Güney Kore’de Yazılım Dersi İlkOkulda Zorunlu Oluyor

Kodla Büyü

only61

Hiperaktif Üye
Hiperaktif
Mesajlar
3,749
Dünyaca ünlü teknoloji devlerinin bulunduğu Güney Kore’de eğitim alanında yeni bir devrime kapı aralandı. Eskiden okullarda seçmeli ders olarak verilen yazılım dersleri zorunlu hale getirilip, içeriği zenginleştirilecek.

Güney Kore Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, ilkokullardan liseye kadar tüm eğitim müfredatında programlama ve yazılım dersleri saatleri arttırılarak, içeriği zenginleştirilecek. İlkokul beşince ve altıncı sınıflardaki bilgisayara giriş dersi, 12 saatten 17 saatin üstüne çıkarılacak ve içeriğine temel programlama kodları da konulacak. Söz konusu sisteme ise kademe kademe değişimler yapılarak 2019 yılında tam geçiş sağlanacak.

Program kapsamında 2018 yılına kadar ortaokullardaki haftalık bir saatlik bilgi sistemleri dersleri, iki katına çıkarılarak dönemlik en az 34 saatlik bir müfredat ile içinde programlama ve yazılım konularının olduğu bir şekle dönüşecek. Liselerde ise yazılım üzerine dersler çeşitlendirilerek zorunlu hale getirilecek ve ders saatlerinin de sayısı arttırılacak.

Öte yandan eğitimdeki söz konusu müfredat değişikliğininin Devlet Başkanı Park Geun-hye’nin politikası nedeniyle yapılacağı belirtiliyor. Devlet Başkanı Park, göreve gelir gelmez her mahalleden Apple’ın kurucularından Steve Jobs gibi insanların çıkacağı şekilde eğitim politikalarında değişiklik yapma sözü vermişti.

Kaynak: ntv.com.tr



http://blog.smartpro.com.tr/guney-kored ... lu-oluyor/
 
iPhone 6

Bir devlet ile inovatif şirket arasındaki fark; birisi araştırıp, geliştirip, bir şeyler üretip para kazanırken diğeri hiçbir şey üretmeden daha çok kazanır.

Bugün ekonomi bakanı elektronik, cep telefonu, tablet gibi ürünlere ek vergi geleceğine dair bir bilgi paylaştı. Bu doğal olarak teknoloji dünyasının en popüler cihazlarından olan i-phone 6’nın da fiyatının artacağı anlamına geliyor. İlginçtir ki iphone 6 ilk tanıtıldığı tarih olan 9 Eylül 2014’teki resmi Türkiye fiyatı 2.349 TL idi. Şuanda ise i-Phone 6’nın en düşük modeli 2.699 TL’ye satılıyor. Yani daha 1 yıl bile olmadan i-Phone 6, gerek dolar kurunun etkisi gerekse de vergilerden dolayı 350 TL zamlanmış durumda. Buna rağmen ekonomi bakanı hala ek vergi geleceğini söylüyor.

Öncelikle amacım kesinlikle i-phone 6 popülizmi yapmak değil. Hayatımda hiç iphone’um da olmadı. Benim dikkat çekmek istediğim konu dünyanın en çok satan telefonundan devletin ne kadar kazandığına dikkat çekmek.

i-phone 6’nın giriş modelinin fiyatı 2.699 TL. Devletin bu i-Phone’dan aldığı vergi ise 720 TL. Yani bir i-phone 6’nın fiyatının %26,6’sını vergi oluşturuyor. i-Phone 6’nın Amerika fiyatı 649$ (1.744 TL) ve bir iphone 6’nın Apple’a maliyeti 200$ (537 TL). Buna tüm parçalar ve birleştirilme masrafları dahil. Bu demek oluyor ki devlet bir iphone 6’dan, iphone’un parçasını üreten Sony, SanDisk, LG ve benzeri birçok teknoloji şirketinin toplamından daha çok kazanıyor.

Erdi Özüağ’nın paylaştığı bilgilere göre 16GB i-phone 6 modeli Türkiye’de ayda 65.000’den fazla satıyormuş. Bu şu demek oluyor; devletin 1 ayda sadece 16GB’lık iphone 6’dan kazandığı para 46.8 milyon TL. Her ay aynı satış rakamlarının olduğu farz etsek devletin sadece 1 yılda iphone 6’nın 16GB’lık modelinden (buraya özellikle dikkatinizi çekmek isterim çünkü iphone 6’nın 64GB, 128GB modelleri ve buna ek olarak i-phone 6 Plus’ın da 3 farklı kapasiteye sahip modeli var) kazandığı para 561.6 milyon TL.

Sonuç olarak tüm bilgiler ışığında görülüyor ki devlet hiçbir şey yapmadan iphone 6 üzerinden, milyarlarca dolar ar-ge’ye yatırım yapan dünyanın en inovatif ve en üretken şirketlerinden daha fazla kazanıyor. Devletin 2015 yılında ar-ge harcamaları için öngördüğü ödenek ise 2.8 milyar TL. Şöyle bir düşününce; Türkiye yüksek teknoloji ürünleri ithal ediyor çünkü bunu üretemiyor. Bu yüzden de bu ürünlerden çok yüksek vergiler alıyor. Mantıken alınan bu vergilerin ar-ge’ye harcanması gerekiyor diye düşünüyorum. Ancak görülüyor ki sadece 16GB i-Phone 6 modelinden 561.6 milyon TL vergi geliri varken, devletin ar-ge’ye harcamayı öngördüğü para ise sadece 2,8 milyar TL. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 2015 yılı öngörülen ar-ge harcamasının %20’si sadece Apple’ın sattığı 16GB iPhone 6 modelinden alınan vergilerden karşılanıyor. Eminim ki tüm yüksek teknoloji ürünlerinden (bilgisayar, tablet vs.) alınan vergilerin toplamı bunun en az 10 katıdır. Ancak görünen o ki devlet bu parayı ar-ge’ye harcamak yerine bütçedeki açıklarını kapatmaya çalışıyor ya da diyanet işlerine (bütçesi 5.7 milyar TL) harcamayı daha uygun görüyor. Böylece ülke olarak sonsuz döngüye girerek hiçbir zaman yüksek teknolojili ürün üretemeyeceğimiz gerçeği gün yüzüne çıkıyor. Gerçi devlet neden ar-ge’ye yatırım yapsın ki? Halihazırda ar-ge’ye yatırım yapan şirketlerden daha çok kazanıyor.

Benim bu gerçeği fark ettiğimde düşündüğüm tek şey ise; inovatif bir şirket kurmaktansa ülke kurmak şüphesiz ki çok daha kârlı bir iş. Yıllar boyunca süren savaşların nedenini şimdi çok daha iyi anlıyorum. Olur da Mars’a koloni kurulursa herhalde eski zamanlardaki deniz korsancılığının yerini uzay korsacılığı alacakmış gibime geliyor. Yazıyı bitirirken son olarak buradan Sony, LG gibi firmalara bir çağrı yapmak istiyorum: “Bırakın iPhone’a kamera, ekran üretmeyi de gidip Mars’ta kendi ülkenizi kurun!”

Kaynak: mertbulan.com
 
EE Devlet "babamızdır". Devletü alimiz... Devletin bekası....

Şimdi osmanlıdan gelen, cumhuriyetle devam eden, genlerimize işleyen, devletin var olması, yaşatılması, ayakta kalması kutsal bir görev olarak kabul ettik öyle de aktarıyoruz. Ancak, bu konuda şöyle bir sıkıntı var. Devletin malı deniz, yemeyen... Böyle bir sözü dünyanın hiç bir milleti söylemiş midir çok merak ediyorum. Halk olarak devletin soygunculuğundan bahsederken, devletin koltuğuna oturup, aynı çarka dişli olan her birey, bu sefer "daha ÇOK VERGİ" demeye başlıyor.

Evet unutkan, yapılanı, yapanı, acıları, sevinçleri, hataları, doğruları unutan milletiz. Vergi konusunda trafik polisleri en güzel örneklerden birisidir. Kendilerini vergi memuru olarak görüyoruz. Hata arayan, ama bu hataları sesini çıkarmayan, başını ağrıtmayacak, "parasını alabileceği" kişilere ceza yazarken, aracını çekerken görüyoruz. E tabi aynı memur arkadaşların trafik/polis aracına ceza kestiği HİÇ GÖRMEDİK/DUYMADIK.

Üretim yeterince yapmayan, bunu topluma yaymayan, geliri orantılı olarak dağıtmayan, vergiyi eşit oranda almayan, tasarrufu sözlükten çıkarıp gerçekten yaşamayan, israfı dilinden düşürmeyip halkın gözüne gözüne sokan, şirketlerin ve reklamların, "HARCAYIN" daha çok harcayın, "tatil için çalışıyoruz" gibi sözleriyle halkı uyutan bir devlet politikasıyla bu işler zor arkadaşlar
 
bizim okulda bilgisayar yok, bir projeksiyon vardı bozuldu tamire gitti bir ay telef olduk. daha bunlara çözüm bulamayan sistem onlara bakar mı?
 
Geri
Üst