Bir bakan anısı!

Kodla Büyü

teksen

Hiperaktif Üye
Hiperaktif
Süper Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
3,489
Yıl 1934, o dönemde Milli Eğitim Bakanı Abidin Özmen‘dir. Atatürk’ün yaverlerinden biri, yanında iki çocukla makama girerler.
Atatürk’ten gelen mektup şöyledir: “…. size iki fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. Bu çocukları, uygun göreceğiniz, bir liseye (parasız yatılı olarak) kaydını yaptırın…”. Bakan Özmen, bu 2 çocuğu Haydarpasa Lisesi’ne paralı yatılı olarak kaydını yaptırır. İkisi için de üçer yıllık paralı yatılı makbuzlarının veli ve ödeyen hanesine; Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini yazdırır. Kısa bir notla makbuzları da zarfa koyar, Atatürk’e yollar. Notun içeriği şöyledir: Arkasında Cumhurbaşkanı Atatürk gibi biri bulunduğu için; bu çocukları fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme, hem yasalarımız, hem de mantığımız izin vermedi. Çocukları Haydarpaşa Lisesi’ne paralı yatılı olarak kayıtlarını yaptırdım. Üçer yıllık okul taksitlerine ait makbuzları ekte takdim ediyorum…”. Bu ülkede böyle bakanlar da vardı.
http://www.ilk-kursun.com/haber/127288
 
Yıl 1943, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, oğlu Can Yücel'in yurtdışı eğitim bursu kazandığı halde, " Bakan, kendi oğluna torpil yaptı derler" diyerek yurtdışı eğitim hakkını engellemiştir.
 
Demek ki o dönemde bakan maaşları çok iyiymiş ve yatılı okul ücretleri de çok düşükmüş.
Günümüzde bakanların maaşları çok düşük , kıt kanaat geçinebiliyorlar. Haberlere bakarsak geçenlerde birisi çocuğunu harçların çok yüksek olması nedeni ile özel üniversiteden devlet üniversitesine aldırmak zorunda kalmış.
 
Onlar gavurdu,müslüman olsun da en çok parayı alıp,en az çalışsın bize yeter
 
böyle devlet adamları da gelmiş geçmiş demek ki bu memleketten.
 
denizlerb' Alıntı:
Yıl 1943, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, oğlu Can Yücel'in yurtdışı eğitim bursu kazandığı halde, " Bakan, kendi oğluna torpil yaptı derler" diyerek yurtdışı eğitim hakkını engellemiştir.

Yılmaz ÖZDİL'in yazısından bir alıntı. Devamının linkin aşağıda.

Sene 1943.

*

Ankara Atatürk Lisesi’nin en pırıltılı iki öğrencisi -birbiriyle canciğer- devlet bursuyla yurtdışında eğitime gidebilmek için, Milli Eğitim Bakanı’nın makam odasına girerler. Bakan bakar çocuklara, “sen oğlum, fazlasıyla hak ettin, gideceksin” der... Sonra öbürüne döner, “sen oğlum, fazlasıyla hak ettin ama, gönderemem, kalacaksın” der. Çocuklar çıkar odadan...

*

“Kalan” elini cebine sokar, yıllardır biriktirdiği harçlıklarını “giden”e uzatır, al bunu lütfen, hiç olmazsa amacımı kısmen gerçekleştireyim der... Kucaklaşır, vedalaşır iki arkadaş.

*

Giden, Gazi Yaşargil.

*

Kalan, Can Yücel.

Milli Eğitim Bakanı’nın oğlu!

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/15620973.asp
 
"büyük usta"nın,
"büyük devlet adamı"nın,
tarihimizdeki gerçek ustalardan, büyük devlet adamlarından öğrenecek çok şeyleri var....
desenize daha pek çok fırın ekmek yemesi gerekecek!...
 
BBNET
Geri
Üst