seni kabul komisyonuna alalım, diye. Oraya oturrum hocam, 8-9 kadar çalışmam. Bir gün okula müfettiş geldi, 2 fotokopi makinası ve 5 projeksiyon almıştım. Köy okulu. Faturalarını sordu. gösterdim. Sonra masanın üstünde bir kutu tebeşir gördü. "bunların faturası" dedi. Cebimden aldım hocam dedi. Sonuçta senelerce okulun lojmanında oturdum fena mıydı; "hocam" dedi "hangi memur cebinden kurumuna bişey alıyor, enayimisin sen"....
Bu laf ogün hoşuma gitmişti, çünkü buna ihtiyacım vardı(şimdilerde eleştiriyorum), okul 5 derslikli bir okul yaptırmıştım 8 sene de bir çok emek vermiştim haklıydı adam.
Bir gün arkadaş aradı, oğlum biz ilçeye gidiyoruz, şu şu müdürleri çağırmışlar takdir yazmışlar sen gelmiyor musun, bütün okul müdürlerine verdiler dedi. Bu bizim ikinci takdir belgemiz.
Yok benim haberim dedim. " abdestli namazlı bir adamsın , çalışkansın da, seni niye çağırmadılar ki " dedi. Abdest - namaz benim için, çalışmak da dedim "iki günü bir birine müsavi olan hüsrandadır" peygamberin şefaati için dedim. neyse sonradan öğrendim ki ölçü, ne abdest ne namaz, ne de çalışmak mı; sendikaymış.
senin dediğin gibi hiçbir ihaleye eksik teslim almadım, okulun çatısının altındaki kaplama ince olmuş diye söktürdüğüm bile oldu. Ne oldu soruşturmayla bizi görevden alıp ihaleyi öyle teslim aldılar. Ama olsun...
Doğuda "murat hoca ve İsmail bu sokaktan" geçemez diye yibonun kömür ihalesini almadığımız için çok tehditler yedik. Camlarımız taşlandı, hayatımız tehdit edildi.
güneydoğuda adam tırla okula kömür getirmiş "sen git olum, şube müdürün gelsin, adam gibi teslim etsin" dediğim için izinli olduğum bir zamanda teslim edildi.
ve son bulunduğum yerde iki senedir sınav komisyonlarını şikayet ediyorum, en sonunda mebbis'e alındı da herkes rahat etti.
Tüm bunlar bizi yetiştirdi, olgun meyveyi taşlarlar.
Diyeceğim o ki hocam, "yaradılanı sev yaradan dan ötürü" "amaç yeryüzündeki Cenabı Hakkın Halifesi insana hizmet etmek" "iki günü bir birine eşit olan ziyandadır" "Dünyada her istediğin olsa, ağzından çıkan söz seni bulmasa imtihana ne gerek" sözlerinden dilediğini al.
Son söz olarak haksız bir şekilde o koltukları kirleten milleti cahil bırakan kodaman arkadaşlarım(isim vermeyeceğim, kimi şube müdürü, kimi milli eğitim, kimi müfettiş, kimi talim terbiye kurulu ......), milleti oy için birbirine kırdıran siyasi liderlerim(akp-hdp);
Herkesin bir hesabı olabilir, Ama elbette ki Cenabı Allah'ın da bir hesabı vardır. Hakk sillesinin sedası yoktur, bir geldi mi devası yoktur.
Hakkımı sizlere helal etmiyorum. Ben işimi yapar, keyfime bakarım, eğer siz allah için çalışıyorsanız (milliyeti dini önemli değil, türkiye milliyetçisi olarak) dua ederim. Kese ve kasalarınız içinse "allah ıslah eylesin" iyilerle karşılaştırsın.
Bi şey daha ekleyim; hep kendinizden aşağılara bakın dediler, inançsız arkadaşlar yanlış anlamasın
"biz müslümanız günah işleyince el açıp allah a tevbe ediyoruz" , "bazı müslümanlar veya müslüman (münafık demiyorum) olduğunu zannedenler de malumpartiye ve sendikaya geçiyor, tüm geçmiş günahları örtülüyor" peki, inançsız arkadaşlar ne yapıyor. Bize tevbe kapısı açık...


Aslında bu başlığı açma nedenim kendi içimdekileri dökmek ve bu sayede herkese aracı olmak...Ayrıca benzer süreçleri yaşayacak arkadaşların başına gelebilecekleri bir nebze anlatıp tecrübelenmelerini sağlamak ve benzer şeyleri yaşayanlarında bu tarz paylaşımlarda bulunmasını sağlamak.. Yeri geldikçe unuttuğum ayrıntıları ekleyip güncellemek isterim burayı.. Bana saf diyebilirsiniz.. Ama ne yapayım bazı şeyleri içim elvermiyor boşveremiyorum .. Sizlerde benzer tecrübelerinizi yazabilirsiniz..

Allah hepinizden razı olsun...
 
sonuna kadar katılıyorum.. bu yıl ilk defa BTR oldum.. Ama inanın koca koca öğretmenler "ya hoca bu tablete oyun nasıl yükleniyor" gibisinden kaba bir hitapla yanıma geldiler.. Dedim hocam bunlar oyun için değil amacını aşıyorsunuz.. Ya ben ne yapacam diyor bu saatten sonra çocuk oynayacak diyor.. Vay dedim vay ki ne vay.. Devletimizin paralarını bu tür şahsiyetsiz kişiler nasıl da çarçur ediyor..
Bence tekrardan düşünülüp planlanması ve mümkünse sonlandırılması gerekiyor... Teknoloji pahalıdır.. Bir kaç yıl içinde demode olur.. Bence farklı bir yatırım yapılmalıydı ama en en önce öğretmenlere okulda kaybettikleri itibarları verilmeli.. 3 kuruşluk öğrencinin, 5 kuruşluk velilerin elinde oyuncak olmamalı.. Görevlendirme saçmalığı değil de sınav ve liyakata dayalı işler yapılıp kurumun daha ciddi olması sağlanmalı..
Öğrenci merkezli eğitim maalesef ülkemizde yanlış anlaşıldı.. Bu yanlışlığında ortadan acilen kaldırılması gerekiyor..
 
Tablet saçmalık akıllı tahta desteklenmeli mumkunse ara verilmeli tekrar planlama yapilanma yapilmali ama yapilmali bence. Ama su bi gercek bu egitim sistemi bu mufredat oldukca cocuklardan bi cacik olmaz. 7 sene once osymye girdim simdi hic calismadan girsem 7 sene onceki siralamamdan daha iyi bir siralamaya sahip olabilirim
 
dengem' Alıntı:
sonuna kadar katılıyorum.. bu yıl ilk defa BTR oldum.. Ama inanın koca koca öğretmenler "ya hoca bu tablete oyun nasıl yükleniyor" gibisinden kaba bir hitapla yanıma geldiler.. Dedim hocam bunlar oyun için değil amacını aşıyorsunuz.. Ya ben ne yapacam diyor bu saatten sonra çocuk oynayacak diyor.. Vay dedim vay ki ne vay.. Devletimizin paralarını bu tür şahsiyetsiz kişiler nasıl da çarçur ediyor..
Bence tekrardan düşünülüp planlanması ve mümkünse sonlandırılması gerekiyor... Teknoloji pahalıdır.. Bir kaç yıl içinde demode olur.. Bence farklı bir yatırım yapılmalıydı ama en en önce öğretmenlere okulda kaybettikleri itibarları verilmeli.. 3 kuruşluk öğrencinin, 5 kuruşluk velilerin elinde oyuncak olmamalı.. Görevlendirme saçmalığı değil de sınav ve liyakata dayalı işler yapılıp kurumun daha ciddi olması sağlanmalı..
Öğrenci merkezli eğitim maalesef ülkemizde yanlış anlaşıldı.. Bu yanlışlığında ortadan acilen kaldırılması gerekiyor..
+1
 
Arkadaşlar çoğumuz biliyoruz Finlandiya eğitimde dünyada 1 numara. Bu ülkede yatirim TAHTALARA tabletlere değil adamlar öğretmenlerine yatırım yapıyor.
 
Bir rica. Arkadaş bu yaz bizim okula Tahtalar kurulacak. Bana ne tavsiye edersiniz?
Ne yapmam yada ne yapmamam lazım?
Sagilarimla.
 
e.kurt' Alıntı:
Bir rica. Arkadaş bu yaz bizim okula Tahtalar kurulacak. Bana ne tavsiye edersiniz?
Ne yapmam yada ne yapmamam lazım?
Sagilarimla.
Tahta teslim komisyonunda doğal olarak yer alacaaksınız.. Komisyondaki herkesin bu işe katkı verecek şekilde çalışmasını sağlayınız.. Bütün sorumluluğu tek başınıza almayın.. Tüm tahtalar takılıp sistemden teslim raporlarını imzalamadan önce tüm tahtaların donanımlarının şartnameye uygun olduğunu kontrol ediniz. Faz2 tahta şartnamesi forumda mevcut.. Ayrıca tahtaların kilitleri vb.. anahtarlarını numaralandırmasını yapınız.. Okul sınıf şemasını çıkararak tahtaları numaralandırıp tüm işlemlerinizi bu numaralandırmaya göre yapabilir. Hatta bilgisayar isimlendirmelerini bile buna göre yapabilirsiniz. Altyapı gelmeden tahtaları kullanmayın diyecem ama malesef altyapı süreci hızlı olmuyor o yüzden en azından sene başı toplantısında idare ile ortak karar alınarak altyapı gelmeden tahtaların kullanımı konusunda sıkıntı çıkabileceğine dair karar aldırın..

Tahtaların dokunmatik panellerini kontrol edin... Ayrıca teslim aldığınız her malzemeyi tutanak altına alıp iyi bir yerde saklayınız. Tutanakta okul idarecilerininde imza atmalarını sağlayın..Gerekirse evrak kayıta işletin. Servislerin bugün getirecez vs.. gibi sallamalarını umursamayın.n. Herşeyi eksiksiz teslim alıp sonlandırdıktan sonra teslim tutanaklarını imzalayın.. Sorunlu bir tahta kilidi bile olsa kesinlikle imzalamayın.. Sorunu halletsinler ondan sonra.. Bu konuda okul idaresinin arkanızda durmasını sağlayın.. Tek başınıza sorumluluk almayın..

Tereddüte düştüğünüz konularda tekrar yazabilirsiniz..

İyi çalışmalar.. Ayrıca eğer komisyon dönemi tatile denk geliyorsa bunun ek dersini de vermek zorundalar.. Görevlendirme için onay almaya çalışın.. Yoksa eylülü bekleyin..
 
arkadaşlar bize de dönem başında gelyor tahtalar. teslim komisyonunda ben de olacağım sizin yazdıklarınıza göre. peki bu komisyondaki tek sorumluluk içeren görevim sadece gelen gidenlerin kontrolü mü. yani ben açıkçası alt yapı konusunda kendimi çok yetersiz görüyorum. alt yapıdaki sorunları en azından teslim sırasında fark edemeyeceğimi düşünüyorum. işin bu noktasında yapılan hatalar kusurlarda benim sorumluluğum olacak mıdır.

bu arada yukardaki paylaşım ve bilgilendirmelerinizden ötürü hepinize teşekkür ederim. oldukça faydalı oldu.
 
Teknik şartnamelerde komisyonu ilgilendiren kısımları ve yüklenici firmaya düşen sorumlulukların kontrolünü iyi yapmanız gerekiyor.. Altyapı için çok fazla network bilgisine ihtiyaaç yok.. Gerekli kontrolleri sağlamak için vaktinizin olması lazım.. Hemen onay verin baskısından kendinizi ve komisyon üyelerinizi kurtarmanız lazım...
 
BBNET
Geri
Üst