Öğretmenleri Böyle Değerlendirecekler

Kodla Büyü

karinca_52

Hiperaktif Üye
Hiperaktif
Mesajlar
10,719
Öğretmenlerimizin çalışma şartları ve şekilleri uzunca bir süre gündemi meşgul etti. Kimine göre üç ay çalışmadıkları kimine göre ise haftada 15 saat derse girdiği söylendi. Eğitime vakıf olmayan kişilerce yapılan bu yorumlar kimi zaman öğretmenlerimizi rencide edici düzeylere ulaştı. Ancak tüm bu olumsuz yorumları yapanların devlet okullarında bir saat dahi derse girmeden, öğretmenlerimizi rencide etmeleri tüm eğitim camiasınca tepkilere ve eleştirilere maruz kalmalarına neden oldu. Öğretmenlerimiz ile ilgili tüm bu eleştirileri yapanlar, bulundukları makamları kendilerine mülk görenler fazla zaman geçmeden, kalıcı zannettikleri koltuklarından birden kaldırıldılar. Gerçekleşen bu büyük değişimdeki amaç eğitim sisteminin işleyişini devam ettirmek, bunun yanı sıra öğretmenlerle bozulan barışı yeniden sağlamaktı. Bunun için atılan ilk adım olarak il içi ve il dışı özür grubu atamalarını örnek gösterebiliriz.


Milli Eğitim Bakanlığında değişen yapı ile birlikte öğretmenlerimiz açısından olumlu gelişmelerin olacağı düşünülürken okul müdürlerimize, müdür yardımcılarımızın ve öğretmenlerimizin değerlendirilmesi amacı ile “Performans Değerlendirme Formu” dağıtıldı. Bu formun tüm okul müdürleri tarafından 30 Nisan tarihine kadar doldurulup öğretmen ve müdür yardımcılarımızın değerlendirilmesi istendi.


Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda çalışan idareci ve öğretmenlerimizin değerlendirilmesi amacı ile hazırlanan “Performans Değerlendirme Formu ”nu incelediğimizde ortaya konulan değerlendirme kriterlerini hazırlayanların, öğretmenlerimizin yaşadığı sorunlara ve öğretmenlik mesleğinin zorluklarına ne kadar uzak olduğunu anlayabiliriz. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı genelgelerden de bihaber oldukları ortaya çıkmaktadır. Performans değerlendirme kriterlerindeki bazı maddeleri ise okul müdürlerimizin okullarındaki birçok sorunla uğraşırken nasıl takip edecekleri ise işin bir başka boyutunu ortaya çıkarmaktadır.


Performans Değerlendirme Formundaki bazı maddelerin ise öğretmenlik mesleğinin tanımına ve saygınlığına aykırı bir şekilde hazırlandığı dikkatlerden kaçmamaktadır. Çünkü öğretmenlik fedakârlık mesleğidir. Öğretmenlerimizde bu fedakârlığı tüm olumsuz eleştirilere, mağduriyetlere ve yaşanan sıkıntılara rağmen göstermektedirler. Bir öğretmeni “Kötü bir alışkanlığı önlemek için bir faaliyet yaptı mı? Bir öğrencinin elinden tuttu mu? (Ne yaptı?)” ya da “Öğretmenimiz öğrencilerine örnek veya rol model olabiliyor mu? (Olabiliyorsa neler yaparak rol model, örnek olabiliyor?” soruları ile değerlendirmek performans değerlendirme kriterlerini hazırlayanların öğretmene ve öğretmenlik mesleğine ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.


Performans Değerlendirme Formunun sonuna düşülen not ise oldukça dikkat çekicidir. “Yukarıda sorulan sorulara verilen cevaplar ışığında idareci veya öğretmenimiz gayretli, çalışkan, proje üreten, kendini geliştiren, okulla öğrenciyle yakından ilgilenen ödüllendirmeye layık bir öğretmen midir?” denilerek öğretmenlerimizin başarılı olup olmadığı idarecisinin himmetine bırakılmıştır. Bu durum ise bize kaldırılan sicil notlarında yaşanan adaletsizlikleri hatırlatmaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda çalışan idareci ve öğretmenlerimizi hazırlanan bu “Performans Değerlendirme Formu” ndaki kriterlere göre okul müdürlerimizin değerlendirmesine tabi tutmak hem idareci ve öğretmenlerimize hem de okul müdürlerimize karşı yapılan bir haksızlık olacaktır. Çünkü bu kriterleri hazırlayanların sordukları sorulardan da anlaşılacağı gibi bu maddeleri hazırlayanların okullarımızda idarecilerimizin ve öğretmenlerimizin yaşadıkları sıkıntılara, çalışma şartlarına ayrıca öğretmenlik mesleğine ne kadar uzak olduklarını ortaya koymaktadır. Çünkü okullarımızda her şey dört dörtlük değil ve tüm okullarımızın imkan ve şartları birbirine eşit değildir.


Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerimizi bu atılan yanlış adımdan bir an önce vazgeçmesi konusunda uyarıyoruz. Çünkü öğretmenlik mesleğine bu kadar uzak olan kişilerce hazırlanan kriterlere göre yapılacak bir değerlendirme eğitim camiasınca kabul edilebilir bir durum değildir.

http://www.kamudanhaber.com/ozel-haber/ ... 45851.html
 
1
 

Ekli dosyalar

  • 1.jpg
    1.jpg
    251.6 KB · Görüntüleme: 1,638
bir müdür bizim okuldaki 120 öğretmeni nasıl takip edipte cevap yazacak tarafsız bir şekilde acaba..
 
Bu performans formundan 100 alan öğretmene en az 7-8 bin lira maaş vermeli.

Öğretmenlik fedakarlık mesleği değildir görüşünü savunuyorum. Öğretmenliğin fedakarlık mesleği olması, kutsal meslek olarak görülmesi en çok öğretmeni mağdur etmektedir.

Bir ayakkabı mağazasına gidin, değişik fiyatlarda ayakkabılar vardır.

Bir deri ayakkabı, dikişli, kaliteli tutkal kullanılmış, malzemesi sağlam, özenilmiş, tasarım sahibi bir ayakkabı,

bir de suni malzemelerden, kalitesiz yapıştırıcı ile, fabrikasyon üretilmiş, dikişsiz bir ayakkabı düşünün.

Hangisinin KARŞILIĞI FAZLADIR.

Yani ayakkabıcı bile yaptığı işin niteliğine göre ücret talep etmektedir.

Peki öğretmen?

Öğretmen ücret talep edemediğine göre, bizim ücretimizi takdir edenler bizden istenen işin kalitesini de aynı zamanda takdir ediyorlar demektir.

Ayakkabıcı mağazasına "10 liram var benim" diye gelen kişiye nasıl ki deri, dikişli, el ürünü, sağlam, kaliteli ayakkabıyı göstermiyorsa, öğretmen de bu kadar para var sana diyen adama elbette fazlasını göstermeyecektir. Aslında öğretmen göstermeye devam ediyor, bu yüzden kıymeti bilinmiyor orası da ayrı mesele. Bu yüzden fedakarlık mesleği sayabiliriz. Ama karşı tarafın da buna bir değer vermesi gerekir.

Performans formu hazırlarken deri ayakkabı üretene göre, ücretini, karşılığını vermeye gelince fabrikasyon ayakkabı üretene göre davranamazsınız.

Öğretmen en düşük maaş alan üniversite mezunu memurdur...

...

Diğer tüm memurlar değerlendirilirken asli görevine göre değerlendirilir,

öğretmen ise asli görevi olmayan şeyler yapıp yapmadığına bakılarak mı değerlendirilecek?

Ne illet bir meslek seçmişiz Ya Rabbi?

...

Bir öğretmenin yazdıklarına bak diyen adama cevabım: Sen necisin? Senin mesleğin ne? Bundan sonra senin mesleğin fedakar olsun, senin mesleğin kutsal olsun. Var mısın?
 
bi idareci onca öğretmen için bu formu nasıl dolduracak , sorular da birbirinden saçma..ben kendimi değerlendirdim de sıfır alıyorum galiba, nolcak peki öğretmenlikten mi atılıcam :-1:
 
öğretmenlik fedakarlık mesleği değildir. kişinin fedakarlığı sadece gerektiğinde ailesine ve sevdiklerine karşı olmalıdır. bu formunda, bu formu hazırlayanların da, onaylayıp okullara gönderenlerin de canı cehenneme, çokta tın!!!!
 
idareciler önce kendini eleştirsin değerlendirsin ondan sonra öğretmeni değerlendirsin. acaba idareciler oturdukları koltuklara hak ettikleri için mi geliyorlar ellerini vicdanlarına koysunlar bakalım. bizim aramızda çürük elmalar yok mu tabi ki var her meslek grubunda vardır fakat bu kadar küçültülemez öğretmenlik bu kadar basitleştirilemez. herkesi öğretmen yapan sizsiniz herkes öğretmen olamasın başta ziraat okuyupta öğretmen olanlar elenmeli şimdi ziraat mezunu olup öğretmen olanlar hoplar ben herkesten iyi öğretmenlik yapıyorum diye onu üniversite sınavına girerken düşünüp çok çalışacaktın sen yan gelip yatarken ben yüksek puan almaya çalışıyordum bu da onlara cevabım olsun
 
geçen hafta toplantıda, öğretmenler bir sürü gerçek ve önemli sorundan bahsedince müdür savunma psikolojisiyle meb özelleşse 5 inizi ancak çalıştırırlar dedi. 10 dan fazla müdür belki 200 e yakın öğretmenle çalıştım, görüp görebileceğiniz en silik kişiliğe sahip, ayrıca aşırı derecede yeteneksiz bir idareci. bende dedim, o zaman idarecilerimiz aynı şekilde özel sektörde çalışamaz dedim, bunu kabul ederseniz sizin söylediğinizi kabul ederim dedim. kem küm etti evet dedi idarecilerde dahil dedi :) tamam o zaman dedim :mrgreen:
 
bu yazıyı ve değerlendirme kriterlerini okurken, ister istemez bu çalışma öncesinde yapılan toplantıyı düşündüm:
"
- eveeet. saat 17.00'ye geliyor. bir maddemiz daha var. öğretmenlerin başarılarının değerlendirilmesi.
- nasıl bir çalışma yapmayı önerirsiniz arkadaşlar?
- bence bu işi yeni başlayan bi arkadaşa verelim. bilgileri daha taze, daha yararlı olur. (kitleyelim demek istiyor)
- evet evet xxx arkadaş bu işe en uygun kişi bence de. (kıs kıs kıs)
- tamam o halde, xxx arkadaş pazartesi masamda olacak şekilde çalışırsınız artık.
- eveeet, toplantı sona ermiştir. teşek... (herkes dağılır)
"

zira "biz yaptık oldu" olmuş her zamanki gibi. :( zararın neresinden döneceğiz bilinmez, ama ucu biz öğretmenleri baya rahatsız edecek belli.
 
Bizi böyle değerlendireceklerse yandık... Bu ne biçim bir kriterdir? Neye ve kime göre bir değerlendirme? Hiçbir nitel dayanağı yok bu kriterlerin
 
bence dersimiz seçmelide kalmasın bizler hepten bilişim teknoojileri rehber öğretmeni olalım bu saatten sonra ders bize zarar :mrgreen:
 
BBNET
Geri
Üst