Öğretmenler beş yılda bir “başarı sorgusuna” çekilecek...

Kodla Büyü

*cem62*

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
816
Öğretmenlerin performansını ölçmek ve artırmak için yeni bir sistem üzerinde çalışılıyor. Hizmet içi eğitim kursu ve beş yılda bir ‘başarı sorgusu’ planlıyor

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmenleri her beş yılda bir branşlarıyla ilgili “başarı sorgusuna” çekecek. Öğretmenlerin meslek hayatları boyunca yerinde saymamaları için yeni bir proje hazırlayan bakanlık, öğretmenleri hizmet içi eğitim kursuna alacak. Başarısız öğretmenler teşvik edilecek, başarılı öğretmenler ödüllendirilecek. MEB, kurslar süresince öğretmenlerin psikolojik durumlarını da inceleyecek.

Veliler değerlendirecek

Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü bünyesinde, üniversiteler ve YÖK ile de görüşerek yeni bir proje hazırlayan MEB, öğretmenlerin bireysel performanslarını ölçecek. Projenin hedeflerinden biri, “Öğretmenlerin bilgi ve becerilerini 360 derecelik performans değerlendirmesi ile ölçmek” olarak belirlendi. Atandıktan sonra kendilerini geliştirmeleri teşvik edilecek olan öğretmenler, meslekten atandıkları gibi emekli olamayacak.

Öğretmenler, her beş yılda bir branşlarıyla ilgili “başarı sorgusuna” çekilecek. MEB tarafından hizmet içi eğitim kursuna alınacak olan öğretmenler, okul aile birlikleri, veliler ve meslektaşları tarafından da değerlendirilecek. Öğretmenin iletişim becerisi ve ruhsal durumu değerlendirilecek.


Proje öncelikle Ankara, İzmir, Kocaeli, Hatay, Samsun ve Van’da, 2011’de tüm Türkiye’de uygulanacak.

Psikolojik durum

Öğretmenlerin davranışlarından şikayet gelmesi halinde, bulundukları ilin milli eğitim müdürlüğünce müfettiş görevlendiriliyor. Müfettiş, öğretmenin psikolojik durumunu olumlu bulmazsa hakkında bir rapor düzenliyor. Bazı durumlarda, hastanede tedavi olması gerektiğini belirtiyor. Tedavi sonrasında öğretmenlerin çoğu görevine geri dönüyor.

MEB, tedaviye yanıt vermeyen öğretmenleri heyet raporu doğrultusunda geri hizmetlerde görevlendiriyor. Hastalığı ilerleyen öğretmenler, malulen emekli sayılıyor.

milliyet
 
kesinlikle katılıyorum. çünkü genelde 24 kasımlarda söylenen bir şey vardır, öğretmenliğe eski saygınlığını kazandırmak gibi. bunu yapmak adına kpss puanıyla öğretmenliğe hak kazanmış ama daha sonra kendini geliştirmeyen insanların bu mesleği yapmamaları gerekşyor
 
Kesinlikle katılmıyorum. Veliler öğretmenleri değerlendirirse öğretmenler objektif olarak davranamazlar. Meb sorgudan evvel şu uzman öğretmenlik ve baş öğretmenlik sınavlarını tekrar yapmayı becersin hele.
 
Devlet kendini geliştirsin önce de , sonra öğretmeni sorgulasın.. Biz de yöneticilerimizi teftiş edebiliyormuyuz ondan haber versinler.. Bizi velilerin önüne atıyorlar her durumda. Bbakanlık velilere şirin gözükmek amacıyla her daim öğretmenini ezdirmiştir. Veli benim psikolojik durumumu değerlendirecek birikime nereden sahip oluyor bi defa.
Kendi branşından soru sorsun - belli bir baraj koysun- baraj altındakilere 6 aylık zorunlu seminer düzenlensin- bunlarda sorun yok.
Ama aynı şeyi idareciler , şube müdürleri , ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdürleri v.s herkes için de yapsın.. Beni okul aile birliği , veli, meslektaşlarım , idarecilerim değerlerlendirecek; ama ben beni yönetenlerin performansını değerlendiremiycem. Tam bize göre bi uygulama.
 
sanki Türkiyede tek problem eğitimmiş ve eğitimde de problem öğretmenmiş gibi bir hava var. Doktor Hemşire Polis Asker Savcı Hakim Müdür Vekil bunların hepsi dört dört lük ya bir tek öğretmenler yüzünden Türkiye bu halde. Ayrıca verilecek eğitimlere gelecek olan akademisyenler ne derece yetkili o da ayrı bir konu.
 
bu uygulama öğretmenlari şamar oğlanı yapmadır velilerde dahil herkes öğretmenleri değerlendirecek.öğretmenleri değerlendirecek kişiler ne kadar bilgiliki bizleri değerlendirecekler
 
Veli neyi değerlendiriyor yaaa :) Ele ayağa düşürdüler öğretmenliği .. kadar değerimiz kalmadı toplumda.Sen bakanlık olarak sahip çıkmazsan kimse sahip çıkmaz öğretmene...

Sınav yap kendini geliştirmesi için öğretmeni teşvik et ama veli işin içinde ne geziyor...Biz hiç polis veya doktorları değerlendirebiliryormuyuz..Niye adamların bakanları adam gibi
 
Ferhat' Alıntı:
Veli neyi değerlendiriyor yaaa :) Ele ayağa düşürdüler öğretmenliği .. kadar değerimiz kalmadı toplumda.Sen bakanlık olarak sahip çıkmazsan kimse sahip çıkmaz öğretmene...

Sınav yap kendini geliştirmesi için öğretmeni teşvik et ama veli işin içinde ne geziyor...Biz hiç polis veya doktorları değerlendirebiliryormuyuz..Niye adamların bakanları adam gibi
:+1:

vay be bunu da gorecektik. birkaç seneye kalmaz istifalar baslar. gitsin artik veliler yapsin ogretmenlik. 5 paralik ettiler meslegi. ogrenciden degersiz olduk simdi de bu geldi basımıza. gelecegin velilerini biz egitiyoruz gun geliyor egittiklerimiz bizi sorguluyor. en iyisi okullar kapatilsin her veli kendi cocugunu egitsin. kimsenin basi agirmaz.
 
oziie' Alıntı:
Devlet kendini geliştirsin önce de , sonra öğretmeni sorgulasın.. Biz de yöneticilerimizi teftiş edebiliyormuyuz ondan haber versinler.. Bizi velilerin önüne atıyorlar her durumda. Bbakanlık velilere şirin gözükmek amacıyla her daim öğretmenini ezdirmiştir. Veli benim psikolojik durumumu değerlendirecek birikime nereden sahip oluyor bi defa.
Kendi branşından soru sorsun - belli bir baraj koysun- baraj altındakilere 6 aylık zorunlu seminer düzenlensin- bunlarda sorun yok.
Ama aynı şeyi idareciler , şube müdürleri , ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdürleri v.s herkes için de yapsın.. Beni okul aile birliği , veli, meslektaşlarım , idarecilerim değerlerlendirecek; ama ben beni yönetenlerin performansını değerlendiremiycem. Tam bize göre bi uygulama.


aynen katılıyorum hocam.
Biz 25-30 yıldır aynı kurumda müdür olan kendini bir adım geliştirememiş kişilerin emrinde çalışırken iyi. Aynı şekilde il ilçe mem müdürleri şube müdürleri, müfettişlerin de büyük kısmı kendini geliştirmemiş ve geçen binyıldan kalma yöntemlerle iş yapıyorlar.

Sırf oy uğruna öğretmenlik bu kadar da ayaklar altına alınılmaz ki.

Burdur da acemilik görürken hayatta hiç bir şey olamamış ama bir şekilde kolunda bir rütbe ile kalabilmiş kişiler bile bizi değelendrimeye kalktı. Sizler de öğretmen misiniz ? Yetiştirdiğiniz öğrencilerden belli gibi kendi çaplarında laflar edenler oldu.

Nasıl olsa herkes bizi değerlendiriyor, veliler de eksik kalmasın.
Şahsi olarak bir konuda eleştirilmeye ya da değerlendirmeye tabi olacağım zaman, bunu yapacak kişi ya da kişiler o alanın uzmanı iseler ya da o alanı benden daha iyi biliyorsa dediklerini dikkate alırım .
Aksi durumlarda isteyen istediği kadar söylesin. Öğretmenler oalrak böyle saçmalıklara kulak asmayalım. Atalarımızın dediği gibi .... kervan yürür.
 
Bu bir iyi adım sayılır. Her öğretmenin mesleki ve eğitim bilimleri alanında kendini emekli olana kadar geliştirmek için dışardan baskı hissetmesi gerekiyor. yani kendini geliştirmediği zaman veya işin hakkını vermediği zaman bir kaygısı olmalı.
Ve bu şekilde her öğretmen yerinde saymış olmaz. Buna paralel olarak eğitim kalitesi yükselecektir.Dershanedeki öğretmenlerin durumuna bakıldığında dershanelerdeki eğitim kalitesi neden yüksek olduğu daha net anlaşılır.Bu işlem aynen öğrencilerde de uygulanmalıdır.
kısaca;kesinlikle eğitim-öğretim tamamen vicdana bırakılmamalı. Bu ülkenin tüm kurumlarında ciddi bir şekilde uygulanmalı.:wink:
 
İlköğretim ve genel lise bilgisayar öğretmenleri olarak neden kendimizi geliştirmemiz isteniliyorki? Haftada 1 saate düşürülen, seçmeli ders olarak sunulan, sadece içeriğinde word - excel den başka bir uygulama bulunmayan ders için nasıl kendimi geliştireyim ki.. Meslek lisesi için anlarım - oradaki öğretmenlerimiz istemese de kendini geliştiriyorlar zaten bir şekilde..
Ancak genel liselerde ve ilköğretimde ders müfredatı sadece word excel den ibaret.. eskiden bilgisayar 2 dersi vardı, programcılığa meraklı öğrenciler en azından temeli alıyorlardı, algoritma mantığını çözüyorlardı.. Benim öğrencilerim pascalda veya basic de ilk kez program yazdıktan sonra nasıl sevinçten uçuyorlardı görmeliydiniz. Hep daha sını istemeye başlamışlardı program yazarken - ama ders kaldırıldı.
Genel liseslerde hatta ilköğretimde artık 1- Bilişim teknolojilerinin temelleri , 2- Programcılığa giriş 3- Photoshop ve görsel tasarım 4- web tasarım
Şeklinde birden fazla bilgisayar dersi öğrencilerin ilgisine göre seçmeli ders olarak açılmalı.. Meslek lisesinin bir prototipi şeklinde - haftada 2 saat bile olsa öğrencinin merakını uyandıran - hevesli olduğu konularda doyurucu bilgi sunulabilir veya potansiyeli olan öğrencilere yol gösterilebilir. Hem böylece word excel bilen öğrenci aynı dersi yıllarca tekrar tekrar görüp sıkılmamış olur..
 
Okullar öğrenci değil öğretmen yetiştiriyor. Her geçen yıl öss'de sıfır çekenlerin sayısı artıyor, öğrenciler öğretmenlerini değil, tv'deki insanları (aslında karakterleri) örnek alıyor, peki hangi milli eğitim bakanı bunlardan kendini sorumlu tutuyor; hiçbiri. Bizim mükemmel olmamız hiçbir şeyi değiştirmeyecek, zamanın değiştiğini öğretmenlerin kendini geliştirmesini söyleyenler zamanın değiştiğini (aslında gençliğin) kendileri kabul edemiyorlar. Değişen gençliğe ayak uydurmak branşındaki konuları daha iyi bilmekten geçmiyor. Hayatı bize zehir zıkkım etmek için her şeyi yapıyorlar, Eğitim falan değil bu. Öğretmenleri gözden çıkarmışlar.
 
Meslek lisesindeyim. Şu anda üzerimde 40 saat ders yükü var. Ayrıca sınıf rehberliği, klüp, koordinatörlük, okul web sitesi, proje ekibi vs vs görevler var.

Girdiğim 40 saat dersin içinde girdiğim ders çeşidi sayısı 6. Hepsi birbirinden ayrı hazırlık gerektiriyor. Okulda öğretmen sayısı az olduğu için haftanın 2 günü nöbette bizi bekliyor.

Okulda iki meslek dalı var. Teknik Servis ve Web Programcılığı. Bu iki dal iki ayrık meslek. Maşallah biz SüperMan insanlarız ya İçinde bilgisayar geçen herşeyi çok iyi biliriz.
Akıl var mantık var. Ben haftanın 5 günü sabahtan akşama kadar, derse gireceğim, bide okul çıkışında işletmeleri dolaşıp staj yapan öğrencilerin durumlarını kontrol edeceğim. Birde akşam eve gelip yazılı soru hazırla, yazılı oku, ertesi günki derste anlatılacak olanlara çalış, ondan sonra sen bu öğretmenden verim bekle.

Peki bu öğretmenin eşi, çoluk çoçuğu yokmu?

Madem performansa dayalı bir sistem getirecekler, önce bütün öğretmenlerin üzerlerindeki ders yükünü eşitlesinler, ondan sonra performansa baksınlar.
 
Hani bir hikayecik vardı şu resimde ne gibi hatalar var dendiğinde herkes birşeyler bulmuştu ama sonra hataları siz düzeltin dendiğinde resim hakkında kimse yorum yapmamıştı.Eleştirmek Türkiyede en kolay iş . Bu eğitim sorununa çözüm yok ama öğretmenleri eleştirmek için her fırsat var. (hikayede eksiklik varsa affola hatırladığım kadar yazılmıştır)
 
Gecikmiş bir karar olmasına rağmen bu uygulamayı getiren herkese çok teşekkür ederim inşallah objektif olunur.....
 
*cem62*' Alıntı:
Öğretmenlerin performansını ölçmek ve artırmak için yeni bir sistem üzerinde çalışılıyor. Hizmet içi eğitim kursu ve beş yılda

Psikolojik durum

Öğretmenlerin davranışlarından şikayet gelmesi halinde, bulundukları ilin milli eğitim müdürlüğünce müfettiş görevlendiriliyor. Müfettiş, öğretmenin psikolojik durumunu olumlu bulmazsa hakkında bir rapor düzenliyor. Bazı durumlarda, hastanede tedavi olması gerektiğini belirtiyor. Tedavi sonrasında öğretmenlerin çoğu görevine geri dönüyor.

MEB, tedaviye yanıt vermeyen öğretmenleri heyet raporu doğrultusunda geri hizmetlerde görevlendiriyor. Hastalığı ilerleyen öğretmenler, malulen emekli sayılıyor.

milliyet

Bakın buraya yazıyorum, İlk kafayı yiyecek olanlar Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri olacak. Bak beni dedi dersiniz, hani bu uygulama başlarsa, bu ba yazımı unutmayın.
 
Ya inanın mesajların hepsini tek tek odkudum inanamadım..... gercekten bazı mesajları yazan arkadaşlar düşünerekmi yazmışlar bunları dıye düşünüyorummmm.. acaba şuanda bu karar alanlar yada meb başında bulunanlar mesleki formasyonları nedir? psikolojik olarak problemleri yokmudur? neymiş müfettiş gönderiyolarmışşş??? yaf siz hangi müfettişin normal oldupunu gördünüz istisnalar hariççç... iğrenç bence bole bir durummmm... başka şekilde degerlendirmeyi yapsınlarama sadece öğretmen degil teşkilattaki tüm yöneticiler dahilll
 
bilgisayarbilisim33' Alıntı:
Okullar öğrenci değil öğretmen yetiştiriyor. Her geçen yıl öss'de sıfır çekenlerin sayısı artıyor, öğrenciler öğretmenlerini değil, tv'deki insanları (aslında karakterleri) örnek alıyor, peki hangi milli eğitim bakanı bunlardan kendini sorumlu tutuyor; hiçbiri. Bizim mükemmel olmamız hiçbir şeyi değiştirmeyecek, zamanın değiştiğini öğretmenlerin kendini geliştirmesini söyleyenler zamanın değiştiğini (aslında gençliğin) kendileri kabul edemiyorlar. Değişen gençliğe ayak uydurmak branşındaki konuları daha iyi bilmekten geçmiyor. Hayatı bize zehir zıkkım etmek için her şeyi yapıyorlar, Eğitim falan değil bu. Öğretmenleri gözden çıkarmışlar.

:alkis: :alkis: :alkis:

Vurun öğretmene. Her kötü şeyin sorumlusu öğretmenler bu ülkede. Müfettiş denilen adamlar alim herhalde. Öğrencilerin tüm dünyası okul galiba. Seyrettikleri tv'nin üstlerinde etkisi yok. Arkadaşlarının etkisi yok. Ailenin etkisi yok. Varsa yoksa öğretmen. Vurun öğretmene. Mesleğimden nefret ediyorum. Öğrencilere ezil, müfettişe ezil, müdüre ezil. Ezil oğlu ezil. :verymad:
 
Geri
Üst