hakanyandım
Üye
- Mesajlar
- 1,479
Bilgisayar eğitimde bildiğini zannetmek Bilişim Eğitimi veren kişiler için en büyük problemdir. Birçok alanda bilindiği zannedilen konu hakkındaki bilgi eksikliği Bilgisayar alanında daha fazla karşımıza çıkıyor. Ülkemizde diğer branşlarda olduğu gibi belirli bir kademeden itibaren bilişim dersi olmadığı için 15-20 yaş üzeri hemen hemen herkesin bilgisayar alanında ciddi bilgi eksikliği bulunuyor. Bu bilgi eksikliği ve kişilerin bilgisayarı tam anlamıyla bildiklerini zannettikleri düşüncesi son 7 yıldır vermiş olduğum yetişkin eğitimlerinde sıklıkla karşılaştığım sorunlardan en önemlisi. Ne yazık ki ülkemizde eğitim, birçok teknolojiden sonra geliyor. Hayatımıza bir anda sosyal medya girdi ve kişiler bilinçsizce, gizlilik ve paylaşım ayarlarından habersizce bunu tüketmeye başladılar, akıllı telefonlar hayatımızdaki yerini aldı ve yine kişiler bu teknolojiyi de kullanmasını bilmeden hızla tüketiyorlar.
Halk eğitim merkezindeki 160 saatlik Bilgisayar Kullanımı kurslarına gelen bireylerin birçoğu eğitime başlamadan önceki durum değerlendirmesinde aslında bilgisayar kullanmasını, ofis uygulamalarını kullandıkları ve bildiklerini ama sertifika için bu eğitime geldiklerini ifade ediyorlar. Bazı kullanıcılar ise belki temel bir takım uygulamaları yapıyor olsalar da bilgisayar kullanmasını bilmediklerini ve öğrenmek istediklerini dile getiriyorlar. İlerleyen süreçte ise bilgisayar ve ofis uygulamalarını bildiğini söyleyen kişilerin “Hocam biz birçok şeyi bilmiyor muşuz! Hocam biz aslında hiçbir şey bilmiyormuşuz!” serzenişleri çoğu kez karşımıza çıkıyor. Bazen üst düzey bürokratlardan bile “Bilgisayar dersine ne gerek var, ben bile zorlandığım yerde oğluma soruyorum!” gibi maalesef altı boş sözler duyuyoruz. Bilgisayar bilmek sosyal medyada gezinmek, bir iki oyun oynayabilmek, Google arama motorunda basit aramalar yapabilmek değildir! Mutlaka ülkemizde her kademede Bilişim Teknolojileri dersi zorunlu olmalıdır ve bu dersler belirli bir müfredat çerçevesinde; öncelikle temel bilgisayar kullanımı, internet ve e-postanın etkin kullanımını kapsamalı. Sonrasında ise ofis uygulamalarının kullanımı, temel kodlama becerilerinin geliştirilmesi, ileri düzey kodlama bilgisini desteklemesi, robotik uygulamalara geçilmesi vb. konuları kapsamalıdır.
11 yıllık meslek hayatımda Bilişim Teknolojileri dersi o kadar çok değişikliğe uğradı ki! Zorunlu idi, seçmeli oldu, sonra tekrar zorunlu oldu. Bir yıl ders saati ikiydi, sonra kaldırıldı, sonra bir saat oldu, sonra yine iki saat oldu vb. şeklinde birçok uygulama değişikliği ile karşılaşıldı. Müfredat konusunda da çok farklı uygulamaların yaşandığı Bilişim dersi artık hakettiği değeri görmelidir.
Henüz liseden mezun olmuş kişilerin bile halk eğitim merkezine gelip temel bilgisayar kullanımı, internet ve e-posta kullanımı ve ofis uygulamalarını öğrenmeye çalışıyor olması bu alan adına üzücüdür. Kişiler eğitim çağında bu becerileri edinmeli ve aldıkları eğitimin üzerine web tasarım, web programlama, kodlama, iki ve üç boyutlu çizim, animasyon, video gibi alanlarda ki kurslarda vakit harcamalıdırlar.
Bilişim Eğitiminde kişiler hala bildiklerini zannetmemeli ve bir an evvel bilgi eksiklerini tamamlamalıdırlar. Çok kolay bir şekilde yapılabilecek bir işlem için saatlerini heba etmemelidirler…
Halk eğitim merkezindeki 160 saatlik Bilgisayar Kullanımı kurslarına gelen bireylerin birçoğu eğitime başlamadan önceki durum değerlendirmesinde aslında bilgisayar kullanmasını, ofis uygulamalarını kullandıkları ve bildiklerini ama sertifika için bu eğitime geldiklerini ifade ediyorlar. Bazı kullanıcılar ise belki temel bir takım uygulamaları yapıyor olsalar da bilgisayar kullanmasını bilmediklerini ve öğrenmek istediklerini dile getiriyorlar. İlerleyen süreçte ise bilgisayar ve ofis uygulamalarını bildiğini söyleyen kişilerin “Hocam biz birçok şeyi bilmiyor muşuz! Hocam biz aslında hiçbir şey bilmiyormuşuz!” serzenişleri çoğu kez karşımıza çıkıyor. Bazen üst düzey bürokratlardan bile “Bilgisayar dersine ne gerek var, ben bile zorlandığım yerde oğluma soruyorum!” gibi maalesef altı boş sözler duyuyoruz. Bilgisayar bilmek sosyal medyada gezinmek, bir iki oyun oynayabilmek, Google arama motorunda basit aramalar yapabilmek değildir! Mutlaka ülkemizde her kademede Bilişim Teknolojileri dersi zorunlu olmalıdır ve bu dersler belirli bir müfredat çerçevesinde; öncelikle temel bilgisayar kullanımı, internet ve e-postanın etkin kullanımını kapsamalı. Sonrasında ise ofis uygulamalarının kullanımı, temel kodlama becerilerinin geliştirilmesi, ileri düzey kodlama bilgisini desteklemesi, robotik uygulamalara geçilmesi vb. konuları kapsamalıdır.
11 yıllık meslek hayatımda Bilişim Teknolojileri dersi o kadar çok değişikliğe uğradı ki! Zorunlu idi, seçmeli oldu, sonra tekrar zorunlu oldu. Bir yıl ders saati ikiydi, sonra kaldırıldı, sonra bir saat oldu, sonra yine iki saat oldu vb. şeklinde birçok uygulama değişikliği ile karşılaşıldı. Müfredat konusunda da çok farklı uygulamaların yaşandığı Bilişim dersi artık hakettiği değeri görmelidir.
Henüz liseden mezun olmuş kişilerin bile halk eğitim merkezine gelip temel bilgisayar kullanımı, internet ve e-posta kullanımı ve ofis uygulamalarını öğrenmeye çalışıyor olması bu alan adına üzücüdür. Kişiler eğitim çağında bu becerileri edinmeli ve aldıkları eğitimin üzerine web tasarım, web programlama, kodlama, iki ve üç boyutlu çizim, animasyon, video gibi alanlarda ki kurslarda vakit harcamalıdırlar.
Bilişim Eğitiminde kişiler hala bildiklerini zannetmemeli ve bir an evvel bilgi eksiklerini tamamlamalıdırlar. Çok kolay bir şekilde yapılabilecek bir işlem için saatlerini heba etmemelidirler…