Öğretmenlere 800 TL artış

Öğretmenlere ŞOK Üstüne ŞOK
Kamuoyuna yansımasa da ülkemizde “Eğitim Fakülteleri Dekanları Konseyi” adı altında bir grup oluşturulmuştur. Adındanda anlaşıldığı üzere bu grup ülkemizdeki üniversitelerin Eğitim Fakültelerinin dekanlarının oluşturduğu bir gruptur. EFDEK’in aldığı kararlar tavsiye niteliğinde olmakla beraber Milli Eğitim Bakanı’nın da katılımı ve kararların bazılarına verdiği destekle eğitim sistemimiz ve eğitim geleceğimiz açısından çok önemlidir. Bu kararları ve yorumlarımı sizlerle paylaşmak gerekirse:
 
       1) Eğitim Fakültesi öğrencilerinin staj için gittikleri okullardaki öğretmenlere okul deneyimi ve öğretmenlik uygulaması dersleri için ödenen ek dersler kaldırılacak, öğretmenler bu öğrencilerin danışmanı olacak ve bu öğrencilerin başarısı öğretmenlerin yükselmesinde değerlendirmeye alınacaktır.
            Yorum: Karar öğretmenlerin tamamen aleyhinedir.2002 yılında bir polisin yaklaşık olarak 2 kat maaşını alan öğretmenler bugün 1530 TL gibi komik rakamlara mahkûm edilmiş bir polisten 1500 TL az maaş alır hale getirilmiştir. Bu kararla öğretmenlerin cebine girecek 7 TL yede göz dikildiği görülmektedir. Öğretmen zammını alamayan sendikalar, vermek istemeyen yetkililer bir gecede subaylara zam yapabilmektedir, kamuoyu yaşanan bu kadar olumsuzluğa rağmen öğretmenlerin meslek gücünü kullanmamalarını yadırgamaktadır. Öğretmenlerimizin yükselmesi diye bir durumun söz konusu olmadığını(siyasi destekler hariç) 3 yaşındaki çocuklar bile bilmektedir ve kanunda yer almasına rağmen Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınavını dahi gerçekleştiremeyen bir Milli Eğitim Bakanlığı varken öneri çok komiktir.
 
         2) Öğretmenlerin iki aylık yaz tatili kaldırılacaktır. Bu sürede öğretmenler Eğitim Fakültelerinde eğitime alınacak ve sınava tabi tutulacaktır. Eğitim Fakültesi bulunmayan illerde ise uzaktan eğitim ile online olarak eğitim verilecektir. Yapılan sınavların sonuçları kariyer yükselmesinde değerlendirilecektir. Kariyer basamağı üçten beşe çıkarılacaktır.
             Yorum: Karar öğretmenleri küçük düşürmektedir. Eğitim Fakültelerinde öğretmenler eğitime alınacak ve bu eğitim sonunda sınav yapılacaktır. Bu resmen yeterlilik sınavı anlamı taşımaktadır. Türkiye’de hangi memur kesimi bu tür bir sınava tabi tutulmaktadır? Yeterli bulunmayan öğretmenin bir yıl eğitime alınacağını varsayarsak tüm köy öğretmenlerinin yetersiz(?) olacağına emin olabilirsiniz. Köye gidip çalışmaktansa Eğitim Fakültelerinde eğitim görmeyi birçok öğretmen isteyecektir. Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınavını 2006 yılından sonra gerçekleştir(e)meyen Milli Eğitim Bakanlığı bu utancı yeterlilik sınavıyla kapatabileceğini düşünmekteyse yanılmaktadır. Bakanlık ve sendikaların derhal Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik sınavının gerçekleştirilmesi için çalışma yapmaları gerekmektedir.
 
       3) Öğretmenlere 10 yılda bir il dışı rotasyonu getirilecektir.
           Yorum: 1530 TL maaşla hangi öğretmen yerinden yurdundan edilecektir? Bugün Ankara’dan Şırnak’a ya da Balıkesir’e gitmek arasında öğretmen açısından bir fark olmayacak, gitmek zorunda kalan öğretmenin ise eğitime zerre kadar faydası olmayacaktır. Bu durumda mesleğinden ayrılmak zorunda kalan binlerce öğretmen olacaktır bunların yerinede kamuoyunun gündeminde sıkça yer alan atanamayan öğretmenler atanarak kamuoyunun baskısı bir nebze azaltılmaya çalışılacaktır.
          İster imam hatip ister balıkçılık bölümü açılsın hiçbirine karşı değiliz tersine öğrencinin istediği eğitimi almasından yanayız fakat 4+4+4 sistemine karşıyız bu sistemle eğitimin özelleştirilmesinin yolu açılacaktır ki kamuoyunda özel okullara öğrenci başına 1500 TL verileceği konuşulmaktadır. Resmi okullara öğrenci başına ayda 3 TL vermeyen sistemin özel okullara 1500 TL vermesinin başka anlamı bulunmamaktadır. Ayrıca 4+4+4 yerine 5+3 şeklinde kesintili zorunlu eğitim uygulamasının daha yerinde olacağını düşünmekteyiz birçok AB üyesi devlette zorunlu eğitim süresi 8 yıldır.4+4+4 sistemi lise mezunu okuma yazma bilmeyen vatandaşlar oluşturacak, okumak isteyen başarılı öğrencilere de zarar verecektir.
 
4) Eğitim Fakültelerinin gece öğretimleri kapatılacaktır.
            Yorum: Atanamayan binlerce öğretmen adayı düşünüldüğünde kararın yerinde olduğu görülmektedir. Fakat özellikle Anadolu’daki üniversitelerimiz gece öğretiminden elde edilen gelirle üniversitelerin giderini karşılamaktadır. Devlet üniversitelere maddi kaynak ayırmazsa üniversiteler ilköğretim ve liselerin durumuna düşecek; kırılan camlarını değiştiremeyen, bozulan musluğunu tamir ettiremeyen kurumlara dönüşeceklerdir. Üniversitelere ödenek gönderilmemesi durumunda kamuoyu Eğitim Fakültesi Okul Aile Birliği v.b. gibi kavramlarla muhatap olacak; velilerden, esnaftan,vatandaştan para toplamak için yalvaran akademisyenler oluşacaktır. Bağış aldı diye ceza alan rektörlerde olabilir(MEB’de olduğu gibi…). Üniversite açmak değil onları geliştirmek ve yaşatmak asıl meseledir.
 
       5) Bundan sonra Eğitim Fakülteleri haricindeki mezunlara formasyon verilmeyecek, öğretmen olarak sadece Eğitim Fakültesi mezunları atanacaktır.
           Yorum: Geç kalınmış bir karardır. Nasıl ki Tıp doktoru Tıp Fakültesinden mezun oluyorsa öğretmenlerin yetiştiği kurumda Eğitim Fakülteleridir. Hariç fakültelerden mezun olanların öğretmen yapılması eğitimdeki kaliteyi bozduğu gibi meslek birliğine de zarar vermiş öğretmenlik mesleğinin saygınlığının azalmasına sebep olmuştur.
 
6) Eğitim Fakültelerinin yöneticileri eğitimcilerden oluşacaktır.
            Yorum: Karar yerindedir ve Milli Eğitim Bakanlığında ki yönetici kadrosu içinde geçerli olmalıdır.
 
 
           Daha önceki yazılarımızda öğretmenlik mesleğinin bitirilmeye çalışıldığını defaatle yazmıştık hafta sonu sohbetimizle anladık ki bitirmeye çalışanlar başarılı olmuş…