Turgut Özal Zehirlendi!

Kodla Büyü

Kara Kule 61

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
710
Şok iddia!
Ölümünden 20 yıl sonra ‘Feth-i Kabir’ yapılarak vücudundan örnekler alınan Özal’ın otopsi raporunda vücudunda yüksek miktarda etkili bir zehir olan ‘striknin kreatin’ maddesi belirlendi

Şok gelişmeyi ortaya çıkaran süreç Devlet Denetleme Kurulu’nun raporunun ardından harekete geçen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla başladı. Ailenin Özal’a ait saç tellerini vermemesi üzerine savcılık örnekler almak için mezarın açılmasına karar verdi. Mezar 2 Ekim’de açıldı.

VÜCUDUNDA BOZULMA YOKTU
Mezardan çıkarılan naaş herkesi şaşırttı. Vücudun büyük oranda bozulmadan kaldığı anlaşıldı. Uzmanlar kemik ilikleri, iç organ parçaları ve bedenin diğer yerlerinden alınan örnekleri masaya yatırdı. Bugün Gazetesi'nden Güngör Ergün'ün haberine göre, inceleme sonucunda Özal’ın vücudunda yüksek miktarda ‘striknin kreatin’maddesi bulundu.

O ZEHİR ŞİMDİ YASAK LİSTESİNDE
Adli tıp uzmanları tahnit işleminde kullanılmayan ‘striknin kreatin’maddesinin etkili bir zehir olduğunu vurguladı. Fare ve köpekleri öldürmek için kullanılan zehrin yasaklandığını belirtti. Zehirli maddenin Özal’ın yiyecek ya da içeceğine karıştırılmış olabileceği tahmin ediliyor.

TURGUT ÖZAL'IN BEDENİNDEN ZEHİR ÇIKTI
Mezarı açılarak otopsi yapılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın zehirlendiği öne sürüldü. Özal’ın bedeninde yüksek miktarda ‘striknin kreatin’ maddesi belirlendi. Toksikoloji ve Adli Tıp uzmanları bu maddenin vücut fonksiyonlarını bozarak solunum yollarını felç ettiğini ve kalp krizine yol açtığını kaydetti

Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında otopsi için mezarı açılan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlendiği öne sürüldü. Tamamlanmak üzere olan otopsi işlemlerinde ilk belirlemelere göre Özal'ın bedeninde yüksek miktarda 'striknin kreatin" maddesinin belirlendiği iddia edildi. Toksikoloji ve Adli Tıp uzmanları 'striknin kreatin' maddesinin etkili bir zehir olduğunu açıkladı. Zehirli maddenin kişiye temas etmesi halinde vücut fonksiyonlarını bozarak solunum yollarını felç ettiğini ve kişiyi boğduğunu belirtti. Ayrıca kalp krizine de yol açabileceğini vurguladı.

METABOLİZMAYI ALTÜST EDER
Adli Tıp'taki işlemlerinin tamamlanmasının ardından defnedilen Özal'ın kemik ilikleri, iç organ parçaları ve bedeninden alınan diğer örnekleri inceleyen Adli Tıp uzmanları şok bir maddeye ulaştı. İncelenen örneklerde yüksek miktarda 'striknin kreatin' maddesi tespit edildi. Bu maddenin Özal'ın yiyecek ya da içeceğinin içerisine karıştırılmış olabileceği üzerinde duruluyor.

Özal'ın naaşına tahnit yapıldığında dikkat çekilirken uzmanlar striknin kreatinmaddesinin tahnit işlemlerinde kullanılmadığını da kaydediyor. Özal'ın bedeninde tespit edilen 'striknin kreatin' maddesini değerlendiren toksikoloji ve Adli Tıp uzmanları çarpıcı bilgiler verdi.

Toksikoloji profesörü bir uzman “Striknin bir zehir, kreatin ise bir proteindir. Kreatin striknin proteine bağlı hali olduğu için ikisini birlikte kullanıldığında striknin kreatin diye adlandırılıyor. Ciddi bir zehir olan striknin kişiye temas ettiğinde vücut fonksiyonlarını bozarak solunum yollarını felç ediyor ve kişi boğuluyor. Çünkü öyle bir etkili zehirdir ki metabolizmayı altüst ediyor. Ayrıca solunum yolları bozukluğu dışında kalp krizine de yol açabilir” dedi.

15-20 DAKİKADA ÖLÜME GÖTÜRÜR
Striknin kreatin maddesinin yemekle ve suyla verilmiş olabileceğini belirten toksikolog profesör, “Verildiği gibi etkisini 15-20 dakika gibi kısa bir sürede göstermeye başlar. Kişi o anda ölür. Burada zehrin hedef dokuya ulaşması önemli. Eğer hedef dokuya ulaşmadıysa bir müddet sonra vücuttan atılır. Etki yapma gücü de verilen doza bağlı. Mesela Striknin LD50 dozu 100 hayvana verildiğinde yarısını öldürme gücüne sahip” diye konuştu. Eskiden fare zehrinde kullanılan maddenin sonradan yasaklandığını vurguladı.

Hancı: Yüksek doz her canlıyı öldürür

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Hamit Hancı striknin maddesiyle ilgili şöyle konuştu: “Bir zehir türüdür. Eskiden köpekleri zehirlemek için kullanılıyordu. Hayvan haklarına aykırı diye yasaklandı. Çok etkili bir zehir olduğu için insanı zehirlemek için de kullanılabilir. Yüksek doz verildiğinde her canlıyı öldürme gücüne sahip. Zehirdir ama tedavi amaçlı da kullanılabilir. Özellikle kalp ilaçlarında düşük dozda kullanıldığını biliyorum.” Saç tellerini vermeyince süreç başladı Şok gelişmenin yaşandığı süreç Devlet Denetleme Kurulu’nun hazırladığı raporla başlamıştı.

Raporun ardından harekete geçen Ankara Cumhuriyet Savcılığı aileden daha önce alındığı açıklanan saç tellerini istemiş ancak ailenden gelen olumsuz cevap üzerine mezarın açılmasına karar vermişti. Özal’ın mezarı 2 Ekim tarihinde Adli Tıp Uzmanları ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın nezaretinde açılmıştı.

Ergin ‘Sağlıklı sonuçlara ulaşılacak’ demişti

Özal’ın bedeninin büyük bir bölümünün bozulmadan durduğunun ortaya çıkması adli tıp uzmanlarını bile şaşırtmıştı. Bu durum Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıklamalarına da yansımıştı. Ergin, mezarın açıldığı gün yaptığı açıklamada “20 yıllık bir naaştan daha fazlası ortada. Adli Tıp çalışanlarının bir takım endişeleri vardı. Ama şu anda o endişeler gitti. Bizi sağlıklı sonuçlara ulaştıracak bir tablo var” diye konuşmuştu.

“ZEHiRLENME BULUNABiLiR”
Özal’ın bağırsak ve böbrek gibi bazı organlarının da sağlam olduğu belirlenmişti. Özal’ın naaşının boğazından beline kadar fazla zarar görmediği ve doku halini koruduğu kaydedilmişti. Kafası ve belden aşağısı kemikleşen ve iskelet haline dönüşen Özal’ın gövdesinin zarar görmemesi uzmanları ve savcıları şaşırtmıştı. Gövdedeki iç organlardan bağırsak ve böbrek gibi bazı organların da sağlam olduğu belirtilirken, biraz siyahlaşan gövdedeki organların sağlam olması nedeniyle herhangi bir zehirlenme olması halinde bunun tespitinin yapılabileceği kaydedildi.

DDK, organofosfat zehirlenmesine dikkat çekmişti

TARIM İLACI ŞÜPHESİ
DDK raporunda Turgut Özal’ın ağzından çıkan köpükte bulunan organofosfatmaddesine dikkat çekilmişti. Raporda bu iddia şu ifadelerle yer almıştı: “Tıbbi Uzmanlar Heyeti Raporu’nda merhumun ölüm nedeni olarak ‘ani kalp ölümü olasılığının’ tamamen dışlanamamakla birlikte ‘uzak bir ihtimal olarak’ görüldüğü, ‘kalp dışı ve özellikle de doğal ölüm nedenleri dışındaki ihtimallerin’ de düşünülmesi gerektiği ve bazı bulguların ise ölüm nedeni olarak ‘organofosfat zehirlenmesini’ akla getirebileceği ifade edilmektedir. ”

DDK’nın raporu: Vefat günü yaşananlar akıl tutulması

Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla hazırladığı Turgut Özal raporunun bazı bölümlerini 13 Haziran'da açıkladı. Şüpheli ölümün incelendiği raporda vefat günü yaşananlar 'akıl tutulması' olarak nitelendirildi. Özal'ın saç tellerinin incelenmesi gerektiği vurgulandı. DDK, uzun süren incelemelerin ardından Özal'ın ölümünün 'şüpheli' olduğunu vurguladı. "Görevi başında ve ani şekilde ölen bir cumhurbaşkanının ölümü her zaman 'şüpheli' bir ölümdür" tespiti yapılırken otopsi ve Köşk’te delil tespiti benzeri işlemlerin yapılmamış olmasının tuhaflığına dikkat çekildi.

Özel doktoru Cengiz Arslan tarafından alınan saç tellerinin, günümüz teknolojisiyle olayın aydınlanmasına katkı sağlayacağı vurgulandı. Belirsizlikler ve çelişkiler Raporda, rahatsızlanma anı ve şekliyle ilgili belirsizlikler ve çelişkiler, alınan kan örneklerine ilişkin tahlillerin akıbetinin belirsizliği nedeniyle Özal'ın ölüm nedeninin bugün itibarıyla da bilinmezliğini koruduğu aktarıldı. Özal'ın ölümünün üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen bu süre içerisinde ölümü ile ilgili olarak ortaya atılan çeşitli iddialar hakkında bugüne kadar herhangi bir idari araştırma ve inceleme ile kapsamlı bir adli soruşturma yapılmamış olması da yine 'akıl tutulması' olarak değerlendirildi.

KÖŞK'TE AMBULANS YOKTU
Raporda, ölümöncesi ve sonrasındaki ihmallere dikkat çekilmişti. Merhumun geçmiş sağlık bilgileri ve yoğun program trafiği bilinmesine rağmen derhal müdahaleye uygun ve yeterli sağlık personeli, ekipmanı ve donanımlı bir ambulansın Köşk'te bulundurulmamasının, ‘kabul ve izah edilebilir olmadığı’ belirtilmişti. Cumhurbaşkanı’nın acil bir rahatsızlık geçirmesi anında izlenecek yöntem ve süreçlerin tanımlanmadığının altı çizilmişti. Özal'ın hastaneye götürüldüğü ambulansla ilgili olarak da ‘tıbbi donanımın bulunmadığı, sadece basit bir sedyenin olduğu, arka bölümde sadece bir kişinin oturabileceği sabit koltuğun bulunduğu' belirtilmişti.

Özal'ın hastaneye ulaştırıldığında 'ölü mü, sağ mı' olduğu yönündeki tereddütlerin zaman zaman dile getirildiğine dikkat çekilirken"Solunum aktivitesinin ve kalp ritminin bulunmadığı, göz bebeklerinin büyümüş olduğu, nabzının atmadığı ve tansiyonunun alınmadığı hususlarının tespit edildiği" kaydedilmişti.

ÖNCE GATA'YA HABER VERİLDİ
Köşk’te yer alanMuhafız Alayı Komutanlığı bünyesinde bulunan sağlık ünitesi, personeli ve ambulansından merhum Cumhurbaşkanı'nın rahatsızlandığı sırada gerekli tıbbi müdahalenin ve hastaneye naklin daha hızlı bir şekilde yapılabileceğinin anlaşıldığı, ancak söz konusu birimden yararlanılması için herhangi bir planlama yapılmadığı, rahatsızlığın ciddiyetinin ve aciliyetinin yeterince kavranamadığı ve öncelikle GATA'ya haber verilmiş olmasından dolayı bu hizmetin temin edilemediği dile getirilmişti.

Raporda, başyaverlik tarafından tutulan ceride kayıtları şu sözlerle eleştiriliyordu: "Cumhurbaşkanı'nın resmi ve özel günlük faaliyetlerinin kaydedildiği ceride defterinin defterinin beklenen amaca hizmet etmekten uzak olduğu, daha önce görev yapan cumhurbaşkanları döneminde tutulan ceride defterlerindeki kayıtlar ile karşılaştırıldığında, defterin sol tarafında yer alan özel meşguliyetlere ilişkin bölümüne, hiçbir bilginin dercedilmediği, ceride defterinde merhum Cumhurbaşkanı'nın vefat ettiği günün sabahı rahatsızlanması anına kadar geçen süreye ilişkin herhangi bir kaydın ve tespitin bulunmadığı görülmüştür."

TEK TANIK BAŞDANIŞMAN
Raporda Özal'ın sergi ziyaretinde içtiği limonatadan zehirlendiği iddialarına ilişkin, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Arif Yüksel'in şüpheleri dışında somut herhangi bir bilgiye ve tanığa ulaşılamadığı ifade edilmişti. Söz konusu iddiaların bu aşamada araştırılmasının ve ispatlanmasının imkânının bulunmadığı savunulmuştu.

Arif Yüksel'in ölüm günü yaşananları anlatırken kullandığı ifadeler ise rapora şöyle yansıdı: "Ölüm günü saat 22.00 sularında cenazesi GATA'ya götürülmüştü.

Burada yıkanması sırasında kardeşi Korkut Özal, oğlu Ahmet Özal, GATA komutanı Ömer Şarlak ve Bedrettin Dalan vardı. Başka kişiler de olduğunu hatırlıyorum. Ben burada hâkim olduğumu, Adalet Bakanlığı müsteşarlığı yaptığımı belirterek, bu ölümün şüpheli olduğunu ve otopsi yapılması gerektiğini sesli olarak ifade ettim. Ama orada bulunanlar bu talebimi 'aile istemiyor' diye olumsuz karşıladılar. Ben de 'Bu durum yarın tartışmalı olabilir, dikkat etmek lazım' diye söyledim."

YOL KISA DİYE HACETTEPE'YE
Devlet Denetleme Kurulu (DDK) raporunda, Cumhurbaşkanı Özal'ın rahatsızlandıktan sonra GATA'ya götürülmek için hareket edildiği ve yolda trafik yoğunluğu gerekçesiyle Başyaver Kurmay Albay Aslan Güner'in talimatıyla Hacettepe Hastanesi'ne gidildiği belirtilmişti. Özal'ın hastaneye çocuk acil kapısından girilmesinden dolayı hastane içinde dolaşıldığı ve hastane personelinin hazırlık yapmadığına dikkat çekilmişti. Güner'in tuttuğu 'ceride defteri'nde Hacettepe'ye gitme gerekçesi olarak yolun kısalığı ve Cumhurbaşkanı'nın durumunun gösterildiğine işaret edilmişti.

Özal’ın naaşındaki otopsi işlemlerinin tamamlanmasının ardından anıt mezarda ikinci bir tören düzenlenmişti. Törene devlet erkanı ve ailesi de katılmıştı. Ayrıca yeni mezar ailenin istediği üzerine eskisi gibi taştan değil topraktan yeniden düzenlenmişti.

http://www.haberturk.com/gundem/haber/790383-sok-iddia
 
zaten cümle alem biliyordu sadece bir gerçek bütün çıplaklığıyla gözler önüne serildi o kadar!
 
Adli Tıp şu an için yalanladı, söylenilen zehirli madde bulunmadı ama tahkikat devam ediyormuş..
 
Yeter artık bu spekülasyonlardan bıktım.

http://www.haberturk.com/gundem/haber/7 ... s-aciklama

Aynı site görüyorsunuz. Önce bomba ahber yapıyor, sonra adli tıptan flaş açıklama diye bir haber daha.

Biten her hangi bir rapor yok diyor haberi okuyun.

Çalışmalara 2 Ekim'den itibaren devam ettiklerini, Kurban Bayramı sırasında da laboratuvardaki çalışmaların sürdüğünü vurgulayan İnce, ''Eylül ayından itibaren bu çalışmayı disiplinli bir şekilde yürütüyoruz. 2 Ekim'de bu sonuçların 2 aydan önce açıklanmayacağını aktarmıştım. Çalışmalarımız şu anda sürüyor. Biten herhangi bir rapor yok'' dedi.


...

Özal zehirlenmedi. Bunu siyasi rant aracı olarak kullanmak isteyenler var sadece. Bekleyip göreceğiz.
 
obsearchverim' Alıntı:
Yeter artık bu spekülasyonlardan bıktım.

http://www.haberturk.com/gundem/haber/7 ... s-aciklama

Aynı site görüyorsunuz. Önce bomba ahber yapıyor, sonra adli tıptan flaş açıklama diye bir haber daha.

Biten her hangi bir rapor yok diyor haberi okuyun.

Çalışmalara 2 Ekim'den itibaren devam ettiklerini, Kurban Bayramı sırasında da laboratuvardaki çalışmaların sürdüğünü vurgulayan İnce, ''Eylül ayından itibaren bu çalışmayı disiplinli bir şekilde yürütüyoruz. 2 Ekim'de bu sonuçların 2 aydan önce açıklanmayacağını aktarmıştım. Çalışmalarımız şu anda sürüyor. Biten herhangi bir rapor yok'' dedi.


...

Özal zehirlenmedi. Bunu siyasi rant aracı olarak kullanmak isteyenler var sadece. Bekleyip göreceğiz.


sen nerden emin oldun hocam neye dayanarak söylüyorsun..
adli tıp raporunu tamamlar gerçekler ortaya çıkar.. inşallah eceli ile gitmiştir yoksa düşünün bu ülkede cumhurbaşkanını ortadan kaldırıyorlarsa neler yapamazlar???
 
Özal zehirlenmedi. Bu tür ölümlerle ilgili spekülasyon yaparak insanları korku ile ıslah etmeye çalışıyorsunuz.

Birileri şeriaatle, irtica ile korkutuyordu, şimdi başkaları ergenekonla vs. vs. ile.

Yalanlarınızda boğulacaksınız. Bu tür şüpheleri dile getirenler Sözcü gazetesine hiç bulaşmasın. Çünkü Sözcü neyse, siz de aynı haltsınız.

Yalancılarsınız.

Özal zehirlenmedi. Özal vadesi ile öldü.
 
kaybil' Alıntı:
obsearchverim' Alıntı:
Yeter artık bu spekülasyonlardan bıktım.

http://www.haberturk.com/gundem/haber/7 ... s-aciklama

Aynı site görüyorsunuz. Önce bomba ahber yapıyor, sonra adli tıptan flaş açıklama diye bir haber daha.

Biten her hangi bir rapor yok diyor haberi okuyun.

Çalışmalara 2 Ekim'den itibaren devam ettiklerini, Kurban Bayramı sırasında da laboratuvardaki çalışmaların sürdüğünü vurgulayan İnce, ''Eylül ayından itibaren bu çalışmayı disiplinli bir şekilde yürütüyoruz. 2 Ekim'de bu sonuçların 2 aydan önce açıklanmayacağını aktarmıştım. Çalışmalarımız şu anda sürüyor. Biten herhangi bir rapor yok'' dedi.


...

Özal zehirlenmedi. Bunu siyasi rant aracı olarak kullanmak isteyenler var sadece. Bekleyip göreceğiz.


sen nerden emin oldun hocam neye dayanarak söylüyorsun..
adli tıp raporunu tamamlar gerçekler ortaya çıkar.. inşallah eceli ile gitmiştir yoksa düşünün bu ülkede cumhurbaşkanını ortadan kaldırıyorlarsa neler yapamazlar???


Hiçbir CİDDİ şüphe yok, sadece söylentiler ve spekülasyonlar var. Deneyimlerim bana bunun siyasi rant aracı olarak kullanıldığını söylüyor.

Evete, hiçbir ciddi şüphe yok. Ama inceleyin ve yalanınızı ortaya çıkarın istiyorum.
 
Kör ölür badem gözlü olur.Neyini zehirlesinler;bir koyup üç alacağız deyip üçün birini almamızın sebebi o.
Pkk belası ilk ortaya çıktığında;bunlar üç beş çapulcu deyip sorunu halı altına iten ve bugün yaşadıklarımızın sebebi o.
benim memurum işini bilir deyip rüşvetin azmasına sebep o.
36.paralele çekiç gücü yerleştirip Kuzey Irak'ta kürt devletini(!) kurduran ve başımıza İncirlik üssü belasını saran o.
Şimdi zehirlendi mi,eceliyle mi öldü?
Herşeyi bırakıp bununla uğraşır artık herkes.
 
Bu memleket başbakanını asmis. Chmrbskni zehirlemis olabilirlerdi. Biriside kalkıp özala laf atıyor, o zaman bebektin sen daha, her seyide öğrenmiş.
 
Bu ülke başbakanını astığında bazıları da bebek bile değil dalda portakaldı
 
adli tıp raporuna bakarmısınız. söyledilkleri şey şu : Özalın zehirlenmiş olma ihtimali göz ardı edilemez.Allaın salakları zaten size zehirlenmiş olabilir diye otopsiye getiriyorlar sözlediiniz şey bu mu yani.Kurumlar ne hale gelmiş ya..
 
zehirlenmiş öldürülmüş ise bir cumhurbaşkanını öldüren yapının olması kötü... ancak şuan yaşadığımız sorunların bence yarısı onun eseri.... özellikle pkk ve kürt sorunu... mağdur olabilir ama kesinlikle mazlum değildir...
 
"bu güçler","bazı mihraklar","bazı lobiler ",bazı çevreler" her parti bunlardan şikayetçi,her parti bunlar bize karşı diyor ve diğer partileri bunlar destekliyor diyor.Kim bu güçler.
Ama bir arkadaşın dediği gibi bu ülkede başbakan asılmış ,cumhurbaşkanının zehirlenmesinden daha doğal hiçbirşey olamaz.Bu işi yapan güçler başbakanı astıran güçlerdir.
 
Pkk neden Özal'ın suçu oluyormuş ANLAMADIM pkk tamamen faşist kemalist ideolojinin ürünüdür.
 
Üslübuna dikkat et bende sana hakaret etmesini bilirim lakin senin gibi birisine hakaret ettiğim için uyarı aldım forundan atılmak istemiyorum.

Kemalist ideolojinin kürtleri inkar politikaları Kürt sorununu ortaya çıkarmıştır bu kadar basit. Bu üç beş veya 30 yıllık sorun değildir.
 
hakanotuken' Alıntı:
Pkk neden Özal'ın suçu oluyormuş ANLAMADIM pkk tamamen faşist kemalist ideolojinin ürünüdür.



PeKaKa neden özalın eseri biliyor musun?

Özal denilen beyefendi talebani ve barzaniye uluslararası pasaport verip, köşkte ağırlayan adam.
saddam la savaşan peşmelge denilen kürt milliyetçisi (kürt faşistleri) ülkemize kabul edip pkk ve kürt milliyetçiliğin ülkemizde yayılmasını sağlayan adamdır.
kürt federasyonunu ilk dile getiren insandır Türkiyede(ben de kürdüm federasyon bile tartışılmalı diyen özalın 1988lerdeki icraatıdır.)
hatta malatyadan itibaren sınır çizen adamdır.
ülkenin adındaki "Türk"iye ibaresini bile tartışan özalın icraatlarındadır.
Ülkedeki tüm cemaatlerle ilişkisi olup bunu oy olarak kullanan
ve abd den el alıp gelen
Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı'dır. Bu olayda çok aktif rol almıştır. Petrol kaynaklarının kontrolunu elinde tutan Saddam Hüseyin'in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam’ın bölgeyi hakimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini savundu. Saddam’ın uzaklaştırılması için mümkün olan herşeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son derece istekliydi. Bu nedenle ABD'ye bu konuda açık destek verdi.
Ayrıca arkadaşlarımın deyimiyle Atakürt olmaya çalışan kişidir.
Ayrıca ülkeye çağ atlatırken borç batağına sokan insandır.
Serbest piyasa ekonomisini ABD den getiren
Ayrıca benim memurum işini diyen bir kişidir.,
Ayrıca 1938 den sonra Atatürk ün ismini kullanıp işler yapan insanlarla kemalist diyerek karıştırma
Keşke Atatürk ün izinden gidebilmiş liderlere sahip olsaydık ta başımızdakileri de abd den sipariş etmeseydik
 
hakanotuken' Alıntı:
Üslübuna dikkat et bende sana hakaret etmesini bilirim lakin senin gibi birisine hakaret ettiğim için uyarı aldım forundan atılmak istemiyorum.

Kemalist ideolojinin kürtleri inkar politikaları Kürt sorununu ortaya çıkarmıştır bu kadar basit. Bu üç beş veya 30 yıllık sorun değildir.
asıl sen dikkat et..!!! benim sana hakaret ettiğimi zannetiğin kelimeden daha çok yazdıklarından rencide olabilecek insanlar olabilir. sıkıştığınızda Mustafa Kemal'e saldırma hastalığından vazgeçin artık...! bu görüşlerim için atılacaksam da atsınlar...! hiçkimse bu memleketin en önemli değerini eli kanlı teröristlerle aynı cümlede telaffuz edemez...!!!
 
Ayrıca kürt sorunu Yavuz Sultan Süleyman dönemine kadar derindir.
Ayrıca kürtler aleviler ve diğer olgular iç içe geçmiş ve Türkiye de kavram kargaşasına sebep olmuştur.
ayrıca olay kürt sorunundan daha önce aşiret ve ağalık sistemi sorunudur..+şeyhler...bunlar doğunun kontrolünü sağlayan
olaylardır.
Atatürk sadece doğudakilere insan gibi yaşamayı ve eğitim öğretim sağlamak ve fakir halkı ezilmekten kurtarmak için politikalar üretmiştir.
 
Kürtlerin nüfus meselesi var. Bunlar nüfusunu ne kadar abartırlarsa abartsınlar, Kürt nüfusu ülke nüfusunun % 10 ancak yer alırlar. Bu nüfusunda büyük bir kısmı, Türklerle evlilik yaparak akraba olmuşlardır. Ayrılmaya yönelik faaliyet yürütenlerin sayısı cüzidir. Bunların dil birliği yoktur. Suriye’deki, Iraktaki, İran’daki, Beyrut’taki Kürtlerin dilleri ayrı ayrıdır. Nitekim PKK Lübnan’daki kamplarında, Türkçe eğitim vermiştir. Fakat bunların arkasında yer alan İngilizler bunlara, tarihin değişik dönemlerinde değişik görev biçmiştir. Özal döneminde başlayan politika ile teşvik adına bu bölgeye verilen krediler, Ankara da İstanbul da, sahillerde yatırıma dönüşmüştür. Böylece Kürtlerin elinde sermaye birikimi sağlanmaktadır. Bu yanlışlık yine devam etmektedir
 
pasha34' Alıntı:
hakanotuken' Alıntı:
Pkk neden Özal'ın suçu oluyormuş ANLAMADIM pkk tamamen faşist kemalist ideolojinin ürünüdür.



PeKaKa neden özalın eseri biliyor musun?

Özal denilen beyefendi talebani ve barzaniye uluslararası pasaport verip, köşkte ağırlayan adam.
saddam la savaşan peşmelge denilen kürt milliyetçisi (kürt faşistleri) ülkemize kabul edip pkk ve kürt milliyetçiliğin ülkemizde yayılmasını sağlayan adamdır.
kürt federasyonunu ilk dile getiren insandır Türkiyede(ben de kürdüm federasyon bile tartışılmalı diyen özalın 1988lerdeki icraatıdır.)
hatta malatyadan itibaren sınır çizen adamdır.
ülkenin adındaki "Türk"iye ibaresini bile tartışan özalın icraatlarındadır.
Ülkedeki tüm cemaatlerle ilişkisi olup bunu oy olarak kullanan
ve abd den el alıp gelen
Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı'dır. Bu olayda çok aktif rol almıştır. Petrol kaynaklarının kontrolunu elinde tutan Saddam Hüseyin'in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam’ın bölgeyi hakimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini savundu. Saddam’ın uzaklaştırılması için mümkün olan herşeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son derece istekliydi. Bu nedenle ABD'ye bu konuda açık destek verdi.
Ayrıca arkadaşlarımın deyimiyle Atakürt olmaya çalışan kişidir.
Ayrıca ülkeye çağ atlatırken borç batağına sokan insandır.
Serbest piyasa ekonomisini ABD den getiren
Ayrıca benim memurum işini diyen bir kişidir.,
Ayrıca 1938 den sonra Atatürk ün ismini kullanıp işler yapan insanlarla kemalist diyerek karıştırma
Keşke Atatürk ün izinden gidebilmiş liderlere sahip olsaydık ta başımızdakileri de abd den sipariş etmeseydik

Sayın hocam doğruya doğru demek gerekir.O devirleri bilmiyoruz ama anlatanlar var.Herkes özala rahmet okurken bir iki ırkçı sırf kürt olduğu için,bir iki herhangibir ....ist halktan yana tavır aldığı için eleştirebilir.
Ozalı eleştirenler borç yaptı diyenler halka karneyle ekmek yedirip,tüpü 200 metre kuyruklarda verenlerdir.Eleştirirken gözlüğümüzü çıkarıp öyle eleştirelim.
 
Türkiye de üç önemli dönem vardır 1938 den sonra
Adnan MENDERES
Turgut ÖZAL
Recep Tayip ERDOĞAN

Bunların hepsi ülke durumu dipte görünür gibi iken yüksek oy ile (tek başlarına iktidar olarak gelmişlerdir)
3 liderde abd ye yakındır, bol para harcamışlardır ve ülkede belirli gelişimler olmuştur ama hangi parayla
ayrıca üçü de Tarikat liderlerine yakındır ve desteklerini almışlardır
 
yıl 1918 Wilson Prensipleri olarak anılan konuşmanın, bir maddesi 'Osmanlı İmparatorluğu'nda Türklerin oturduğu bölgelerin egemenliği sağlanacak; diğer bölgelerdeki uluslara da kendilerini geliştirme hakkı verilecektir' şeklinde idi. Osmanlı devletinde yaşayan etnisiteler, dönemin emperyalist güçlerinin de müdahalesi ile devletleşme yolunda adımlar atmaya çalıştı. Sayısız kongreler yapıldı, işgal kuvvetleri karargâhının eşiği aşındırıldı.
 
pasha34' Alıntı:
Türkiye de üç önemli dönem vardır 1938 den sonra
Adnan MENDERES
Turgut ÖZAL
Recep Tayip ERDOĞAN

Bunların hepsi ülke durumu dipte görünür gibi iken yüksek oy ile (tek başlarına iktidar olarak gelmişlerdir)
3 liderde abd ye yakındır, bol para harcamışlardır ve ülkede belirli gelişimler olmuştur ama hangi parayla
ayrıca üçü de Tarikat liderlerine yakındır ve desteklerini almışlardır

Sayın hocam bu üç kişinin ortak yanı halkın kültürüne yakın olmaları bu yüzden hepsi yüzde 50 oy almışlardır. Bu yüzde 50 yi görmezden gelemeyiz.
 
hayalcisuat' Alıntı:
hakanotuken' Alıntı:
Üslübuna dikkat et bende sana hakaret etmesini bilirim lakin senin gibi birisine hakaret ettiğim için uyarı aldım forundan atılmak istemiyorum.

Kemalist ideolojinin kürtleri inkar politikaları Kürt sorununu ortaya çıkarmıştır bu kadar basit. Bu üç beş veya 30 yıllık sorun değildir.
asıl sen dikkat et..!!! benim sana hakaret ettiğimi zannetiğin kelimeden daha çok yazdıklarından rencide olabilecek insanlar olabilir. sıkıştığınızda Mustafa Kemal'e saldırma hastalığından vazgeçin artık...! bu görüşlerim için atılacaksam da atsınlar...! hiçkimse bu memleketin en önemli değerini eli kanlı teröristlerle aynı cümlede telaffuz edemez...!!!

Beyin bedava... Kemalizm farklı birşey Atatürk farklı... Din ayrı dinci ayrı vb... Kemalistler yada kemalizm deyince Atatürk'e saldırı anlamı çıkarman yanlış. Bu kadar...
 
Geri
Üst