İdarecilerin durumu iyilestirilmelidir

Kodla Büyü
İdarecilik de yaptım il ve ilçe meblerde çalıştım.Görev yerine ve görevin ismine göre özel bir tazminat olmalı.Bu öğretmen de yok.Babam polislikten emekli olalı 25 sene oluyor dün maaşına baktık 203 lira özel tazminat eklenmiş.Enişte subay.Doğuda şehir, ilçe yada sınıra gitse özel tazminat alıyor.1500 ila 5000 arasında maaş harici değişebiliyor.Bu yüzden bakan beyin bu işleri cazip hale getirmesi lazım.
Abdest almak için okulun çatısına güneş enerjisi taktıran müdürler var.Yöneticiliğin imajı değişmeli.Banka müdürlüğü polis müdürlüğü gibi forsu olmalı.

Bunun için önce liyakat gerek. Liyakat sahibi kaç okul müdürü tanıdınız hocam? Sendikacılık hat safhada. Adamcılık hat safhada. Yeni bakan geldi bir şey değişti mi bu konuda? Her yere kendi adamlarını doldurdular işte. Eğitimin e'sinden anlamayan, varsa yoksa hamaset pompalayan tipler koltuk yarışında. Böyle bir sistemde hiçbir idareciye sempati besleyemem. Kimse kusura bakmasın.
 
İdareciliğe başvuracak kişinin sendikasız olması, sadece ösym sınavıyla gelmesi lazım.
Ösym sınavına evet, sendikasızlığa hayır...

Market çalışanları, vefa destek grupları, sağlık çalışanları hele çalışan temizlik görevlileri... kimsenin hakkını para ile değerlendiremeyiz. Buna madden gücümüz yetmez..

Haklılığımızı başkasına saldırarak ispat etmemize gerek yok. Başkasına saldırdığımız zaman haklı olduğumuz noktalarda haksız konuma düşüyoruz. Savaşta değiliz, aynı ülkede yaşayan meslek gruplarımız..


Şu ana kadar 4 okulda kadrom oldu. Görevlendirme ve ders tamamlama vs için olunca sayı bayağı artıyor. Tam bilemiyorum.
Formatör , btr, müdür, müdür yardımcılığı, il ve ilçede komisyon görevleri, .... vb. Ama hala bilmediğim anlamadığım birçok durum var. Olacak da.

Meslek grupları, branşlar hakkında genelleme yapmamasını öğrendim.

Dünya sadece bizim çevresindekilerden ibaret değil.
 
Son düzenleme:
İdarecilik kendi gönül rızanızla yapılan bir görevdir. Zaten idareci görevi için iyi bir öğretmenin yapması sakıncalıdır. Çünkü yoklama fişi girme sigorta maaş gibi işlemler için ticaret lisesi mezunu bir arkadaş yeterlidir. Oysa ki hepimiz biliyoruz ki gerçekten
iyi bir eğitimci olmak çok zordur. Bir arkadaş forstan bahsetmiş eğer gerçek anlamda eğitim alanında doktoranız varsa , projelerde görev almış mecburi hizmetinizi tamamladıysanız liyakatınız varsa tabi ki olur.
Saygılarımla...
 
Son düzenleme:
şöyle söyleyeyim hocam öyle haklı ki yıl içine yayılmış büyük bir iş yükü ve sorumluluk alan idareciler gerek özlük gerekse ekonomik olarak tatmin olmamaktadır.
diğer arkadaşlarda öyle haklı ki istifa etme konusunda ama bazı üst görevlere erişmek için en az 1 yıl müdür yardımcılığı yapma şartı var, koordinatör müdür yardımcısıyım yılımı doldurayım istifa edeceğim bende.
 
İdarecilikte tatmin eden şey para değil farklı olma mevki sahibi olma duygusu bence işine devam eden idarecilikte mutlu olan tüm idarecilerim kendini çok çok önemli mevkide sananlardı hep.Realist olanlara göre değil bu iş hayalperest olacaksın ben neymişim be abi diyeceksin inanın çift maaş verseler şimdi sorgulayan yine sorgular
 
İdarecilik yapmadım ama birçok idareci ile btr, MEBBİS yöneticisi olarak çalışma durumum oldu. Gerçekten işini seven yapan çok çalışkan insanlar var. İdarecilik herkesin yapabileceği görev değil bence İdareci seciminde yönetmelik harici temel bilgisayar kullanımı, insan ilişkileri, nezaket kuralları v.s yönelik seminer ,hizmet içi eğitim adı her ne olursa olsun verilmeli. Zorlanan yorulan arkadaşlar istifayı düşünsun kesinlikle sizin zorlandığımız görevi severek yapabilecek arkadaslarin şansı olur böylece. Sunuda eklemek isterim istifa etmek istiyorum diyen idareci arkadaşlara bu cümleyi kurunca çoğu sinirlenir neden anlamış değilim insan kendi agzj ile angarya ,zor , ailemle vakit geciremiyorum deyip şikayetçi ise soruna cözüm bulmali her gün şikayet etmek anlamsız
 
Bu konu ile ilgili degil lütfen kimse üzerine aliinmasin ama bazı idareciler haşa kendilerini Allah sanıyor bir çoğunun (kimse üzerine alınmasın bence gerçek bu) nasıl idareci olduğunu görüyoruz duyuyoruz
 
Bu konu ile ilgili degil lütfen kimse üzerine aliinmasin ama bazı idareciler haşa kendilerini Allah sanıyor bir çoğunun (kimse üzerine alınmasın bence gerçek bu) nasıl idareci olduğunu görüyoruz duyuyoruz

"43 yaşındayım, artık böyle genellemeler yapabilirim. 25 yıllık iş/akademi deneyimimde, vasat insanların yaratıcı insanlara göre daha kolay örgütlendiklerini ve o şirket/kurum/bölümün yenilik üretme potansiyelini, en vasatın potansiyeline eşitlediklerini gözlemledim. Vasat insanlar, iş yapmazlar ve iş yaptırmazlar. Bütün enerjilerini iş yapan insanları bloke etmeye harcalar. Bir kurumda/toplulukta bir başarı varsa, vasat insanlara rağmen vardır. Vasat insanların bir özelliği de başarıyı en fazla "sahiplenen" kişiler olmalarıdır. Yine vasatların tek amacı en az eforla bulunduğu topluluk/kurum/akademi/parti vb de iktidar basamaklarını tırmanmaktır. Yaratıcı insanın iktidar diye bir talebi yoktur. Yaratıcı insanın yaratmak dışında bir gayesi de yoktur. Yaratıcı insan işbirliğine açıktır. Vasat kapalıdır. Vasat insan, okulda müdür, şirkette "lead", akademide rektör, tekno parkta yönetici, partide lider olmak ister. Çünkü "yaratma cesaretini" massederek gerekli enerjiyi toplar. Onlara projelerinizden bahsedin ve projenizi sonsuza kadar unutun..."

Yazının tümünü şu twitter flood'undan okuyabilirsiniz: https://twitter.com/muratkgirgin/status/1081989326521749515

Öğretmenler özelinde konuşacak olursak, yaratıcı ruhlu öğretmenler tüm enerjilerini okulda bir değer yaratmak ve öğrencilere iyi eğitim vermek için harcarken, vasatlar enerjilerini kâh sendika kâh cemaat kâh siyasi bağlantılar vs. üzerinden network kurup idareci olmaya, idarecilik basamaklarında yükselmeye harcıyor. Torpil listeleri yanlış whatsapp gruplarına atılıncaya kadar da bizim haberimiz bile olmuyor. Bu insanların eğitim gibi, değer üretmek gibi bir kaygıları falan yok. Memurdan farkları da yok. Zerre kadar insiyatif alacak cesaretten de yoksunlar. İnsiyatif alan ve değer üretmek için çabalayan yaratıcı öğretmenlerin enerjisini sömürmekten, tekerlerine taş koymaktan, yaratıcı öğretmenlerin bulduğu her çözüme problem üretmekten, mevzuatı vs. bahane edip iş yaptırmamaktan, onlara angarya işler yüklemekten vs. büyük keyif alırlar. Eğitim sisteminin kanayan yarası bu vasatların ele geçirdiği idarecilik pozisyonlarıdır. Ayrıca bu vasatların her biri dunning kruger sendromundan muzdariptir. Yaratıcı öğretmenleri anlamaları mümkün değil. Bunlarla eğitim sisteminin düze çıkması söz konusu olamaz.

Bu yüzden okul idarecilerine hiçbir şekilde sempati beslemiyorum. Şu an verilen maaşı hakettiklerini düşünmüyorum. Liyakat gelmeden şartlarının düzelmesini de desteklemiyorum. Bu vasatların ödüllendirilmesi anlamına gelir ki bu da adil olmaz.
 
"43 yaşındayım, artık böyle genellemeler yapabilirim. 25 yıllık iş/akademi deneyimimde, vasat insanların yaratıcı insanlara göre daha kolay örgütlendiklerini ve o şirket/kurum/bölümün yenilik üretme potansiyelini, en vasatın potansiyeline eşitlediklerini gözlemledim. Vasat insanlar, iş yapmazlar ve iş yaptırmazlar. Bütün enerjilerini iş yapan insanları bloke etmeye harcalar. Bir kurumda/toplulukta bir başarı varsa, vasat insanlara rağmen vardır. Vasat insanların bir özelliği de başarıyı en fazla "sahiplenen" kişiler olmalarıdır. Yine vasatların tek amacı en az eforla bulunduğu topluluk/kurum/akademi/parti vb de iktidar basamaklarını tırmanmaktır. Yaratıcı insanın iktidar diye bir talebi yoktur. Yaratıcı insanın yaratmak dışında bir gayesi de yoktur. Yaratıcı insan işbirliğine açıktır. Vasat kapalıdır. Vasat insan, okulda müdür, şirkette "lead", akademide rektör, tekno parkta yönetici, partide lider olmak ister. Çünkü "yaratma cesaretini" massederek gerekli enerjiyi toplar. Onlara projelerinizden bahsedin ve projenizi sonsuza kadar unutun..."

Yazının tümünü şu twitter flood'undan okuyabilirsiniz: https://twitter.com/muratkgirgin/status/1081989326521749515

Öğretmenler özelinde konuşacak olursak, yaratıcı ruhlu öğretmenler tüm enerjilerini okulda bir değer yaratmak ve öğrencilere iyi eğitim vermek için harcarken, vasatlar enerjilerini kâh sendika kâh cemaat kâh siyasi bağlantılar vs. üzerinden network kurup idareci olmaya, idarecilik basamaklarında yükselmeye harcıyor. Torpil listeleri yanlış whatsapp gruplarına atılıncaya kadar da bizim haberimiz bile olmuyor. Bu insanların eğitim gibi, değer üretmek gibi bir kaygıları falan yok. Memurdan farkları da yok. Zerre kadar insiyatif alacak cesaretten de yoksunlar. İnsiyatif alan ve değer üretmek için çabalayan yaratıcı öğretmenlerin enerjisini sömürmekten, tekerlerine taş koymaktan, yaratıcı öğretmenlerin bulduğu her çözüme problem üretmekten, mevzuatı vs. bahane edip iş yaptırmamaktan, onlara angarya işler yüklemekten vs. büyük keyif alırlar. Eğitim sisteminin kanayan yarası bu vasatların ele geçirdiği idarecilik pozisyonlarıdır. Ayrıca bu vasatların her biri dunning kruger sendromundan muzdariptir. Yaratıcı öğretmenleri anlamaları mümkün değil. Bunlarla eğitim sisteminin düze çıkması söz konusu olamaz.

Bu yüzden okul idarecilerine hiçbir şekilde sempati beslemiyorum. Şu an verilen maaşı hakettiklerini düşünmüyorum. Liyakat gelmeden şartlarının düzelmesini de desteklemiyorum. Bu vasatların ödüllendirilmesi anlamına gelir ki bu da adil olmaz.
Ağzınıza sağlık hocam
 
başka branşlardan okul müdürü,müdür yardımcısı olacağına bilgisayar öğretmenlerinden olsun,tanıdığım en iyi idareciler hep bilgisayar öğretmenleri,programlama,sabır,idare,yönetme vb. her şey bu branş öğretmenlerinde toplanmış...Sonuna kadar destekliyorum idareci olmalarını...
 
İşini iyi yapan idarecileri hariç tutuyorum ama bu idarecilerin aman şunu yapıyoruz, aman şöyle çalışıyoruz tavırları gına getirmişti. Her gün gördüğüm 2 arkadaşım müdür yardımcısı, dönüşümlü olarak okula arada gidip yazı var mı diye bakarlar, sonrası ense. Müdür ise zaten hiç okula uğramıyor.
Yatıyor denilen biz öğretmenler her gün test hazırlayor, programa göre ne sıklıkta ise canlı derslere giriyor, testlerin takibini yapıyoruz. Öğrencilerin soruları olunca whatsapp veya telefon üzerinden cevaplıyoruz.
Seslerini çıkarmayıp oturdukları yerde otursalar yine yazmayacaktım ama onu da yapmıyorlar. 1 tane yazıya cevap yazarlar, zannedersin dünyayı kurtarmışlar.
 
İşini iyi yapan idarecileri hariç tutuyorum ama bu idarecilerin aman şunu yapıyoruz, aman şöyle çalışıyoruz tavırları gına getirmişti. Her gün gördüğüm 2 arkadaşım müdür yardımcısı, dönüşümlü olarak okula arada gidip yazı var mı diye bakarlar, sonrası ense. Müdür ise zaten hiç okula uğramıyor.
Yatıyor denilen biz öğretmenler her gün test hazırlayor, programa göre ne sıklıkta ise canlı derslere giriyor, testlerin takibini yapıyoruz. Öğrencilerin soruları olunca whatsapp veya telefon üzerinden cevaplıyoruz.
Seslerini çıkarmayıp oturdukları yerde otursalar yine yazmayacaktım ama onu da yapmıyorlar. 1 tane yazıya cevap yazarlar, zannedersin dünyayı kurtarmışlar.
Bütün bunlara rağmen birde öğretmeni begenmiyolar. Benim zoruma giden bu insanların da öğretmen olması. Diğer tarafa geçince birden aslana dönüşüyolar. Bazıları karakterinden makamını alır, bazıları da makamdan karakterini... Karakterli olan idarecilere selam olsun...
 
Sitenin birinde öğretmen şöyle yazmış:geçen sene idareci oldum sonra istifa ettim şükür ki bugün kararnamem çıktı artık evimin dibindeki ilkokulda öğretmenim.Takip eden yok neden böyle yaptın diyen yok idarecilik bu kadar kolay işte.Bu yüzden okulların başına profesyonel yönetici atayacaksın.
 
"43 yaşındayım, artık böyle genellemeler yapabilirim. 25 yıllık iş/akademi deneyimimde, vasat insanların yaratıcı insanlara göre daha kolay örgütlendiklerini ve o şirket/kurum/bölümün yenilik üretme potansiyelini, en vasatın potansiyeline eşitlediklerini gözlemledim. Vasat insanlar, iş yapmazlar ve iş yaptırmazlar. Bütün enerjilerini iş yapan insanları bloke etmeye harcalar. Bir kurumda/toplulukta bir başarı varsa, vasat insanlara rağmen vardır. Vasat insanların bir özelliği de başarıyı en fazla "sahiplenen" kişiler olmalarıdır. Yine vasatların tek amacı en az eforla bulunduğu topluluk/kurum/akademi/parti vb de iktidar basamaklarını tırmanmaktır. Yaratıcı insanın iktidar diye bir talebi yoktur. Yaratıcı insanın yaratmak dışında bir gayesi de yoktur. Yaratıcı insan işbirliğine açıktır. Vasat kapalıdır. Vasat insan, okulda müdür, şirkette "lead", akademide rektör, tekno parkta yönetici, partide lider olmak ister. Çünkü "yaratma cesaretini" massederek gerekli enerjiyi toplar. Onlara projelerinizden bahsedin ve projenizi sonsuza kadar unutun..."

Yazının tümünü şu twitter flood'undan okuyabilirsiniz: https://twitter.com/muratkgirgin/status/1081989326521749515

Öğretmenler özelinde konuşacak olursak, yaratıcı ruhlu öğretmenler tüm enerjilerini okulda bir değer yaratmak ve öğrencilere iyi eğitim vermek için harcarken, vasatlar enerjilerini kâh sendika kâh cemaat kâh siyasi bağlantılar vs. üzerinden network kurup idareci olmaya, idarecilik basamaklarında yükselmeye harcıyor. Torpil listeleri yanlış whatsapp gruplarına atılıncaya kadar da bizim haberimiz bile olmuyor. Bu insanların eğitim gibi, değer üretmek gibi bir kaygıları falan yok. Memurdan farkları da yok. Zerre kadar insiyatif alacak cesaretten de yoksunlar. İnsiyatif alan ve değer üretmek için çabalayan yaratıcı öğretmenlerin enerjisini sömürmekten, tekerlerine taş koymaktan, yaratıcı öğretmenlerin bulduğu her çözüme problem üretmekten, mevzuatı vs. bahane edip iş yaptırmamaktan, onlara angarya işler yüklemekten vs. büyük keyif alırlar. Eğitim sisteminin kanayan yarası bu vasatların ele geçirdiği idarecilik pozisyonlarıdır. Ayrıca bu vasatların her biri dunning kruger sendromundan muzdariptir. Yaratıcı öğretmenleri anlamaları mümkün değil. Bunlarla eğitim sisteminin düze çıkması söz konusu olamaz.

Bu yüzden okul idarecilerine hiçbir şekilde sempati beslemiyorum. Şu an verilen maaşı hakettiklerini düşünmüyorum. Liyakat gelmeden şartlarının düzelmesini de desteklemiyorum. Bu vasatların ödüllendirilmesi anlamına gelir ki bu da adil olmaz.

Maalesef bu kulvarda yarışan idarecilerimiz çok fazla. İçinde iyi olanları ayırt ederek yazınızın %99 u na katılıyorum.
 
15 yilda 6 okul degistirdim cok da mudur ile calistim. Ama sadece bir tanesi hocam sen cocuklarla birseyler yap da gerekirse sonuc alamayalim denemis olurz neye ihriyaciniz olursa soyleyin derdi ve okulu evimize donusturmuştü. Yaz tatilini bile okulda gecirdigimi bilirim. Şimdi sene icinde faturali cebimizden 7bin tl harcamisiz okul ve bolum icin allah sahit 1 kurusuna bile acimiyorum ama 1 tl lik birsey bile istesek meslek lisesinde kacacak delik arayan ve ustundekilere iyi gorunmek icin gerekirse ruhunu bile satacak mudurler yuzunden okula giderken ayağim ters donuyor. %80 i torpille gelmis mudurlerde ne yapacak tabiki maasim artsin diyecek ne diyecekti. LIYAKAT cok onemli bence gun gelecek devran donecek ama isde o zaman duzeltmek icin cok ugrasilacak.
NOT: Eski mudurumun gittigi okul su an fabrika gibi calisiyor bende oraya gidip destek veriyorum. Kendi okuluma bile calismak icin gittigimde hocam ne isim var tatildr diyorlar :)
 
Geri
Üst