Liselerde Yeni Sistem Açıklandı

Kodla Büyü
Son sistemle biz artık resmen liselerde yokuz. Yapay zeka, algoritma, nesnelerin interneti gibi dersler var fen grubuna dahil. Zorunlu dersler dışında her öğrencinin her gruptan bir ders seçme zorunluluğu var. Sadece 11 ve 12 lerde bir ihtimal seçilirse dersimiz olur diyeceğim ama bu dersleri başka branşlara da verebilirler.
 
Güzel olan şu ki her alandan ileride seçeceğin mesleğe yönelik ders alabilirsin.Ama diyelim ki yapay zeka dersini 1 kişi aldı.Bu öğrenciye ders verilecek mi?
Hocam şöyle bir laf var: "If it is written in Python, it's probably machine learning. If it is written in PowerPoint, it's probably AI." :) Şimdi merak ettiğimden soruyorum; Yapay Zeka dersi seçilse bu dersi kim verecek? Yani bizim verip vermememiz meselesi değil. Bırakın bilgisayar öğretmenlerini, herhangi bir branşta, Türkiye'de Yapay Zeka dersini verebilecek çapta bir tek öğretmen var mı? Popüler iki video paylaşıp "Robotlar dünyayı ele geçirecek. Robot askerler geliyor. Hepimizi öldürecekler. Geliyorlar. Allah'ıma kitabıma ordalar." :) diyen Twitter fütürüstlerinin kafasında bir ders verilecekse hiç verilmesin daha iyi ama bulanık mantık, soyut matematik, yapay zeka algoritmaları, machine learning, deep learning, neural networks vs. gibi konular anlatılacaksa, şahsen öğrenci olarak liseye geri dönmeye razıyım. :)

Ki okulda ders anlatmak gibi verimsiz bir yola da gerek yok bu durumda. Anlatacak kişi youtube'da tekke açsın, müridi olalım.

Az buçuk yazılım geliştirmekten de, matematikten de anlarım. Yapay zeka'nın ne olup ne olmadığını da ayırt edebilirim. Ancak "gel bu dersi anlat" deseler, şahsen anlatamam. Bu bana özel bir cehalet de olabilir. Bilmiyorum. Bilgisayar öğretmenleri içinde veya başka branşlarda bu dersi anlatacak bilgiye sahip kimse olduğunu da zannetmiyorum.* Dediğim gibi, "ben anlatabilirim" diyen arkadaş da(branşı farketmez) hiç durmasın youtube kanalı açsın.

Yani niyetim kuru kuru eleştiri, şikayet veya bahane üretmek falan değil. Zaten Ziya Hoca "öğretmen olmadan olmaz" demiş. Haklı da. *Bu dersi anlatabilecek öğretmen olduğunu zannetmiyorum lafım da herkes gibi kişisel gözleme dayalı. Çünkü ortada ölçülebilir bir veri yok. Dersi hangi branş verecek? O branştan kaç öğretmen var? Bu öğretmenlerden kaç öğretmen dersi anlatabilecek yetkinliğe sahip? Yetkin olmayanlar için nasıl bir eğitim planlandı? Bu eğitimi verebilecek akademisyen/üniversite sayısı nedir? Yani bir ölçülebilirlik problemi var. Ortada bu konuda bir veri varsa, o zaman bir iletişim problemi var. Siyasi yanlılık dolayısıyla görüş belirtenler, yani baştan tarafgir olanlar, bakanlık doğru işi yapsa bile beğenmecektir, "olmaz o iş" diyecektir(haters gonna hate) ama programın uygulanabilirliği üzerine olan tartışmaları öğretmen yeterliliklerine dair ölçülmüş çok az bir bilgi parçası bile durdurabilir. Böyle bir bilgi olmadığından, herkes duygusal davranıyor. Biri "bence uygulanabilir" diyor, öteki "bence uygulanamaz" diyor ama kime göre neye göre uygulanabilir/uygulanamaz belli değil. Bu işin sencesi bencesi yok ki. Bu yüzden, veriye dayalı bir şekilde program sunmadığından, Ziya Hoca'nın dikkate alınma oranı giderek düşüyor. Ziya Hoca'nın bir romantikten, hayalperestten öte biri olmadığı düşüncesi pekişiyor. Her biri birer bezgin bekir olan öğretmenler adama inanmıyor ve söylenmeye devam ediyor, idareci kadrosunu dolduran torpilli eşekler de adamı bir gram ciddiye almıyor.

Kısacası, yeni lise sistemi iyidir kötüdür henüz bilmiyorum. Yeni bir çok ders eklenmiş ama ortada çok soru işareti var ve bu soru işaretlerini giderecek veri yok. Blockchain, yapay zeka, big data vs. gibi hype terimleri sıralayarak, hatta bunları müfredata eklereyerek de olmuyor. Veri lazım. Ancak o zaman Ziya Hoca inandırıcı olabilir.

Edit: Mesela bakanlık şunu diyebilirdi; "a dersini verebilecek, x branştan 10 bin öğretmen var. Bu öğretmenler Türkiye'nin y kadar ilinee z kadar ilçesine dağılmış durumdalar. t kadar liseye ders verebilecek durumdayız. Ulaşamayacağımız p kadar lise var. Onlar için de çalışmalara başladık. s kadar süre içinde o öğretmenlerimizi eğitimlerini tamamlamayı planlıyoruz." vs. Bu çok daha güven vermez miydi? Herkesin sorularını cevaplamaz mıydı?
 
Son düzenleme:
Haklisiniz.Dersi verecek öğretmen yada bu dersin materyalinin kaliteli olması gerekiyor.Felsefe,bilgi kuramı bir dönemlik dersler olmalı.Ogrenci netten kendisi de araştırabilir.Ama sayisal bilimlerde treni kaçırıyoruz.
 
Kurtuluş çıraklık eğitimlerinde, belki biraz da meslek liselerinde. hala düz liselerde ısrar ediliyor. bilerek mi yapılıyor anlamıyorum.. Fen lisesi harici düz lise bırakmamak lazım
 
seçmeli işin içine girdimi bt branşı norm fazlası olmaya mahkum oluyor maalesef bir yüzümüz gülmedi
 
Edit: Mesela bakanlık şunu diyebilirdi; "a dersini verebilecek, x branştan 10 bin öğretmen var. Bu öğretmenler Türkiye'nin y kadar ilinee z kadar ilçesine dağılmış durumdalar. t kadar liseye ders verebilecek durumdayız. Ulaşamayacağımız p kadar lise var. Onlar için de çalışmalara başladık. s kadar süre içinde o öğretmenlerimizi eğitimlerini tamamlamayı planlıyoruz." vs. Bu çok daha güven vermez miydi? Herkesin sorularını cevaplamaz mıydı?
Kesinlikle...
 
Hocam şöyle bir laf var: "If it is written in Python, it's probably machine learning. If it is written in PowerPoint, it's probably AI." :) Şimdi merak ettiğimden soruyorum; Yapay Zeka dersi seçilse bu dersi kim verecek? Yani bizim verip vermememiz meselesi değil. Bırakın bilgisayar öğretmenlerini, herhangi bir branşta, Türkiye'de Yapay Zeka dersini verebilecek çapta bir tek öğretmen var mı? Popüler iki video paylaşıp "Robotlar dünyayı ele geçirecek. Robot askerler geliyor. Hepimizi öldürecekler. Geliyorlar. Allah'ıma kitabıma ordalar." :) diyen Twitter fütürüstlerinin kafasında bir ders verilecekse hiç verilmesin daha iyi ama bulanık mantık, soyut matematik, yapay zeka algoritmaları, machine learning, deep learning, neural networks vs. gibi konular anlatılacaksa, şahsen öğrenci olarak liseye geri dönmeye razıyım. :)

Ki okulda ders anlatmak gibi verimsiz bir yola da gerek yok bu durumda. Anlatacak kişi youtube'da tekke açsın, müridi olalım.

Az buçuk yazılım geliştirmekten de, matematikten de anlarım. Yapay zeka'nın ne olup ne olmadığını da ayırt edebilirim. Ancak "gel bu dersi anlat" deseler, şahsen anlatamam. Bu bana özel bir cehalet de olabilir. Bilmiyorum. Bilgisayar öğretmenleri içinde veya başka branşlarda bu dersi anlatacak bilgiye sahip kimse olduğunu da zannetmiyorum.* Dediğim gibi, "ben anlatabilirim" diyen arkadaş da(branşı farketmez) hiç durmasın youtube kanalı açsın.

Yani niyetim kuru kuru eleştiri, şikayet veya bahane üretmek falan değil. Zaten Ziya Hoca "öğretmen olmadan olmaz" demiş. Haklı da. *Bu dersi anlatabilecek öğretmen olduğunu zannetmiyorum lafım da herkes gibi kişisel gözleme dayalı. Çünkü ortada ölçülebilir bir veri yok. Dersi hangi branş verecek? O branştan kaç öğretmen var? Bu öğretmenlerden kaç öğretmen dersi anlatabilecek yetkinliğe sahip? Yetkin olmayanlar için nasıl bir eğitim planlandı? Bu eğitimi verebilecek akademisyen/üniversite sayısı nedir? Yani bir ölçülebilirlik problemi var. Ortada bu konuda bir veri varsa, o zaman bir iletişim problemi var. Siyasi yanlılık dolayısıyla görüş belirtenler, yani baştan tarafgir olanlar, bakanlık doğru işi yapsa bile beğenmecektir, "olmaz o iş" diyecektir(haters gonna hate) ama programın uygulanabilirliği üzerine olan tartışmaları öğretmen yeterliliklerine dair ölçülmüş çok az bir bilgi parçası bile durdurabilir. Böyle bir bilgi olmadığından, herkes duygusal davranıyor. Biri "bence uygulanabilir" diyor, öteki "bence uygulanamaz" diyor ama kime göre neye göre uygulanabilir/uygulanamaz belli değil. Bu işin sencesi bencesi yok ki. Bu yüzden, veriye dayalı bir şekilde program sunmadığından, Ziya Hoca'nın dikkate alınma oranı giderek düşüyor. Ziya Hoca'nın bir romantikten, hayalperestten öte biri olmadığı düşüncesi pekişiyor. Her biri birer bezgin bekir olan öğretmenler adama inanmıyor ve söylenmeye devam ediyor, idareci kadrosunu dolduran torpilli eşekler de adamı bir gram ciddiye almıyor.

Kısacası, yeni lise sistemi iyidir kötüdür henüz bilmiyorum. Yeni bir çok ders eklenmiş ama ortada çok soru işareti var ve bu soru işaretlerini giderecek veri yok. Blockchain, yapay zeka, big data vs. gibi hype terimleri sıralayarak, hatta bunları müfredata eklereyerek de olmuyor. Veri lazım. Ancak o zaman Ziya Hoca inandırıcı olabilir.

Edit: Mesela bakanlık şunu diyebilirdi; "a dersini verebilecek, x branştan 10 bin öğretmen var. Bu öğretmenler Türkiye'nin y kadar ilinee z kadar ilçesine dağılmış durumdalar. t kadar liseye ders verebilecek durumdayız. Ulaşamayacağımız p kadar lise var. Onlar için de çalışmalara başladık. s kadar süre içinde o öğretmenlerimizi eğitimlerini tamamlamayı planlıyoruz." vs. Bu çok daha güven vermez miydi? Herkesin sorularını cevaplamaz mıydı?
Önce bilgisayar öğretmenlerine güzel bir eğitim vermeleri lazım hocam
Ben 2 yıldır Python anlatıyorum ilk yıl biraz zorlandım ama internetten kurs satın aldım onun sayesinde şu an baya iyi gidiyor bu yıl benim açımdan iyi geçti lab. olsaydı daha iyi olurdu
Aynı şekilde yaypay zeka kursları da var bana bu dersi vereceklerse ben kendimi geliştiririm ilk sene biraz zorlanabilirim ama ikinci sene her şey güzel gider yeter ki bir atölye lab. ortamı olsun temelimiz olduğu için kolayca öğrenebiliyoruz çoğu şeyi
 
Hocam şöyle bir laf var: "If it is written in Python, it's probably machine learning. If it is written in PowerPoint, it's probably AI." :) Şimdi merak ettiğimden soruyorum; Yapay Zeka dersi seçilse bu dersi kim verecek? Yani bizim verip vermememiz meselesi değil. Bırakın bilgisayar öğretmenlerini, herhangi bir branşta, Türkiye'de Yapay Zeka dersini verebilecek çapta bir tek öğretmen var mı? Popüler iki video paylaşıp "Robotlar dünyayı ele geçirecek. Robot askerler geliyor. Hepimizi öldürecekler. Geliyorlar. Allah'ıma kitabıma ordalar." :) diyen Twitter fütürüstlerinin kafasında bir ders verilecekse hiç verilmesin daha iyi ama bulanık mantık, soyut matematik, yapay zeka algoritmaları, machine learning, deep learning, neural networks vs. gibi konular anlatılacaksa, şahsen öğrenci olarak liseye geri dönmeye razıyım. :)

Ki okulda ders anlatmak gibi verimsiz bir yola da gerek yok bu durumda. Anlatacak kişi youtube'da tekke açsın, müridi olalım.

Az buçuk yazılım geliştirmekten de, matematikten de anlarım. Yapay zeka'nın ne olup ne olmadığını da ayırt edebilirim. Ancak "gel bu dersi anlat" deseler, şahsen anlatamam. Bu bana özel bir cehalet de olabilir. Bilmiyorum. Bilgisayar öğretmenleri içinde veya başka branşlarda bu dersi anlatacak bilgiye sahip kimse olduğunu da zannetmiyorum.* Dediğim gibi, "ben anlatabilirim" diyen arkadaş da(branşı farketmez) hiç durmasın youtube kanalı açsın.

Yani niyetim kuru kuru eleştiri, şikayet veya bahane üretmek falan değil. Zaten Ziya Hoca "öğretmen olmadan olmaz" demiş. Haklı da. *Bu dersi anlatabilecek öğretmen olduğunu zannetmiyorum lafım da herkes gibi kişisel gözleme dayalı. Çünkü ortada ölçülebilir bir veri yok. Dersi hangi branş verecek? O branştan kaç öğretmen var? Bu öğretmenlerden kaç öğretmen dersi anlatabilecek yetkinliğe sahip? Yetkin olmayanlar için nasıl bir eğitim planlandı? Bu eğitimi verebilecek akademisyen/üniversite sayısı nedir? Yani bir ölçülebilirlik problemi var. Ortada bu konuda bir veri varsa, o zaman bir iletişim problemi var. Siyasi yanlılık dolayısıyla görüş belirtenler, yani baştan tarafgir olanlar, bakanlık doğru işi yapsa bile beğenmecektir, "olmaz o iş" diyecektir(haters gonna hate) ama programın uygulanabilirliği üzerine olan tartışmaları öğretmen yeterliliklerine dair ölçülmüş çok az bir bilgi parçası bile durdurabilir. Böyle bir bilgi olmadığından, herkes duygusal davranıyor. Biri "bence uygulanabilir" diyor, öteki "bence uygulanamaz" diyor ama kime göre neye göre uygulanabilir/uygulanamaz belli değil. Bu işin sencesi bencesi yok ki. Bu yüzden, veriye dayalı bir şekilde program sunmadığından, Ziya Hoca'nın dikkate alınma oranı giderek düşüyor. Ziya Hoca'nın bir romantikten, hayalperestten öte biri olmadığı düşüncesi pekişiyor. Her biri birer bezgin bekir olan öğretmenler adama inanmıyor ve söylenmeye devam ediyor, idareci kadrosunu dolduran torpilli eşekler de adamı bir gram ciddiye almıyor.

Kısacası, yeni lise sistemi iyidir kötüdür henüz bilmiyorum. Yeni bir çok ders eklenmiş ama ortada çok soru işareti var ve bu soru işaretlerini giderecek veri yok. Blockchain, yapay zeka, big data vs. gibi hype terimleri sıralayarak, hatta bunları müfredata eklereyerek de olmuyor. Veri lazım. Ancak o zaman Ziya Hoca inandırıcı olabilir.

Edit: Mesela bakanlık şunu diyebilirdi; "a dersini verebilecek, x branştan 10 bin öğretmen var. Bu öğretmenler Türkiye'nin y kadar ilinee z kadar ilçesine dağılmış durumdalar. t kadar liseye ders verebilecek durumdayız. Ulaşamayacağımız p kadar lise var. Onlar için de çalışmalara başladık. s kadar süre içinde o öğretmenlerimizi eğitimlerini tamamlamayı planlıyoruz." vs. Bu çok daha güven vermez miydi? Herkesin sorularını cevaplamaz mıydı?

Yapay zeka dersi sadece mantığı anlatılarak verilebilir. Diğer türlü yapay zeka dersi vermek için sırasıyla pyton, data science, visualization, machine learning, deep learning , istatistik ve sonrasında ai(yapay zeka ) öğretilebilir. Bunları benim bile öğrenmem( derinlemesine değil , basit ve orta seviye) 6 ayımı aldı. Öğrenciye nasıl öğretilecek? Dolayısıyla üstün körü sadece mantığı anlatılacak detaya girilmeyecek...
 
Bence artık branş değişikliği hakkı verilmesi lazım.. 180 saatlik sertifikalarla istediğimiz branşa geçelim.1 sene öğretmen eğitimleri içerisinde böyle bir planlama varmı acaba?
 
Alıntı
Yapay zeka dersi sadece mantığı anlatılarak verilebilir. Diğer türlü yapay zeka dersi vermek için sırasıyla pyton, data science, visualization, machine learning, deep learning , istatistik ve sonrasında ai(yapay zeka ) öğretilebilir. Bunları benim bile öğrenmem( derinlemesine değil , basit ve orta seviye) 6 ayımı aldı. Öğrenciye nasıl öğretilecek? Dolayısıyla üstün körü sadece mantığı anlatılacak detaya girilmeyecek...

Hocam "mantığı" derken biraz açabilir misiniz bunu? Yapay Zeka'nın mantığı nedir? Bir yıl boyunca Yapay Zeka eğitiminde nasıl bir mantık anlatılacak? Cidden cahilliğimden soruyorum. Yapay Zeka konusunda popüler içerikler haricinde bir hakimiyetim yok.

Ancak sizin de bildiğiniz gibi yapay zeka genellikle machine learning ile karıştırılıyor. "python, data science, visualization, machine learning, deep learning , istatistik" bunlar yapay zeka için bir temel oluşturabilir sadece. Machine learning ile optimizasyon kasan yazılımlar bile yapay zeka diye tanıtılıyor. Mesela knapsack algoritması ile "gideceğiniz güzergâh üzerinde hangi petrol istasyonlarına uğrarsanız daha az yakıt ücreti ödersiniz?" problemine çözüm bulan, yani yakıt-yol optimizasyonu sağlayan bir yazılım bile, yapay zeka olarak tanıtılıyor. İçinde bir miktar makine öğrenmesi varsa, yapay zeka deniliyor doğruca. Makine öğrenmesi ile akıllı evler, akıllı şehirler, akıllı fabrikalar.. bile yapabiliriz ama içinde gram zeka olmayabilir. :D Yani makine öğrenmesini yapay zekadan sayacaksak, yapay zeka çoktan gelmiş.

Ama dersin adını Makine Öğrenmesi koysunlar, bu konuları da lise boyunca pekiştirerek versinler, tadından yenmez. Ama yok. "Makine Öğrenmesi" "Yapay Zeka" kadar seksi durmuyor. Problem de biraz burada. "Yapay Zeka" dersi gerçekçi temellere dayanmıyor, gerçekçi verilere dayalı bir plan yapılmıyor.

Yanlış hatırlamıyorsam İngiltere'de(Finlandiya da olabilir) bir okulun bir dönem konusu bisiklet üretmek. Tüm dersler bisiklet üretmek üzerinde ortak çalışıyor. Ama en küçük vidasına kadar her şeyi kendiler üretiyor. Hiç alakası yok diyebileceğimiz tarih(sosyal) dersinde bile bisiklet tarihi ile ilgili şeyler işleniyor, mesela Türkçe(Kendi anadilleri) dersinde bu doğrultuda makale yazmak, hikaye yazmak, yaptıkları işi tanıtmak, panolar hazırlamak, gazete çıkarmak vs. üzerinde çalışılıyor, resim dersinde görsel tasarımı yapılıyor ve en önemlisi, sayısal grubu derslerde bisiklet üzerinden tonla konu anlatılıyor. Matematik-Geometri ve Fen Grubu derslerde bisikletin tekeri, çapı, dişlileri, aerodinamiği, sürtünmesi, malzemesi, üretim teknikleri vs. derken çocukların/gençlerin neler öğreneceklerini düşünün.

Bakın bunu biz de yapabiliriz. Bizim bu milletlerden hiçbir eksiğimiz yok. Zaten bisiklet üretim örneğini de bunun için verdim; bunun Makine Öğrenmesi versiyonu neden yapılmasın. Matematik, Bilgisayar Bilimleri, Sosyal Bilimler ve/veya seçilen konu ile ilgili ders öğretmenleri birleşerek makine öğrenmesi ile ilgili bir dönem ortak ders işleyebilirler pekâlâ. Ortaya çıkan şey havalı olmak zorunda değil. Süper olmak zorunda da değil. Hatta başarılı olmak zorunda da değil. Bir problemi çözsün, gerçekçi olsun, ayakları yere basan bir iş yapılsın yeter. Çocuklar yazılımın nasıl geliştirildiğini öğrenir, gerçek hayatta başkalarının probleminin yazılımla nasıl çözülebileceğini öğrenir, algoritma öğrenir, istatistik öğrenir, veri toplamayı öğrenir, üretmeyi öğrenir...
 
Son düzenleme:
Yani yeni sistemde liselerde kodlama, robotik, yapay zeka,algoritma programlama gibi dersleri imkanı yok öğrenciler öğrenemeyecek. Öğretilmesini isteselerdi 9.ve 10.sınıfa koyarlar ve zorunlu olurdu.12.sınıfa konulması ve seçmeli demek dersin boş geçmesi demek,öğrenci ne seçer nede seni dinler.
 
  • Beğen
Tepkiler: bt^
Bence milli eğitim sistemimiz ne zaman bağımsız akademisyenler tarafından planlanırsa o zaman yol alınabileceği taraftarıyım. Burada belki bana duygusal davranıp karşı söylemde bulunanlar çıkabilir lakin, 2019 yılında gelişmiş dünya ülkelerinin çocukları ile yarışmak istiyorsan oraya zorunlu olarak sayısal, fen ve bilişimle alakalı dersin yerine din dersi,bilgi kuramı fln koyuyorsan bir arpa boyu yol alamazsın. Milli Eğitim hala çağın çok gerisinden geliyor ve görünüşe göre çağı yakalamak gibi bir amaçlarıda yok. ha şunuda belirteyim meb 2 yıl önce bilgisayar bilimi dersi diye ders attı ortaya, öğretmenler bu dersi versin dedi.
İçinizden kaçınız Python programlama dilini biliyordu?
kaçınız Robotik kodlama?
kaçınız Android programlama?
ee hani meb öğrtemenlere kurs?
Bırakın Allah aşkına okullara 2019 yılında bilgisayar bilimi kitabı dahi gönderemeyen meb
ve bunu okullardaki en çalışkan ve yenilikçi öğretmen grubuna yaptı.
Meb bu derslerin hepsinde çuvallar, okullar maalesef söylemek zorundayım dinozor diye tabir ettiğimiz yeniliğe tamamen kapalı, zorla 4 saatin 2saatini işleyen, aybaşını iple çeken, akıllı tahtayı hala kullanamayan ve öğrenciye bişey katmaktan aciz öğretmen ve idarecilerle dolu.
 
Son düzenleme:
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi her kademede ZORUNLU yaptılar son yıllarda deist-ateist olan genç sayısında büyük artış var. Soruyorum hangi dini bilgiyi din dersinde öğrendiniz?
Bırakın bizim dersi iyi ki zorunlu yapmıyorlar.

Siyasetle işim olmaz ama az okuyan bilir ki FULLBRİGHT diye bir şey var. Bizim Eğitim sistemimiz sistem değiştirme üzerine kurulu
 
Bize gerçekten yazık oluyor elimize bir kaldıraç verseler dünyayı yerinden oynatabilirdik :(
 
Önceki mesajlarda geçen yapay zeka dersini kim verecek sorusuna cevaben aşağıdaki linki bırakıyorum.
https://www.memurlar.net/haber/830853/ogretmenler-yapay-zeka-ogreniyor.html
bende bu kursun katılımcısıyım.Genel değerlendirmem şöyle:

Yeterli mi ? Tabiki değil ama ufaktan da olsa bir hareket var. Peki Meb bunu yaygınlaştırabilir mi? Kitlesel eğitimler verilmesi bence mümkün değil çünkü bu konuları anlayacak ve uygulama üretebilecek seviyede öğrenci ancak fen ve iyi anadolu liselerinde var. Onlarında ilgisi genelde Üniversite sınavında ,sınavı tek önemli olgu olarak gören bu sistem var olduğu sürecede genel olarak gelişme olmaz.
Meraklı ve aynı anda bir çok küfe taşıyabilen bir avuç öğrenci ile çalışılabilecek ortamların olması lazım. Ben meslek lisesinde çalışıyorum. Kendi öğrencilerimle bir şey yapmam neredeyse imkansız. Seneye İstanbul Meb bir yarışma açmayı düşünüyor. Buna katılacak ekiplerden birine mentörlük yapmayı düşünüyorum. Böylece biraz mesleki tatmin birazda teknik gelişme sağlayabilirim sanırım.
Yeni sistemde meslek liseleri ne olacak, öğretmenlerin durumu ne olacak ve proje okulları ayrı bir belirsizlik tüm bunlar cevap bekliyor ama ilk yapılan açıklama tatil ile ilgili oluyor. Bence bu iletişim ile ilgili bir hata şuanda tüm sistemin teknik detaylarıyla biliniyor olması gerekirdi. (Modülü kitabı sonra yazılabilir). Çalışması yapılmıştır diye düşünmek istiyorum ama tecrübelerim ve şuan ki belirsizlik kervan yolda düzülür mantığının hala geçerli olduğunu hissettiriyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: bt^
Önceki mesajlarda geçen yapay zeka dersini kim verecek sorusuna cevaben aşağıdaki linki bırakıyorum.
https://www.memurlar.net/haber/830853/ogretmenler-yapay-zeka-ogreniyor.html
bende bu kursun katılımcısıyım.Genel değerlendirmem şöyle:

Yeterli mi ? Tabiki değil ama ufaktan da olsa bir hareket var. Peki Meb bunu yaygınlaştırabilir mi? Kitlesel eğitimler verilmesi bence mümkün değil çünkü bu konuları anlayacak ve uygulama üretebilecek seviyede öğrenci ancak fen ve iyi anadolu liselerinde var. Onlarında ilgisi genelde Üniversite sınavında ,sınavı tek önemli olgu olarak gören bu sistem var olduğu sürecede genel olarak gelişme olmaz.
Meraklı ve aynı anda bir çok küfe taşıyabilen bir avuç öğrenci ile çalışılabilecek ortamların olması lazım. Ben meslek lisesinde çalışıyorum. Kendi öğrencilerimle bir şey yapmam neredeyse imkansız. Seneye İstanbul Meb bir yarışma açmayı düşünüyor. Buna katılacak ekiplerden birine mentörlük yapmayı düşünüyorum. Böylece biraz mesleki tatmin birazda teknik gelişme sağlayabilirim sanırım.
Yeni sistemde meslek liseleri ne olacak, öğretmenlerin durumu ne olacak ve proje okulları ayrı bir belirsizlik tüm bunlar cevap bekliyor ama ilk yapılan açıklama tatil ile ilgili oluyor. Bence bu iletişim ile ilgili bir hata şuanda tüm sistemin teknik detaylarıyla biliniyor olması gerekirdi. (Modülü kitabı sonra yazılabilir). Çalışması yapılmıştır diye düşünmek istiyorum ama tecrübelerim ve şuan ki belirsizlik kervan yolda düzülür mantığının hala geçerli olduğunu hissettiriyor.


Bari bizede alan değişikliği hakkı verseler. Yapay Zeka dersini kim verecek diye biz düşünelim. Üstüne üstlük bu konuya en uygun branş olarak burada kendimizi aşağılayıp kimse veremez diye yazıp duralım.
En son gelsin hiç alakası olmayan branşlar girer yapay zeka dersine.
Bilişim öğretmenleri olarak hatta biz bu dersi veremeyiz diye yazı mı yayınlasak. Hatta yapay zeka kim biz kim diyelim. Edebiyat, coğrafya hangi branş bilmem ama bir sertifika ile seve seve anlatır bu dersi.
 
Seçmeli derslerin yeri tam ters olmalıydı... 9. ve 10. sınıfta çocuklar zaten L.G.S.'den çıkmış seçmeli derslerle hem ortaokuldan liseye anlayış anlamında bir geçiş sağlanabilir hem de ilgi alanlarını anlamaları sağlanabilirdi. Sonrasında ise 11-12. sınıf alsınlar sınav için gerekli dersleri yoğun bir müfredat ile.
Şuan ki hali ile; Ö.S.Y.S.: 5 - 0 :M.E.B.
 
Bari bizede alan değişikliği hakkı verseler. Yapay Zeka dersini kim verecek diye biz düşünelim. Üstüne üstlük bu konuya en uygun branş olarak burada kendimizi aşağılayıp kimse veremez diye yazıp duralım.
En son gelsin hiç alakası olmayan branşlar girer yapay zeka dersine.
Bilişim öğretmenleri olarak hatta biz bu dersi veremeyiz diye yazı mı yayınlasak. Hatta yapay zeka kim biz kim diyelim. Edebiyat, coğrafya hangi branş bilmem ama bir sertifika ile seve seve anlatır bu dersi.
Yanlış alıntı yapmışım. Alıntı bu mesaj olacaktı
 
Hı hı, bir seminerle yapay zeka konusunda profesör olunabilir, evet. Çok mantıklı.

O halde bakanlık şöyle der: "Eğer siz 2 haftada bu konuda uzman olup ders anlatabiliyorsanız, bunu müfredata koymanın anlamı yok. Çocuk da 2-3 youtube videosu izleyip yapay zeka geliştirebilir". Al, bütün yırtınmalar boşa gitti.

Meb'in, bana göre hiçbir öğretici yanı olmayan, seminerlerine umut bağlamış isek, evet, biz gerçekten de şu anki durumu sonuna kadar hakediyoruz.
 
her yıl sistem ve müfredat değişimi bizim branşın artık köklü çözüme ihtiyacı var atanalı 10 yıl oldu her yıl aynı stres ve sıkıntı resmen mobbinge maruz kalıyoruz
 
Hı hı, bir seminerle yapay zeka konusunda profesör olunabilir, evet. Çok mantıklı.

O halde bakanlık şöyle der: "Eğer siz 2 haftada bu konuda uzman olup ders anlatabiliyorsanız, bunu müfredata koymanın anlamı yok. Çocuk da 2-3 youtube videosu izleyip yapay zeka geliştirebilir". Al, bütün yırtınmalar boşa gitti.

Meb'in, bana göre hiçbir öğretici yanı olmayan, seminerlerine umut bağlamış isek, evet, biz gerçekten de şu anki durumu sonuna kadar hakediyoruz.

Profesör olmayı nereden çıkardınız anlamadım. Bir konuyu öğrenmek için önce istek gereklidir.
İstek olduktan sonra kaynağın ne olduğu önemli değil. Ayrıca bahsettiğim kurstaki öğretmenlerin çoğu bilişimci arada konuya meraklı php ile web sayfası yapan bir sınıf öğretmeni,istatistikle uğraşan edebiyat öğretmeni gibi marjinal profillerde var. Bu arada bu eğitim bir hizmet içi değil tamamen gönüllülük esasına dayalı, gözlemlerime göre katılımcıların hiçbiri bu yeni sistemi bilmeden başvurdu ve sistemdeki dersleri vermek tek hedefleri değil. Anlatmaya çalıştığım bir şeyler yapmaya çalışan insanlar var :)
 
Son düzenleme:
en fazla iki yıl sonra yeniden değişir, bunların eğitimle ilgili en uzun tarihli planı iki yıl, sonrası Allah kerim
dön baba döndür olmadı bi daha olmadı bi daha döndür çevir dur
bu kredili sistem doksanlı yılların başında vardı nostalji olsun herkese, bir iki sene sonra tekrar değişir zaten
halkegitimde çalışıyorum üniversite mezunu gençler sertifika almak için kursa geliyor çoğu doğru düzgün bilgisayar kullanımını bilmiyor, işlemciyle işletim sistemi ayrımını yapabilen binde bir
herkes bilgisayarı biliyor diye dersleri kaldır, vizyon bukadar işte
20 sene okul okuttun ne bilgisayar kullanmayı öğretebildin ne ingilizce konuşmayı öğretebildin, sorarlar adama ne öğrettin bu 20 sene diye
 
Siyasetle işim olmaz ama az okuyan bilir ki FULLBRİGHT diye bir şey var. Bizim Eğitim sistemimiz sistem değiştirme üzerine kurulu
Böyle bir gerçek ortada varken, bu yapılanlar göz boyamaktan başka bir şey değil. Maksat eğitimi daha da içinden çıkılmaz hale getirmektir.Her sene biraz daha anlaşılmaz hale getirmektir. Bizim toplumumuzla alakası olmayan şeyleri eğitim diye sürekli önümüze sunuyorlar.
Bence boşuna tartışıyoruz. Seneye başka sistem gelecek zaten. O yüzden ülkemizde eğitim düzensizliğine devam.
 
Geri
Üst