Meb'in ve Bilgisayar Öğretmenlerinin Bilişim Anlayışı

Kodla Büyü
konunun çerçevesi sapmış ama şu konuda buzdağı hocama katılıyorum o da robotik kodlama konusunda öğretmenlerin projeleri yapıp, öğrencilerin daha ne yaptıklarının farkında olmadan ortaya proje çıkarmasıdır. hatta kimi okullar ilçede okulumuzda katılım gösterdi diye hazır kit alıp yarışmalara da katılıyorlar ki bunu hepimiz biliyoruz. şunu da sormalıyız aslında buzdağı hocanın ortaya attığı bilgisayar bilimleri ortaokul seviyesinde verilebilir mi? şu an fibonacci yada faktöriyel fonksiyonu yazamayan belki de yüzlerce bilgisayar mühendisliği mezunu da varken nasıl bir bilgisayar bilimi, algoritma verilir bunu ben açıkcası pek mümkün görmüyorum.

Veriliyor hocam. Gayet mümkün. Bilge kunduz etkinlikleri bilgi işlemsel düşünme konuları içeriyor. Her yaş grubuna göre var. Ders olsun yeter ki. Sıralama algoritmalarından, şifreleme algoritmalarına anlatılacak çeşit çeşit algoritma var, üzerinde düşünülecek tonla algoritma problemi var. Lise seviyesinde programlamaya geçiş yapılabilir ki fen liselerinde veriliyor bu. En azından 11-12. sınıflara da zorunlu ders getirebilirler. Hatta olması gereken; 5. sınıftan başlayıp tüm liselerde 12. sınıfa kadar(sözelciler hariç) bilgisayar bilimi eğitimi çok güzel olur. Türev integral çözen gençler program mı yazamayacak? Hatta 8. sınıfta da programlama anlatılabilir. Sayısala yatkın öğrencilerin soyutlama becerisi yetiyor.

Benim talebim de bu. Yani bakanlık bize zorunlu dersimizi versin(mümkünse haftada en az 3 saat-ki bilişimle üretim projesinden gördüğümüz kadarıyla gayet de mümkün), alana ciddiyetle yaklaşılsın, bilgisayar bilimleri ekseninde zorunlu bir dersimiz olsun, buna ek olarak lisede yazılım geliştirme, oyun geliştirme, robotik gibi seçmeli dersler olsun.

Meslek liseleri içindeki ortalama bir meslek lisesinin öğrenci kalitesini düşünün. Bir de anadolu liseleri içindeki ortalama bir anadolu lisesinin sayısal sınıfındaki öğrenci kalitesini düşünün. Meslek liselerinde nasıl algoritma, programlama(hatta çok daha fazlası) öğretiliyorsa, anadolu liselerinde de hayli hayli öğretilebilir. Bilgisayar bilimleri, temel bilimler kadar derinleşmiş bir alan. 70 yıllık bir kökeni var. Artık tüm kademelere verilmesi gerekmiyor mu sizce de? Ortaokulda algoritma, problem çözme, bilgi işlemsel düşünme eğitimi alan bir öğrenci lisede çok güzel işler çıkarır. Ama biz robotik kodlama, 3d yazıcı, web 2.0 araçları, word, dijital vatandaşlık gibi kimi eski, kimi abartı, kimi gereksiz konularla uğraşıyoruz, bunları ana uğraşımız haline getiriyoruz, üstüne de btr yüzünden saçma sapan görevlerle boğuşuyoruz. Buna dur denmesi gerek artık.
 
Program güncellenmiş arkadaşlar. Tekrar ediyorum eleştirmek yerine bizde katkı sunabiliriz. En azından etrafımıza duyurarak daha çok katılımcı olmasını sağlayabiliriz. Branşımız ve ülkemizin geleceği adına kazanım elde etmek için bu tarz reklam yapılabilecek etkinlikler faydalı olabilir.
Hocam emeğinizi değerli görüyorum, ancak benim bt müfredatı ile ilgili eleştirilerim hâlâ geçerli. Gerçi bu biraz da toplumun üretim ile tüketim arasındaki farkları bilmemesiyle de alakalı. Hatta bt öğretmenlerinin iki ayrı alanı birbirine çok karıştırdığını da düşünüyorum. Bilgisayar Bilimleri dersi ile Tasarım dersi artık birbirlerinden tamamen bağımsız iki alan. Hatta elektronik-kodlama da bambaşka bir alan. Biz hepsini tek bir potada eritmek niyetindeyiz. Bir zahmet meb, bu iki alanı ve iki alanın öğretmenlerini birbirinden ayırsın iyice ayırsın. Tasarımı da bt öğretmeni veriyorsa, 7. ve 8. sınıftaki tasarım dersi ne işe yarıyor?

Sadece tasarım alanında bile muazzam bir konu genişliği mevcut. Web tasarım, mobil tasarım, grafik tasarım, çizim, baskı, modelleme, animasyon, 3d modelleme vs vs uzar gider. Bunların bazısı bir ömür öğrenilecek şeyler. Öte yandan yazılım dersi var. Ki bizim alanın asıl konusu algoritma/yazılım.

Şimdi bu konuda emek veren bt öğretmenerinin iyi niyetini, emeğini bir kenara koyarak neden eleştirdiğimi anlatmak isterim. Bir matematik öğretmeni ömrü hayatı boyunca aynı konuları her yıl işlerken bir bt öğretmeni kaç konuyu(ki her bir konu, bütün bir ortaokul matematiğinden daha zor) öğrenmek durumunda kalıyor? Misal tinkercad ile modellemeyi, adobe ile çizimi şunu bunu, video edit etmeyi, yazılımı, robot tasarlamayı, kodlamayı, mobil uygulamayı, web kodlamayı, yapay zekayı, hatta ve hatta, bazılarımız makine öğrenmesini bile öğrenmiş. Yani şu saydıklarımın bt öğretmenlerinin sırtına yüklenmesi, bu kadar muazzam bir yük ve beklenti yaratılmasını bir ben mi sorun olarak görüyorum? Sadece bu saydıklarımın her biri için her yıl yeni gelişmeler oluyor, her yıl kendimizi geliştirmek zorunda kalıyoruz. Hangi ara öğrencilere bunları öğreteceğiz? Yazarken, düşünürken bile yoruluyor insan. El insaf, kendi kendimize bu kadar yük oluşturuyor olmamız bize eziyet değil mi? Üstelik dersimiz de yok, ironiye bak. En büyük ders yükü bizde, en az ders bizde ama yine de bunu eleştirmeyelim deniliyor.

Dünyanın en mutlu ülkesi olan Finlandiya'da olsa bu kişi mutlaka eleştirecek bir şey bulur, mum yakmayı bilmezler eğer eleştirdikleri her şey düzgün olsa dahi gene eleştirecektir.
Finlandiya, eleştirebildiği için Finlandiya. Sebep-sonuç ilişkisine gayet güzel bir örnek.
Ya çözüme katkı sun ya da yoldan çekil derim.

Meslektaşlarımın karanlığa sövüp sövüp "şu zümreden haberin var mı?", "bunlara katkı sundun mu", "şikayetçisin; peki görüş belirttin mi" diye sorduğumda lâl olup kalmalarından bıktım. Uğraş veren bazı grupların arasına girdiğimde kendimi aptal gibi hissediyorum; çok kaliteli, bilgisi kendi dimağından taşan arkadaşlarımız var. Hep düşünüyorum bu adamlar ailesine, eşine dostuna nasıl vakit ayırıyor diye. Özellikle hanım arkadaşlarımız. Senin ihtiyacın yok; anladık. Bu mumdan faydalanacak hiç mi insan yok?

Şimdi bu kadar insanın çabasına katkı sunmak, seçtikleri yöntem ya da konu başlıkları yanlışsa makul yoldan ve kırıp dökmeden öneri sunmak yerine adamın suratına değil de dağa taşa bağırmak problemleri çözmüyor. Acaba Aktif Bilişimcilerin toplantılarına katıldılar mı mesela? Problemlerin çözümü nerede aranıyor, nereden başlamak uygun görülüyor, Bakanlığın görüşü ne? Akademisyenler tarafında doğru yapılıp ulaşılamayan hedefler ya da 50 yıl öncesinin eğitiminde kalanlar var mı? Bunlar bizim sahada mesleği icramızı nasıl etkiliyor? Sen bilgisayar biliminin tillahını versen ne olacak! Yetişen öğretmen ayrı sorun, müfredat ayrı sorun, ders saati ve ülkedeki algı ayrı bir sorun. İlerleyen süreçte neler olacak bunlardan haberi var mı burada atıp tutanların? Birşeyi çözmek istersiniz ancak karar vericilerin değerlendirmeye alacakları bir noktayı ya da insanların işin özünü görebilecekleri ve önemseyecekleri alanları tutturmaya çalışırsınız. Einstein uyanıp derslerimizi anlattığında mı çözülecek bu problemler? Ortaokulda çocuklara makine dili mi öğretelim, beklenti nedir?

Öyle oturumlar yapılıyor ki toplantı sahipleri tek tek üye seçmek, karar vermek, toplantıyı bir de youtube yayını olarak vermek ya da bütçe ayırıp katılımcı sayısını arttırmak zorunda kalıyor. Diğer taraftan burada kim necidir bilmiyoruz; herşeye çözümü var, onun gibi burada binlerce üye var. Bir dost sohbetinde BBNET dışındaki gruplardan, etkinliklerden, sivil örgütlerden bahsediyorsun; adamın haberi yok. Ama Türkiye'nin belli başlı eleştirmeni. Selçuk Özdemir, Yaşar Özden kalkıp ders anlatacak, sonraki haftalarda hangi konular gelecek belli değil, birileri "Kahoot çok mu gerekliydi?" bilmem ne diyecek. Kime göre, neye göre ?

BBNET'de yarışmalar oldu, tepki hareketleri oldu, bizlere destek veren önemli isimler problemlerimizi dile getirdi, bildiriler yayınlandı, STK kuruldu, Bakanlıkla görüşmeler gerçekleştirildi, atanan-atanmayan herkes kendince birşeyler yapmaya çalışıyor. Mars'a afiş gönderebilirsek "Türkiye'de Bilişim Eğitimi çözüm bekleyen alanlardan birisi" yazdırır göndeririz. Ama elde olan bu ve kendince çözüm arayan birileri var.

Şu an ortaya çıkan oluşumları küçümsemenin ya da her fikrin başında balyozla beklemenin anlamı yok.

BBNET belki de TC Kimlik ile Ad ve Soyad ile kayıt alma seçeneğini düşünmeli. Can sıkıcı olmaya başladı. Kızıp kızıp burada kuyuya taş atmakla çözülmüyor problemler.
Hocam eleştiriye bu şekilde bir cevap verecekseniz, aynı şiddette karşılık bulursunuz ki bu da hoş olmaz ama yine de siz bilirsiniz. Ayrıca eleştirilerimin katkısının yadsınamaz olduğunu düşünüyorum. Bir kaç yıl önce "robotik kodlama bizim alanı öldürüyor. Yeni atama yapılmayacak bu sebeple" dediğimde benden başka bunu düşünen yoktu neredeyse. Şu anda benim gibi düşünen bir sürü bt öğretmeni var. Ben insanların fikirlerini gayet güzel değiştirmişim, siz o kadar bakanlıkla görüşmenize rağmen, görüyoruz ki pek de fikirlerini değiştirememişsiniz. Tasarım dersi öğretmenleri(ki tinkercad gibi programları biz anlatıyorsak onlar tam olarak neyi anlatıyor belli değil) höt dedi, derslerimiz 7. sınıftan çekildi.

Buradan atanamamışlar arkadaşlar varsa onlara da tavsiyem; ders olmadan iha, siha üretiyoruz diye reklam yapanlar yüzünden atanamadığınızı bilin. Onlar derse girmek istemiyor, robot kiti alıp hava basıyorlar ve bu sebeple de bakanlık bt öğretmeni atamaya gerek görmüyor. Sizler bunu değiştirmek istiyorsanız, siz de alanın müfredatı için ses vermelisiniz. Word gibi dersler müfredattan çıkarılıp tamamen algoritma/yazılım dersi gelmediği müddetçe asla ne bakanlık, ne öğrenci ne de veli gerçek anlamıyla bu dersin önemini kavrayamayacak. Burada yazanların tuzu kuru, atanmışlar. Sizi düşünen yok. Dersin gelmesi için de ciddi bir bilim olarak bu dersin müfredatı düzenlenmeli.

NOT, EK: Etkinlik için varsa imkan öğretmenlere, üniversite öğrencilerine veya lise düzeyine rust programlama dili ile ilgili ders verebilirim. Biraz daha da fırsat olursa web assembly hakkında da ders verebilirim.
 
Son düzenleme:
Hocam bu tartışmaları bizim alanın doğum sancıları gibi görüyorum. Çok değerli eleştirilerde bulunmuşsunuz. Müfredatımız bizi herşeyi bilen herşeyi yapan bir "maker" olmaya zorluyor. Bunun imkansızlığının herkes farkındadır. Dersinin adı "teknoloji tasarım" olan bir branş öğretmeni 3d tasarım, web tasarım, katı modelleme, grafik tasarım neden göstermez bende merak içindeyim. Bize gelince ülke olarak sınıf öğretmenlerinin ilkokulda vermesi gereken temel bilgisayar becerilerini maalesef ortaokullarda bize verdiriyorlar. Word çok konu oldu fakat ülkedeki altyapı ve yetkin diğer branş öğretmen eksikliğinin faturası bizim dersimize kesiliyor. Düşünsenize ilkokullardan çocuklar temel bilgisayar becerilerini edinip gelmiş, biz algoritma yazılım için seviyesi yeterli bir öğrenci topluluğuna ders anlatıyoruz... Ne güzel olur :) Fakat nasıl ki ortaokula okuma yazma bilmeden gelen öğrenci varsa, nasıl ki Ankara'nın başkent olduğu bilgisini dahi bilmeden gelen öğrenci varsa, nasıl ki 4 işlemi yapamadan gelen öğrenci varsa bu öğrencilerin oranının 5 katı kadar temel bilgisayar becerilerinden yoksun gelen öğrenci var. Haliyle bu çocuklara fare tutmayı öğretmeden, klavyede Ctrl ne iş yapar öğretmeden yazılıma geçemiyoruz. Bu da bizim elimizi kolumuzu bağlıyor.
Uzaktan eğitime geçtik ülkenin yarısının evinde internet olmadığı ortaya çıktı. İnterneti olanında bilgisayarının olmadığı ortaya çıktı. Evde altyapı yetersiz, okullarda altyapı yetersiz, diğer branş öğretmenlerinin temel bilgisayar bilgileri yetersiz... Haliyle bize de bu yetersizliği kapatmaya çalışırken yeni açıklar ortaya çıkmasına vesile olmak düşüyor. Belki 10-15 yıl sonra branşımız ayrılacak(ki bence olması gerek); yazılım öğretmeni olarak devam edecek birçoğumuz. Bazılarımız tasarım öğretmeni olacak. Ancak ülkemiz şuan bu seviyeye hazır değil. Hazır olması için her türlü reklam ve baskı unsurunu kullanarak süreci hızlandırmakta bize de bazı görevler düştüğü inancındayım.

Etkinlik özelinde hemen teklifinizi iletip size geri dönüş yapacağım. Katkılarınız çok değerli olacaktır
 
Son düzenleme:
Hocam emeğinizi değerli görüyorum, ancak benim bt müfredatı ile ilgili eleştirilerim hâlâ geçerli. Gerçi bu biraz da toplumun üretim ile tüketim arasındaki farkları bilmemesiyle de alakalı. Hatta bt öğretmenlerinin iki ayrı alanı birbirine çok karıştırdığını da düşünüyorum. Bilgisayar Bilimleri dersi ile Tasarım dersi artık birbirlerinden tamamen bağımsız iki alan. Hatta elektronik-kodlama da bambaşka bir alan. Biz hepsini tek bir potada eritmek niyetindeyiz. Bir zahmet meb, bu iki alanı ve iki alanın öğretmenlerini birbirinden ayırsın iyice ayırsın. Tasarımı da bt öğretmeni veriyorsa, 7. ve 8. sınıftaki tasarım dersi ne işe yarıyor?

Sadece tasarım alanında bile muazzam bir konu genişliği mevcut. Web tasarım, mobil tasarım, grafik tasarım, çizim, baskı, modelleme, animasyon, 3d modelleme vs vs uzar gider. Bunların bazısı bir ömür öğrenilecek şeyler. Öte yandan yazılım dersi var. Ki bizim alanın asıl konusu algoritma/yazılım.

Şimdi bu konuda emek veren bt öğretmenerinin iyi niyetini, emeğini bir kenara koyarak neden eleştirdiğimi anlatmak isterim. Bir matematik öğretmeni ömrü hayatı boyunca aynı konuları her yıl işlerken bir bt öğretmeni kaç konuyu(ki her bir konu, bütün bir ortaokul matematiğinden daha zor) öğrenmek durumunda kalıyor? Misal tinkercad ile modellemeyi, adobe ile çizimi şunu bunu, video edit etmeyi, yazılımı, robot tasarlamayı, kodlamayı, mobil uygulamayı, web kodlamayı, yapay zekayı, hatta ve hatta, bazılarımız makine öğrenmesini bile öğrenmiş. Yani şu saydıklarımın bt öğretmenlerinin sırtına yüklenmesi, bu kadar muazzam bir yük ve beklenti yaratılmasını bir ben mi sorun olarak görüyorum? Sadece bu saydıklarımın her biri için her yıl yeni gelişmeler oluyor, her yıl kendimizi geliştirmek zorunda kalıyoruz. Hangi ara öğrencilere bunları öğreteceğiz? Yazarken, düşünürken bile yoruluyor insan. El insaf, kendi kendimize bu kadar yük oluşturuyor olmamız bize eziyet değil mi? Üstelik dersimiz de yok, ironiye bak. En büyük ders yükü bizde, en az ders bizde ama yine de bunu eleştirmeyelim deniliyor.

Finlandiya, eleştirebildiği için Finlandiya. Sebep-sonuç ilişkisine gayet güzel bir örnek.

Hocam eleştiriye bu şekilde bir cevap verecekseniz, aynı şiddette karşılık bulursunuz ki bu da hoş olmaz ama yine de siz bilirsiniz. Ayrıca eleştirilerimin katkısının yadsınamaz olduğunu düşünüyorum. Bir kaç yıl önce "robotik kodlama bizim alanı öldürüyor. Yeni atama yapılmayacak bu sebeple" dediğimde benden başka bunu düşünen yoktu neredeyse. Şu anda benim gibi düşünen bir sürü bt öğretmeni var. Ben insanların fikirlerini gayet güzel değiştirmişim, siz o kadar bakanlıkla görüşmenize rağmen, görüyoruz ki pek de fikirlerini değiştirememişsiniz. Tasarım dersi öğretmenleri(ki tinkercad gibi programları biz anlatıyorsak onlar tam olarak neyi anlatıyor belli değil) höt dedi, derslerimiz 7. sınıftan çekildi.

Buradan atanamamışlar arkadaşlar varsa onlara da tavsiyem; ders olmadan iha, siha üretiyoruz diye reklam yapanlar yüzünden atanamadığınızı bilin. Onlar derse girmek istemiyor, robot kiti alıp hava basıyorlar ve bu sebeple de bakanlık bt öğretmeni atamaya gerek görmüyor. Sizler bunu değiştirmek istiyorsanız, siz de alanın müfredatı için ses vermelisiniz. Word gibi dersler müfredattan çıkarılıp tamamen algoritma/yazılım dersi gelmediği müddetçe asla ne bakanlık, ne öğrenci ne de veli gerçek anlamıyla bu dersin önemini kavrayamayacak. Burada yazanların tuzu kuru, atanmışlar. Sizi düşünen yok. Dersin gelmesi için de ciddi bir bilim olarak bu dersin müfredatı düzenlenmeli.

NOT, EK: Etkinlik için varsa imkan öğretmenlere, üniversite öğrencilerine veya lise düzeyine rust programlama dili ile ilgili ders verebilirim. Biraz daha da fırsat olursa web assembly hakkında da ders verebilirim.

Finlandiya örneğimi tekrar oku,yazdığını nereden çıkardın. işi de derse getirmişsin tebrikler fırsat dünyası
 
Hocam emeğinizi değerli görüyorum, ancak benim bt müfredatı ile ilgili eleştirilerim hâlâ geçerli. Gerçi bu biraz da toplumun üretim ile tüketim arasındaki farkları bilmemesiyle de alakalı. Hatta bt öğretmenlerinin iki ayrı alanı birbirine çok karıştırdığını da düşünüyorum. Bilgisayar Bilimleri dersi ile Tasarım dersi artık birbirlerinden tamamen bağımsız iki alan. Hatta elektronik-kodlama da bambaşka bir alan. Biz hepsini tek bir potada eritmek niyetindeyiz. Bir zahmet meb, bu iki alanı ve iki alanın öğretmenlerini birbirinden ayırsın iyice ayırsın. Tasarımı da bt öğretmeni veriyorsa, 7. ve 8. sınıftaki tasarım dersi ne işe yarıyor?

Sadece tasarım alanında bile muazzam bir konu genişliği mevcut. Web tasarım, mobil tasarım, grafik tasarım, çizim, baskı, modelleme, animasyon, 3d modelleme vs vs uzar gider. Bunların bazısı bir ömür öğrenilecek şeyler. Öte yandan yazılım dersi var. Ki bizim alanın asıl konusu algoritma/yazılım.

Şimdi bu konuda emek veren bt öğretmenerinin iyi niyetini, emeğini bir kenara koyarak neden eleştirdiğimi anlatmak isterim. Bir matematik öğretmeni ömrü hayatı boyunca aynı konuları her yıl işlerken bir bt öğretmeni kaç konuyu(ki her bir konu, bütün bir ortaokul matematiğinden daha zor) öğrenmek durumunda kalıyor? Misal tinkercad ile modellemeyi, adobe ile çizimi şunu bunu, video edit etmeyi, yazılımı, robot tasarlamayı, kodlamayı, mobil uygulamayı, web kodlamayı, yapay zekayı, hatta ve hatta, bazılarımız makine öğrenmesini bile öğrenmiş. Yani şu saydıklarımın bt öğretmenlerinin sırtına yüklenmesi, bu kadar muazzam bir yük ve beklenti yaratılmasını bir ben mi sorun olarak görüyorum? Sadece bu saydıklarımın her biri için her yıl yeni gelişmeler oluyor, her yıl kendimizi geliştirmek zorunda kalıyoruz. Hangi ara öğrencilere bunları öğreteceğiz? Yazarken, düşünürken bile yoruluyor insan. El insaf, kendi kendimize bu kadar yük oluşturuyor olmamız bize eziyet değil mi? Üstelik dersimiz de yok, ironiye bak. En büyük ders yükü bizde, en az ders bizde ama yine de bunu eleştirmeyelim deniliyor.

Finlandiya, eleştirebildiği için Finlandiya. Sebep-sonuç ilişkisine gayet güzel bir örnek.

Hocam eleştiriye bu şekilde bir cevap verecekseniz, aynı şiddette karşılık bulursunuz ki bu da hoş olmaz ama yine de siz bilirsiniz. Ayrıca eleştirilerimin katkısının yadsınamaz olduğunu düşünüyorum. Bir kaç yıl önce "robotik kodlama bizim alanı öldürüyor. Yeni atama yapılmayacak bu sebeple" dediğimde benden başka bunu düşünen yoktu neredeyse. Şu anda benim gibi düşünen bir sürü bt öğretmeni var. Ben insanların fikirlerini gayet güzel değiştirmişim, siz o kadar bakanlıkla görüşmenize rağmen, görüyoruz ki pek de fikirlerini değiştirememişsiniz. Tasarım dersi öğretmenleri(ki tinkercad gibi programları biz anlatıyorsak onlar tam olarak neyi anlatıyor belli değil) höt dedi, derslerimiz 7. sınıftan çekildi.

Buradan atanamamışlar arkadaşlar varsa onlara da tavsiyem; ders olmadan iha, siha üretiyoruz diye reklam yapanlar yüzünden atanamadığınızı bilin. Onlar derse girmek istemiyor, robot kiti alıp hava basıyorlar ve bu sebeple de bakanlık bt öğretmeni atamaya gerek görmüyor. Sizler bunu değiştirmek istiyorsanız, siz de alanın müfredatı için ses vermelisiniz. Word gibi dersler müfredattan çıkarılıp tamamen algoritma/yazılım dersi gelmediği müddetçe asla ne bakanlık, ne öğrenci ne de veli gerçek anlamıyla bu dersin önemini kavrayamayacak. Burada yazanların tuzu kuru, atanmışlar. Sizi düşünen yok. Dersin gelmesi için de ciddi bir bilim olarak bu dersin müfredatı düzenlenmeli.

NOT, EK: Etkinlik için varsa imkan öğretmenlere, üniversite öğrencilerine veya lise düzeyine rust programlama dili ile ilgili ders verebilirim. Biraz daha da fırsat olursa web assembly hakkında da ders verebilirim.

Açıkçası bana bu kadar çaba harcamak zor geliyor. Kaldı ki bazılarımızın bilgisi ve yeteneği de yeterli olmayabilir. Biz öğretmen olmak için seçtik bu mesleği, hayatımız boyunca ucu bucağı olmayan yeni şeyler öğrenmek için değil. Kendimi bu kadar geliştirmek zorunda kalacağımı bilsem özel sektörde yükselebileceğim bir mühendislik seçerdim.
 
Hepimizin aynı fikirde olması iyi bir şey değildir, çalışmayı yaratan fikir ayrılıklarıdır. "Henry Huxley"

Öğretmenlerimizin bilişime ve bilişim eğitimine hangi pencereden baktıkları değil, bu kadar çeşitli pencerelerden bakmaları yeterince, fazlasıyla güzel:)

Fikirler soyuttur, özgündür, ideolojiktir, bilimseldir, sanatsaldır, gereklidir, bazen gereksizdir ama GÜZELDİR :)

Teşekkürler BBNET ailesi :)
 
Hepimizin aynı fikirde olması iyi bir şey değildir, çalışmayı yaratan fikir ayrılıklarıdır. "Henry Huxley"

Öğretmenlerimizin bilişime ve bilişim eğitimine hangi pencereden baktıkları değil, bu kadar çeşitli pencerelerden bakmaları yeterince, fazlasıyla güzel:)

Fikirler soyuttur, özgündür, ideolojiktir, bilimseldir, sanatsaldır, gereklidir, bazen gereksizdir ama GÜZELDİR :)

Teşekkürler BBNET ailesi :)
Neden gereksiz olsun ki fikirler ???
 
Yarın Yaşar hocayla başlıyor etkinlik. Herkesin katılımını bekliyoruz... Ayrıca çevrenize duyurur ve katılımın yüksek olmasına katkı sunarsanız çok seviniriz
 

Ekli dosyalar

  • IMG_20210412_151929_043.jpg
    IMG_20210412_151929_043.jpg
    152.2 KB · Görüntüleme: 74
  • IMG_20210412_151926_494.jpg
    IMG_20210412_151926_494.jpg
    168.5 KB · Görüntüleme: 53
  • IMG_20210412_151923_808.jpg
    IMG_20210412_151923_808.jpg
    116.2 KB · Görüntüleme: 47
Forumu sataşma yerine çevirenleri, diğer üyelere hakaret etmeyi ve tahrik etmeyi alışkanlık haline getirenleri lütfen "Şikayet" butonu ile bildirin.

Biz de gereğini yapalım ki, forumda fikirler özgürce ifade edilsin:)
 
"Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı
Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz..."

Eleştirelim, tartışalım, aynı görüşte olmasak da sevgiyi-saygıyı elden bırakmayalım. Kimse kimseye düşman değil, olmamalı burada. Yeri gelir eleştiririz, yeri gelir çalışmalara destek veririz. Her görüşe, her desteğe açığız. Sevgiyle kalın.
 
Hocam bu tartışmaları bizim alanın doğum sancıları gibi görüyorum. Çok değerli eleştirilerde bulunmuşsunuz. Müfredatımız bizi herşeyi bilen herşeyi yapan bir "maker" olmaya zorluyor. Bunun imkansızlığının herkes farkındadır. Dersinin adı "teknoloji tasarım" olan bir branş öğretmeni 3d tasarım, web tasarım, katı modelleme, grafik tasarım neden göstermez bende merak içindeyim. Bize gelince ülke olarak sınıf öğretmenlerinin ilkokulda vermesi gereken temel bilgisayar becerilerini maalesef ortaokullarda bize verdiriyorlar. Word çok konu oldu fakat ülkedeki altyapı ve yetkin diğer branş öğretmen eksikliğinin faturası bizim dersimize kesiliyor. Düşünsenize ilkokullardan çocuklar temel bilgisayar becerilerini edinip gelmiş, biz algoritma yazılım için seviyesi yeterli bir öğrenci topluluğuna ders anlatıyoruz... Ne güzel olur :) Fakat nasıl ki ortaokula okuma yazma bilmeden gelen öğrenci varsa, nasıl ki Ankara'nın başkent olduğu bilgisini dahi bilmeden gelen öğrenci varsa, nasıl ki 4 işlemi yapamadan gelen öğrenci varsa bu öğrencilerin oranının 5 katı kadar temel bilgisayar becerilerinden yoksun gelen öğrenci var. Haliyle bu çocuklara fare tutmayı öğretmeden, klavyede Ctrl ne iş yapar öğretmeden yazılıma geçemiyoruz. Bu da bizim elimizi kolumuzu bağlıyor.
Uzaktan eğitime geçtik ülkenin yarısının evinde internet olmadığı ortaya çıktı. İnterneti olanında bilgisayarının olmadığı ortaya çıktı. Evde altyapı yetersiz, okullarda altyapı yetersiz, diğer branş öğretmenlerinin temel bilgisayar bilgileri yetersiz... Haliyle bize de bu yetersizliği kapatmaya çalışırken yeni açıklar ortaya çıkmasına vesile olmak düşüyor. Belki 10-15 yıl sonra branşımız ayrılacak(ki bence olması gerek); yazılım öğretmeni olarak devam edecek birçoğumuz. Bazılarımız tasarım öğretmeni olacak. Ancak ülkemiz şuan bu seviyeye hazır değil. Hazır olması için her türlü reklam ve baskı unsurunu kullanarak süreci hızlandırmakta bize de bazı görevler düştüğü inancındayım.

Etkinlik özelinde hemen teklifinizi iletip size geri dönüş yapacağım. Katkılarınız çok değerli olacaktır

Temel bilgisayar kullanım bilgisini öğretmeye gerek yok hocam. Bu 15 sene öncenin gereksinimi olabilirdi ama artık gerek yok buna. Fare, klavye kullanımını, word gibi saçmalıkları öğretmeye gerek yok. Ctrl tuşunun veya herhangi bir tuşun ne işe yaradığını, kod yazarken de öğrenir öğrenci. Kullandıkça öğrenmesi de kalıcılık açısından daha sağlıklı. Çocuğun üzerine tonla bilgiyi boca ederek, ihtiyaç duymadığı sürece kullanmayacağı klavye tuşlarını ezberleterek eğitim falan olmaz. Bunları matah bir şey gibi müfredata almanın hiçbir mantıklı açıklaması yok. Öğrenci code.org, scratch ile uğraşırken dahi fare klavye kullanımını ihtiyaç duydukça öğrenebilir. Bunlar elimizi kolumuzu bağlıyor demişsiniz. Bağlamasına gerek yok diyorum.

Buyrun şu muhteşem ted konuşmasını izleyin(Türkçe altyazısı mevcut):
 
Şuan köy okulunda çalışıyorum ve günümüz teknolojik varlığından 15 yıl geride olan çok öğrencim var maalesef. Ortalama 25 kişilik sınıfta 7-8 öğrencim bilgisayarın açma tuşuna basmadan geliyor. Kasa denince domates kasası algılıyor. Temel becerilerin müfredatta yer alması taraftarı bende değilim. Ancak ülkemizin hali hazırda şuan yeterli teknolojik altyapı varlığının olmadığını düşünüyorum. Bu durumu uzaktan eğitim döneminden yüzyüze eğitime geçince 5. sınıflarda çok daha iyi algıladım. Derse katılan öğrenciyle çok iyi bir ilerleme kaydederken derse katılamayan öğrenciye Enter tuşunu öğretemediğimi farkettim.

Son 3 haftadır laboratuvarda ders işliyorum. 2si Suriyeli olmak üzere daha önce hiç pc kullanmamış toplamda 15 kadar öğrencim var 5. sınıflarda. Tenefüslerde de çağırıyorum bazen çocukları laboratuvara. Çocukların beyni dile geliyor resmen mucizeyi yaşıyormuş gibi bakıyorlar. Şimdi scratchte oyun yapmaya başladılar ama bilgisayarı kapatırken bazen halen kasadan kapatmaya çalışıyorlar. Keşke dünya adaletsiz biryer olmasaydı. En azından asgari ölçüde bir adalet olsaydı...
 
Bizim bölüm ilk mezunlarını vereli 15 seneyi geçti. Bizim mezunlardan hala Mebde bir daire başkanı , bakan yardımcısı bişey çıkmadımı? Bizden biri çıkarsa ancak dersimizi savunur da bişeyler olur. diğer türlü bilişim çağı değil uzay çağı gelse bişey olacağı yok
 
Bizim bölüm ilk mezunlarını vereli 15 seneyi geçti. Bizim mezunlardan hala Mebde bir daire başkanı , bakan yardımcısı bişey çıkmadımı? Bizden biri çıkarsa ancak dersimizi savunur da bişeyler olur. diğer türlü bilişim çağı değil uzay çağı gelse bişey olacağı yok

bilgisayar öğretmenliği böte'den ibaret değil, 1993 yılında bilgisayar öğretmenliği mezunu olanlar var eseften. odtüden de mezunlar var, tam yılını bilmiyorum.
Biz btrlik kadrolu olsun mu olmasın mı diye tartışırken bizden yani herhangi bir öğretmenlik bölümü ya da mühendislikten mezun bir bt öğretmeninin o makama gelirse olumlu şeyler yapacağını sanmıyorum.
Şu an biz en iyi dönemi yaşıyoruz ders açısından ama çoğu arkadaş farkında değil. 5-6lar zorunlu ders, fen liseleri zorunlu ders, meslek liseleri 9larda ders, daha ne bekliyorsunuz? Lab olmadan bu dersin verimli olmadığını hepimiz biliyoruz, dolayısıyla her sınıf düzeyinde ders beklemeyin, robotik kodlama ile de kendinizi daha fazla kandırmayın.
Bakın dyk kursları yok, projelere katılıma mobing devam ediyor (öğretmen arkadaşlar cimere şikayet etmişler ilgili kişileri projelere katılım için zorluyorlar diye, şube müdürü beyefendi toplantıda istediğiniz yere şikayet edin diyor, ne diyelim bunlara), biz enerjimizi bu ikisi üzerine sarf edelim. Gerisi boş iş.
 
Bizim bölüm ilk mezunlarını vereli 15 seneyi geçti. Bizim mezunlardan hala Mebde bir daire başkanı , bakan yardımcısı bişey çıkmadımı? Bizden biri çıkarsa ancak dersimizi savunur da bişeyler olur. diğer türlü bilişim çağı değil uzay çağı gelse bişey olacağı yok
Sayın hocam haklısınız. Bilgisayar öğretmeni olarak tef dahil
15 sene değil 30 seneyi geçti. Hâlâ bir şey yok maalesef.
 
Ben bu bölümü okurken hocalar gidişatı anlatmıştı hatta biz atanamayiz diye düşünmeye başlamıştık biz atandik ama bizden üç sene sonra mezun olanlar çok zor atanmaya başladı şu anki durum zaten belli 50 kontenjan var çoğu bölüm kapatılmış gidişat iyi değil ama yapılan etkinlikler gayet güzel olmuş kahoot bilmeyen arkadaşlar da var merak etmeyin umarım etkinlikler ses getirir çok bi umudum yok ama
 
Vurdum duymaz laftan anlamaz, kendini bilmez. Bence biz toplanıp güzel bir pedagojik kitap oluşturalım. MEB'e kalırsak yandık.5. ve 6. sınıflara uygun kitap.Talim terbiyenin kazanım listesi çok saçma.Açıksası öğrenciler Bilişim'i değil de sanki felsefe dersi görüyor.Kazanımlar tekrarlayıcı,çocugun yetkinlik kazanmasına engel kazanımlar var.Bence yeniden düzenlenmeli bu kazanımlar.Çocuklar bariz şekilde donanım konusunda sönük kalıyor.Yazılımlar konusunda da pek bir bilgi kazandığı yok.Dosya uzantıları konusunu öğrenci kavrayamıyor.Bu da doğal olarak ihtiyacına uygun yazılımı nasıl seçeceğini bilmiyor.Bir de sürücü kurulumu yazılım kurulumu.Bilgisayarın çalışma mantığı gibi konularda da berbat.El atmak lazım bence.
 
Vurdum duymaz laftan anlamaz, kendini bilmez. Bence biz toplanıp güzel bir pedagojik kitap oluşturalım. MEB'e kalırsak yandık.5. ve 6. sınıflara uygun kitap.Talim terbiyenin kazanım listesi çok saçma.Açıksası öğrenciler Bilişim'i değil de sanki felsefe dersi görüyor.Kazanımlar tekrarlayıcı,çocugun yetkinlik kazanmasına engel kazanımlar var.Bence yeniden düzenlenmeli bu kazanımlar.Çocuklar bariz şekilde donanım konusunda sönük kalıyor.Yazılımlar konusunda da pek bir bilgi kazandığı yok.Dosya uzantıları konusunu öğrenci kavrayamıyor.Bu da doğal olarak ihtiyacına uygun yazılımı nasıl seçeceğini bilmiyor.Bir de sürücü kurulumu yazılım kurulumu.Bilgisayarın çalışma mantığı gibi konularda da berbat.El atmak lazım bence.


Müfredat seneye Bilişimle Üretim projesinde değişecek. Ancak bu seneki müfredatı elimizden geldiğince geçen sene yazdığımız kitaplarla anlaşılır kılmaya çalıştık. Kitapları inceleyebilirsiniz. BBNET'teki forum üyesi arkadaşlar tarafından yazılmıştır. https://www.sifirbiryayinlari.com/content/7-akilli-tahta adresinden z-kitap haline ücretsiz ulaşabilirsiniz.
 
bilgisayar öğretmenliği böte'den ibaret değil, 1993 yılında bilgisayar öğretmenliği mezunu olanlar var eseften. odtüden de mezunlar var, tam yılını bilmiyorum.
Biz btrlik kadrolu olsun mu olmasın mı diye tartışırken bizden yani herhangi bir öğretmenlik bölümü ya da mühendislikten mezun bir bt öğretmeninin o makama gelirse olumlu şeyler yapacağını sanmıyorum.
Şu an biz en iyi dönemi yaşıyoruz ders açısından ama çoğu arkadaş farkında değil. 5-6lar zorunlu ders, fen liseleri zorunlu ders, meslek liseleri 9larda ders, daha ne bekliyorsunuz? Lab olmadan bu dersin verimli olmadığını hepimiz biliyoruz, dolayısıyla her sınıf düzeyinde ders beklemeyin, robotik kodlama ile de kendinizi daha fazla kandırmayın.
Bakın dyk kursları yok, projelere katılıma mobing devam ediyor (öğretmen arkadaşlar cimere şikayet etmişler ilgili kişileri projelere katılım için zorluyorlar diye, şube müdürü beyefendi toplantıda istediğiniz yere şikayet edin diyor, ne diyelim bunlara), biz enerjimizi bu ikisi üzerine sarf edelim. Gerisi boş iş.

Neden ders beklemeyelim hocam? Gayet de bekliyorum ben. Olması gereken şey bu. Mesele lab'sa lab kurulur. Ki bilgisayar bilimleri tarafı için lab'a gerek yok. Matematik ne ise bilgisayar bilimleri de o. Edsger Wybe Dijkstra "Uzay bilimleri için teleskop ne ise, bilgisayar bilimleri için de bilgisayar odur" diyor. Algoritma ve bilgi işlemsel düşünme becerileri için kara tahta yeterli. Tabii bir projeksiyon ve bir bilgisayar olursa da tadından yenmez.

Ancak ortaokulda scratch anlatılacaksa lab gerekir, lisede de seçmeli yazılım(web/mobil/konsol/masaüstü) geliştirme, seçmeli oyun geliştirme, seçmeli robotik vs. gibi dersler olursa lab gerekir. Yani sadece yazılım geliştirme tarafı için gerekli.

Ortaokuldan lise son sınıfa kadar(sözelciler hariç) ders gelmediği sürece yazılım trenini de kaçıracağız hocam. 5-6. sınıftaki zorunlu ders yetmiyor. Koca Türkiye'de 300 civarı Fen Lisesi var. Onda da sadece 9-10. sınıflarda 2'şer saat zorunlu ders var. Bilgisayar bilimleri eğitimi için bile yetmez bu süre. Kaldı ki yazılım geliştirme bilgisi vermek için hiç yeterli değil. Bir konsol uygulaması bile olsa proje yapacak kadar bir programlama dilini öğretmek, oop ve ya fp paradigmalarını kavratmak, db işlemlerini anlatabilmek vs. için daha fazla derse ihtiyaç var.

Şimdi robotik kodlama gibi hype konular yüzünden beklenti arşa vardı. Algoritma bilmeyen, yazdığı kodun ne işe yaradığını bilmeyen, bir ide'yi açıp basit bir algoritmanın implementasyonunu yapamayan çocuktan/gençten karmaşık devreler kurup, Arduino ile kod yazması bekleniyor. Akla mantığa sığar şey mi bu?

Veya 1 milyon yazılımcı gibi projelerle gerçekten yazılımcı yetiştirileceği, ihtiyaç duyulan yazılımcı işgücünün karşılanacağı zannediliyor. Programlama dilini yarım yamalak öğrenen çocuğun/gencin yazılım geliştirebileceği, bir yazılım ekibinin parçası olacağı zannediliyor. Sonra karşılaşılan manzara şu oluyor:
upload_2021-4-15_20-2-55.png


Oysa bu iş tamamen beyin işi. Çocukların gençlerin beynini bu doğrultuda eğitebilmek için zorunlu derse ihtiyacımız var. Lab'sa lab da kurulur. Fatih projesiyle halen 3.faz, 4. faz tahta, tablet dağıtacaklarına lab kursunlar. Devlet her şeye para buluyor da buna mı bulamayacak.

Bu yüzden robotik kodlamaydı, 3d yazıcıydı, web 2.0 araçlarıydı vs. gibi şeylere odaklanarak büyük hata yapıyor arkadaşlar. Diğer tarafta da bilişime dair genel kültür sayılan konularla ders işlediğini zanneden öğretmenler var. Artık branşın bu aşırı beklenti dolu konulardan da, seminer konusu sayılabilecek konulardan da sıyrılması gerek. Ortada koca bir bilgisayar bilimleri/yazılım alanı var ama meb bundan anlamadığı gibi, bilgisayar öğretmenleri de bundan uzaklaştıkça uzaklaşıyor.
 
Neden ders beklemeyelim hocam? Gayet de bekliyorum ben. Olması gereken şey bu. Mesele lab'sa lab kurulur. Ki bilgisayar bilimleri tarafı için lab'a gerek yok. Matematik ne ise bilgisayar bilimleri de o. Edsger Wybe Dijkstra "Uzay bilimleri için teleskop ne ise, bilgisayar bilimleri için de bilgisayar odur" diyor. Algoritma ve bilgi işlemsel düşünme becerileri için kara tahta yeterli. Tabii bir projeksiyon ve bir bilgisayar olursa da tadından yenmez.

Ancak ortaokulda scratch anlatılacaksa lab gerekir, lisede de seçmeli yazılım(web/mobil/konsol/masaüstü) geliştirme, seçmeli oyun geliştirme, seçmeli robotik vs. gibi dersler olursa lab gerekir. Yani sadece yazılım geliştirme tarafı için gerekli.

Ortaokuldan lise son sınıfa kadar(sözelciler hariç) ders gelmediği sürece yazılım trenini de kaçıracağız hocam. 5-6. sınıftaki zorunlu ders yetmiyor. Koca Türkiye'de 300 civarı Fen Lisesi var. Onda da sadece 9-10. sınıflarda 2'şer saat zorunlu ders var. Bilgisayar bilimleri eğitimi için bile yetmez bu süre. Kaldı ki yazılım geliştirme bilgisi vermek için hiç yeterli değil. Bir konsol uygulaması bile olsa proje yapacak kadar bir programlama dilini öğretmek, oop ve ya fp paradigmalarını kavratmak, db işlemlerini anlatabilmek vs. için daha fazla derse ihtiyaç var.

Şimdi robotik kodlama gibi hype konular yüzünden beklenti arşa vardı. Algoritma bilmeyen, yazdığı kodun ne işe yaradığını bilmeyen, bir ide'yi açıp basit bir algoritmanın implementasyonunu yapamayan çocuktan/gençten karmaşık devreler kurup, Arduino ile kod yazması bekleniyor. Akla mantığa sığar şey mi bu?

Veya 1 milyon yazılımcı gibi projelerle gerçekten yazılımcı yetiştirileceği, ihtiyaç duyulan yazılımcı işgücünün karşılanacağı zannediliyor. Programlama dilini yarım yamalak öğrenen çocuğun/gencin yazılım geliştirebileceği, bir yazılım ekibinin parçası olacağı zannediliyor. Sonra karşılaşılan manzara şu oluyor:
Ekli dosyayı görüntüle 69593

Oysa bu iş tamamen beyin işi. Çocukların gençlerin beynini bu doğrultuda eğitebilmek için zorunlu derse ihtiyacımız var. Lab'sa lab da kurulur. Fatih projesiyle halen 3.faz, 4. faz tahta, tablet dağıtacaklarına lab kursunlar. Devlet her şeye para buluyor da buna mı bulamayacak.

Bu yüzden robotik kodlamaydı, 3d yazıcıydı, web 2.0 araçlarıydı vs. gibi şeylere odaklanarak büyük hata yapıyor arkadaşlar. Diğer tarafta da bilişime dair genel kültür sayılan konularla ders işlediğini zanneden öğretmenler var. Artık branşın bu aşırı beklenti dolu konulardan da, seminer konusu sayılabilecek konulardan da sıyrılması gerek. Ortada koca bir bilgisayar bilimleri/yazılım alanı var ama meb bundan anlamadığı gibi, bilgisayar öğretmenleri de bundan uzaklaştıkça uzaklaşıyor.
Öncelikle lab olmadan "bilgisayar bilimleri" uygulamasız kalır, o yüzden ders beklemeyin, yeni binlerce lab kurulmasını hiç beklemeyin. Fatih projesi başlayalı kaç sene oldu hala ilkokullarda etkileşimli tahta yok. Benim okulumda ilkokul misafir kendi binaları yapılana kadar, öğretmenler öyle bir sevindilerki tahta olduğu için, gidecekleri zaman da üzülecekler.

Labı olmayan bir "bilgisayar bilimleri" dersleri öğretmene zulümdür. Öğretmen uygulama yaptıramadıktan sonra anlatılanlar havada kalıyor. Labsız yani bilgisayarsız bilgisayar bilimleri dersleri olmaz, olamaz. Bilgisayar demek uygulama demektir, uygulamasız ne yapayım ben o dersi, açık öğetimin temel bilgi teknolojileri dersi gibi bir şey olur, ezberle ezberle geç, e hani uygulama?

Bizim bakanlığımız yazılıma önem veriyorsa "Bilişim Teknolojileri" Alanını fen liselerine, kalbur üstü anadolu liselerine açar. Bu alanın hitap ettiği kitle burada. Ama biz elekten elenmiş çocuklara programlama öğretmeye çalışıyoruz meslek liselerinde. Anadolu mesleklere sınavla öğrenci alınca biraz iyi öğrenci oluyordu, şimdi onu da çoğu yerde kaldırınca bilişim öğrencileri iyice kötüleşti. Her geçen sene de kötüye gidiyor. Bunu yaptığım programlama sınavlarının sınıf ortalamasından çok net görebiliyorduk, ama bundan haberi olan bakanlık nerede?
 
Geri
Üst