...Fatih’in bedduası!...

Kodla Büyü

teksen

Hiperaktif Üye
Hiperaktif
Süper Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
3,489
teksen' Alıntı:
Tayyip Bey’in önsözüyle Fatih’in bedduası!

Bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı iken Tayyip Erdoğan’ın önsöz yazdığı Süheyl Ünver’in İstanbul Risaleleri kitabında da yer alan bir “beddua” var:
“Fatih İstanbul’u alıp da Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti.
Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi.
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşişi kapatıldığı yerden bulup getirdiler, huzura çıkardılar. Korktu, teskin ettiler.

‘Niçin hapsedildin’ diye sordular?
Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin’in kendisini çağırıp İstanbul’u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için remil atmasını söylediğini, remil attığını ve İstanbul’un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerinde de Konstantin’in kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti.

’Ve şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş’ dedi.
Bunun üzerine Fatih de İstanbul’un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi.

Keşiş remil attı ve şöyle dedi:
-İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak,
bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak.


Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak ’İstanbul’da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah’ın gazabına uğrasınlar!’ diye beddua etti.”

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ya ... aber=20687

ulu-onder-mustafa-kemal-ataturk-f63/ataturk-un-agac-ve-orman-sevgisi-t108926.html
 
Ayasofya Camisini Değiştirenlere Fatih Sultan Mehmed Han'ın Bedduası

Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya camiine çok önem verir. Yıllarca bakım onarım görmeyen, bakımsızlıktan adeta harabeye dönen Ayasofya'nın imarı ile yakından ilgilenir. Gerekli bakım onarımlar yapılarak Ayasofya kısa sürede mamur hale getirilir.

Fetih'den sonra, savaş hukukuna göre ganimet olarak Fatih'in şahsi mülkü haline gelen ve mal sahibi (Fatih) tarafından cami olarak vakfedilen Ayasofya hakkında , Fatih Sultan Mehmet'in kayda değer bir hassasiyeti vardır.

Evliyaullahtan olduğu bilinen Fatih Sultan Mehmet Hazretleri, şahsi vakfı olan Ayasofya Camiinin 20. yüzyılda ibadete kapatılacağını hissetmiş olmalıki, Ayasofya Camii vakıf senedinin sonuna ilginç bir not eklemiştir. Ayasofya Camii vakıf senedinde vakıf sahibi Fatih Sultan Mehmet şöyle demektedir:


İşte bu benim Ayasofya vakfiyem dolayısıyla kim bu Ayasofya'yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse, onu iptal veya tecile koşarsa,fasit veya fasık teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisinin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederse,



Aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar,camiilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek mütevelli hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterine kaydeder veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse


İfade ediyorum ki huzurunuzda,en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar!


Bu sebeple bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah'ın, Peygamber'in,meleklerin bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN,azapları hafiflemesin onların,haşr gününde yüzlerine bakılmasın


Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse,günahı onu değiştirene olacaktır Allah'ın azabı onlaradır Allah İşitendir, Bilendir

(Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)
 
bu olay gerçek midir? yani gerçekten soruyorum kaynağı falan nedir eğer doğruysa bu bedduayı alan insan iflah olmaz. Mazallaahh
 
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
Tayyip Bey’in önsözüyle Fatih’in bedduası!

Bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı iken Tayyip Erdoğan’ın önsöz yazdığı Süheyl Ünver’in İstanbul Risaleleri kitabında da yer alan bir “beddua” var:
“Fatih İstanbul’u alıp da Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti.
Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi.
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşişi kapatıldığı yerden bulup getirdiler, huzura çıkardılar. Korktu, teskin ettiler.

‘Niçin hapsedildin’ diye sordular?
Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin’in kendisini çağırıp İstanbul’u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için remil atmasını söylediğini, remil attığını ve İstanbul’un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerinde de Konstantin’in kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti.

’Ve şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş’ dedi.
Bunun üzerine Fatih de İstanbul’un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi.

Keşiş remil attı ve şöyle dedi:
-İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak,
bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak.


Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak ’İstanbul’da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah’ın gazabına uğrasınlar!’ diye beddua etti.”

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ya ... aber=20687

ulu-onder-mustafa-kemal-ataturk-f63/ataturk-un-agac-ve-orman-sevgisi-t108926.html

çok saçma bir hikaye. fatih dediğimiz kişi fala mı inanıyor.. yukarıdaki hikayeye ancak kara, kapkara cahiller inanır.
 
Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.

fal okları: Nedir bu fal okları önce onu bilmemiz lazım.. İslamiyet öncesinde, cahiliye döneminde kentin idaresi için İsar ve Ezlem adlarında görevler vardır.Müşrikler tarafından yürütülen bu görev Ezlam denilen fal okları ile fal açmaktır.Fal okları,Kabe içindeki Hubel adlı put önünde çekilirdi.Fal açtıracak insanların yedi tane fal oku tercihleri vardı.Herhangi bir olay karşısında seçilen fal okunda ne çıkarsa,falda çıkan şey yapılırdı.

Remil falı kum falı olarak da bilinen bir fal türüdür. En eski fal çeşitlerinden birisi remil falıdır.

Dini referenslara göre yaşayan ecdadın fal bakana ödül vermesi, onun tahminine beddua ile mukabelede bulunması gerçek dışı geliyor bana. Kaynak nedir ???
 
Fatih İstanbulu almasının asıl sebeplerinden biriside Peygamber Efendimizin övgüsünü almak istemesidir. Bu ülkede zamanında ezanların türkçe okunduğunu , insanların ayağında çarık yokken şapka giymedi diye asıldığını , başörtüsü taktı kamusal alanlara giremediğini inancını özgür bi şekilde yaşayamadığını görseydi ozaman bedduamı ederdi yoksa tekrarmı fethederdi orasını siz düşünün...
 
tayinci42' Alıntı:
teksen' Alıntı:
teksen' Alıntı:
Tayyip Bey’in önsözüyle Fatih’in bedduası!

Bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı iken Tayyip Erdoğan’ın önsöz yazdığı Süheyl Ünver’in İstanbul Risaleleri kitabında da yer alan bir “beddua” var:
“Fatih İstanbul’u alıp da Ayasofya önüne geldiği zaman derinden derine bir inilti işitti.
Sesin geldiği tarafa bir adam gönderdi.
Sakalları uzamış, hali perişan bir keşişi kapatıldığı yerden bulup getirdiler, huzura çıkardılar. Korktu, teskin ettiler.

‘Niçin hapsedildin’ diye sordular?
Keşiş fala baktığını ve kuşatma hazırlıkları sırasında Konstantin’in kendisini çağırıp İstanbul’u Türklerin alıp almayacağını bildirmek için remil atmasını söylediğini, remil attığını ve İstanbul’un Türklerin eline geçeceğini söylemesi üzerinde de Konstantin’in kızarak onu zindana attırdığını hikâye etti.

’Ve şimdi karşınızda bulunuyorum, demek ki falım doğru imiş’ dedi.
Bunun üzerine Fatih de İstanbul’un kendi elinden çıkıp çıkmayacağına dair remil atmasını ve doğruyu söylerse ödüllendirileceğini bildirdi.

Keşiş remil attı ve şöyle dedi:
-İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak,
bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak.


Bu falın bildirdiği sonuçtan büyük üzüntü duyan Fatih ellerini kaldırarak ’İstanbul’da edindiğim yerleri ecnebilere satanlar, Allah’ın gazabına uğrasınlar!’ diye beddua etti.”

http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ya ... aber=20687

ulu-onder-mustafa-kemal-ataturk-f63/ataturk-un-agac-ve-orman-sevgisi-t108926.html

çok saçma bir hikaye. fatih dediğimiz kişi fala mı inanıyor.. yukarıdaki hikayeye ancak kara, kapkara cahiller inanır.
fala inandığı için böyle bi talebi olduğunu zannetmiyorum.
zaten sadece bu yazıya bakarak da fala inandığı ya da inanmadığına dair bi sonuca varılamaz.
zaten yazıda anlatılmak istenen de bu mesele değil.

Koskoca Fatih Sultan Mehmet bence fala inanmaz.
---sadece O değil aklı başında olan hiç kimse inanmaz.
Falcıların söylediklerine göre işlerini, düşüncelerini, devlet yönetimini planlamaz.---
falcının söylediklerine göre de düşüncelerini şekillendirmez.

sadece daha önce de fethedilmek istenen ama başarılı olunamayan,
Hazreti Peygamber'in;
İstanbul bi gün fethedilecektir.
O'nu fetheden komutan, ne güzel komutandır.
O'nu fetheden asker, ne güzel askerdir dediği,
fetihten 8 yüzyıl önce müjdelediği,

O büyük başarıyı elde etmenin büyük heyecanı, sevinci ve coşkusu içinde,
o hislerle İstanbul hakkında öyle kötü şeyler duymanın üzüntüsü ile ettiği cümlelerdir bana göre.


zaten yazıda belirtilmiş üzüntü içinde diye....
ama asıl anlatılmak istenen başka...
 
teksen' Alıntı:
-İstanbul Türklerin elinden harp ve darp ile çıkmayacak, lakin öyle bir zaman gelecek ki emlak ve arazileriniz satılacak,
bu suretle İstanbul Türk malı olmaktan çıkacak.
bana da hiç inandırıcı gelmedi. uydurulmuş bir hikayeye benziyor.
 
rohun' Alıntı:
Fatih İstanbulu almasının asıl sebeplerinden biriside Peygamber Efendimizin övgüsünü almak istemesidir. Bu ülkede zamanında ezanların türkçe okunduğunu , insanların ayağında çarık yokken şapka giymedi diye asıldığını , başörtüsü taktı kamusal alanlara giremediğini inancını özgür bi şekilde yaşayamadığını görseydi ozaman bedduamı ederdi yoksa tekrarmı fethederdi orasını siz düşünün...


Tekrar fethedecek bir İstanbul kalırdı dimi!
 
rohun' Alıntı:
Fatih İstanbulu almasının asıl sebeplerinden biriside Peygamber Efendimizin övgüsünü almak istemesidir. Bu ülkede zamanında ezanların türkçe okunduğunu , insanların ayağında çarık yokken şapka giymedi diye asıldığını , başörtüsü taktı kamusal alanlara giremediğini inancını özgür bi şekilde yaşayamadığını görseydi ozaman bedduamı ederdi yoksa tekrarmı fethederdi orasını siz düşünün...

Evet o kanunları getiren Atatürk İstanbul'u bir bakıma geri aldı.

Bu arada eski Kudüs'le ilgili bir belgesel seyretmiştim. Belgeselde
-Filistinlere ait evlere kesinlikle tamir için bile imar izni verilmediğinden
-kaçak olarak evini tamir edenin evinin yıkıldığından,
-İsrailin filistinlilerin evlerine milyonlarca dolar verdiğinden.
-Filistinlilerin satmak istememesinden bazı çok zorda kalıp satanların evlerine fethedilmiş gibi israil bayrağı çekilmesinden bahsediyordu

Yani bu belgesel ile ve yeni çıkan yabancılara toprak satışları ile gördüğüm gibi. Hayaldi gerçek oldu.

Gerçeklik payı görüyorum.
 
istanbulda ruhban okulları açıldı ermeni kiliseleri tamir ettirilip açıldı ama ayasofya hala müze. bu iktidar fatihin ancak reklamını yapar icraatı başkadır. bu hükümete birileri oy veriyorsa o verenler ne hiristiyandır nede ermenidir. ne türklüğümüzü hiçe sayan var nede müslümanlığımızı
 
Geri
Üst