Elinde çekiç olan her şeyi çivi zanneder!

Kodla Büyü

giryan

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
438
Şöyle desek: Hitler Almanya’sı sonrası savaş suçlusu olarak yargılananların hepsinin ortak sözü “Ben sadece görevimi yapıyordum” olmuştur!

Abraham Harold Maslow’un dâhiyane bir sözü vardır. Kişisel gelişim olsun (!) diye çerçeveletilip en çok gördüğünüz duvara asmanızı öneriyoruz:

“Elinde çekiç olan her şeyi çivi zanneder!”

Şimdi size bu ana fikri anlatan gerçekten çarpıcı bir analiz yapacağız. Bir film üzerinden.

Deney ya da Almanca adıyla Das Experiment, Oliver Hirschbiegel tarafından yönetilen 2001 yapımı bir Alman filmi. Sosyal bir deneyi konu alan film, Alman yazar Mario Giordano’ya ait Das Experiment Black Box adlı kitaptan esinlenmiştir.

Bir bilim adamının düzenlediği ve tamamı erkeklerden oluşan 20 denek, kişi başı bugünün parasıyla yaklaşık 200TL olmak üzere toplamda 4000TL alacakları bir deneye katılırlar. Hiçbiri hayatında hapishane yüzü görmemiş olan denekler, hapishane ortamına dönüştürülen deney sahasında iki hafta boyunca, “yönetenler (gardiyanlar) ve yönetilenler (mahkûmlar)” olarak iki gruba ayrılarak yaşamak durumunda bırakılmayı kabul ederler. Denekler, ya verilecek olan para için ya da yaşamlarına farklı bir deneyim katmak amacıyla bu deneye katılmışlardır. Başroldeki Tarek ise; bu işin iç yüzünü belgeleyip bir gazeteye satmak ve yaşanılacak olası olaylara tanıklık etmek amacıyla orada bulunmaktadır. Deneyin amacı ise; insanlara giydirilen roller ve bu rollerin, bireyin gerçek benliğini ne kadar zamanda ele geçirerek yabancılaştıracağı ve bu süreçte kişinin, bu yabancılaşmaya ve kendisine biçilen role, ne denli uyum sağlama ya da kendi benliğini muhafaza etme iradesine haiz olacağının belirlenmesidir.

Deneyde ilk başlarda her şey yolunda gibi görünse de, Tarek’in söz dinlemez ve kışkırtıcı tavırları, gardiyanların buna kötü katkısıyla birleşerek hapishane içerisinde güç çatışmaları yaşanmasına neden olur. Bireyler kendilerine verilen rollere düşünülenden önce yatkınlık gösterip, o rollerin gerektirdiği davranışsal yönlenmeleri fazlasıyla benimserler. İlk zamanlardan itibaren kontrol altında olan deney, belirlenen sınırların yıkılarak; adaletin ve bireyin yaşam hakkının olmadığı bir anarşi ortamına ve aşırı davranışın açığa çıkarıldığı kontrolsüz bir yapıya dönüşmesiyle kontrolden çıkar ve insanların canını kurtarmak için verdiği yaşam mücadelesi şekline dönüşür. Bu mücadele, şiddetli ve bir o kadar da kanlı bir sonla noktalanarak, sonu trajedi olan bir deneyi sonuçlandırır.
Şimdi sıkı durun. Bu deney gerçekten de yapılmıştır. Stanford hapishane deneyi olarak bilinen deney, Stanford Üniversitesi’nde psikolog olan Philip Zimbardo liderliğindeki bir grup araştırmacı tarafından 1971’de gerçekleştiriliyor. Mahkûm veya gardiyan olmanın psikolojik etkileriyle ilgili bir incelemeden söz ediyoruz. Toplam yetmiş kişi arasından yirmi dört lisans öğrencisi, gardiyan ya da mahkûm rollerini oynamak üzere seçiliyorlar. Seçilen öğrenciler Stanford psikoloji binasının bodrum katındaki sahte hapishaneye yerleştiriliyor. Mahkûmlar ve gardiyanlar çok çabuk bir şekilde rollerine adapte oluyorlar. Deney öngörülen sınırların dışına çıkıp tehlikeli ve psikolojik olarak hasar veren bir duruma geliyor. Birçok mahkûm duygusal olarak travma geçirirken gardiyanların üçte biri “gerçek” sadistik eğilim sergilemekten yargılanıyor. Mahkûmların ikisi daha deneyin başında deneyden çıkarılıyor. Kendisi dâhil herkesin rolüne iyice kaptırdığından emin olduktan sonra Zimbardo, altıncı günün sonunda deneyi bitiriyor. Gardiyanların ve mahkûmların rollerine aşırı derece kapılmaları, gardiyanların sadist eğilimler sergilemeleri ve deneyin rayından çıkması dolayısıyla geri kalan 9 gün iptal edilerek deney altı günde bitiriliyor.


Devamı için Kaynak: http://www.paraanaliz.com/2017/yazarlar/ugur-bati/elinde-cekic-olan-her-seyi-civi-zanneder-10819/
 
Bunun aynısı çekilmiş 1-2 film var gerçekten de insanlar deney odasında rollerini öyle benimsiyorlar ki canciğer arkadaş diğerinin hiç acımadan canını yakıyor
 
2001 yapımı deney filmini dün izledim. Psikolojik gerilim dalında başarılı bir film ancak beni epey boğdu.
 
Geri
Üst