DÜNYADA VE TÜRKİYEDE ZEKA

Kodla Büyü

intel4004

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
893

Ekli dosyalar

  • emre.gif
    emre.gif
    13.7 KB · Görüntüleme: 2,020
  • illere göre.JPG
    illere göre.JPG
    11.7 KB · Görüntüleme: 2,020
bu arada türkiyede zeka seviyesine göre ebeveyn olanların çocuk saysı gün geçtikçe azalıyor...
yani doğum oranı düşüyor...
 
işin garip kısmı haritadan illere tek tek baktığımda 109 puan ortalamasının altında bir il yok Türkiye'de o halde nasıl oluyor da Türkiye ortalaması 90 çıkıyor
her etapta ülkemi aşağılamaya çalışıyorlar başka bir şey değil.
 
Tamamen sallayınca 85 puan ile orta zeka, okuyarak yapınca da 145 puan ile süper zeka olunuyormuş. 10 TL verince de şakaaaa mı diyecekler acaba :)
 
saçma... neden almanya ile hollanda 1. oluyor da sonra yer alan ilke 2. oluyor.

başka aynı puana sahip ülkeler neden aşağıya doğru sıralanmışlar?
 
izmitlii' Alıntı:
saçma... neden almanya ile hollanda 1. oluyor da sonra yer alan ilke 2. oluyor.

başka aynı puana sahip ülkeler neden aşağıya doğru sıralanmışlar?


Türkiyenin sıralmadaki yerinin yükseklerde olmaması için herhalde!!!!!!
 
Ankara'da masabaşı çok ondandır hocam.
149 Hatay, (Aslen Kayserili :mrgreen: )
Liste bence de yanlış. Kayseri nasıl olmaz!
 
Zeka nedir?

Zekâ ya da ruh biliminde anlak, zihnin öğrenme, öğrenilenden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir. Başka bir deyişle anlak,zihnin birçok yeteneğinin uyumlu çalışması sonucu ortaya çıkan bir yetenekler birleşimidir. En geniş anlamıyla, genel zihin gücü olarak da tanımlanabilir. Zihnin algılama, bellek, düşünme, uslamlama, öğrenme gibi birçok işlevini içerir. Sözcük çok geniş anlamda kullanılsa da psikologlar tarafından yaratıcılık, kişilik, bilgi ve akıl gibi değişik kategorilere ayrılmıştır.

Zekâ araştırmacılarının asıl alanı insanlardır, fakat hayvanların da öğrenme, anlama vs. yetenekleri üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.

Zeka bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yeteneğidir. Genel olarak zekanın 12 yaşına kadar hızla geliştiği sonra gelişme hızının yavaşlayarak 20 yaşına kadar sürdüğü, orta yaşlarda ise zeka seviyesinin sabit kaldığı kabul edilir. Zeka hayvanlarda da vardır. Hayvanlarda zeka bir nevi içgüdüsel olaydır. Şüphesiz hayvan zekası insana göre gelişmemiştir ama her iki zeka türü de sinir sistemi ile ilgilidir. İnsanı ayıran, evriminde oluşmuş konuşabilirle özelliği, dik durabilmesi, el yapısı nedeniyle aletleri kullanabilmesi ve gelişmiş beyin ve sinir sistemidir. Zeka, bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir müzik bestecisi kendi duygusal yapısının içersinde en karışık eserleri aklıyla değil zekası sayesinde oluşturur. Biz bu kişilere 'müzik dehası' diyoruz. Ancak bu müzik dehaları en basit bir matematik problemini bile çözemeyebilirler. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere, iradeye ve bilgi edinme isteğine göre farklılıklar gösterebiliyor. Akıl somut olarak ölçülemez ama zeka pek sağlıklı olmasa da IQ denilen bir testle ölçülmeye çalışılıyor.

IQ(Intelligence Quotient) nedir?

Zeka katsayısı anlamına gelen IQ, İnsanların yaşlarına göre bilişsel yeteneği (zeka) ölçmek için kullanılan bir sayıdır. Ortalama insan Iq’su 90 ile 110 arasında kabul edilir. Yani orta düzey zekaya sahip insanların IQ’su 90 ile 110 arasındadır. 120 ise üstün zekalıların zeka düzeyini gösterir.
Dünya nüfusunun %68’i 85 ile 115 IQ derecesine sahiptir. 70 ile 130 IQ’ya sahip olanlar ise nüfusun %95’ini temsil eder. Bu şu demek oluyor; insanların büyük çoğunluğu normal zeka düzeyine sahiptir. 70’in altında IQ’ya sahip olanlar anlama yetenekleri bakımından sorunlu bireylerden oluşur. 130 ve üzeri puan alanlar ise üstün bir entelektüel yeteneğe sahiptirler. Nüfusun 1% 136 veya daha yüksek bir IQ sahiptir. Her toplumda çok zeki insanlar olabildiği gibi çok düşük zekaya sahip insanlar olabilir. Ülkenin gelişmişliği ve yapısı da IQ testlerinden alınan puanları etkiler. Örneğin Japonların dünya da en yüksek IQ derecesine (115) sahip olduğu söylenir. Ancak bu sadece bir ortalamadır. Japonlarda da düşük ve yüksek zeka düzeylerine sahip insanlar var.

En Yüksek IQ Nedir?

Guinness Rekorlar Kitabına göre, en yüksek IQ derecesi 228 derece ile 10 yaşında iken alan Marilyn vos Savant adlı kişidir. Çok zeki olan insanların zekasını ölçmek gerçekten zordur. Ama santranç oyuncuları bu konuda genelde iyidirler. Geçmişte kalan insanların zekasına bakılırken onların yaptıkları işlere ve ortaya çıkarttıkları ürünlere bakılır.

IQ nasıl Ortaya Çıktı?

İlk bilinen zeka testi Binet Zeka testidir. Bu test özel eğitim gerektiren çocukların belirlenmesi için bir rehber olarak ortaya çıktı. Binet zeka testi istihbarat amaçları için ortaya çıkarılan bir test değildir. Binet zeka testinin üzerinde bir çok değişiklik yapıldıktan sonra Simon-Binet ya da Stanford-Binet testi daha popüler olmaya başladı. Günümüzde de en çok kullanılanı Stanford-Binet testidir. Amerikan Bilimler Akademisi IQ testinin yirminci yüzyılın en önemli bilimsel keşifleri arasında saymaktadır.

IQ zekayı ölçmeye gerçekten elverişli midir?

Bu soruya kesin bir cevap vermek mümkün değildir. Çünkü zeka soyut bir varlıktır. Bu yüzden doğrudan ölçebilme imkanına sahip değiliz. Ama eldeki testler de bu güne kadar çok iyi sonuçlar verdi. Bu yüzden kullanılmaya devam ediliyor. Bütün bunlara rağmen binlerce çalışanın/çocuğun geleceği bu testlerle belirleniyor.

IQ düzeyleri

20-34 Embesil
35-49 Yüksek Derecede Zeka Geriliği
50-69 Orta Derecede Zeka Geriliği
70-79 Düşük Derecede Zeka Geriliği
80-89 Donuk Normal
90-109 Normal Zeka
110-119 Parlak Zeka
120-129 Üstün Zeka
130-139 Çok Üstün Zeka
140-149 Neredeyse Dahi
150+ Dahi

İngiliz psikolog Richard Lynn;Finlandiya’lı siyaset bilimcisi Tatu Vanhanen ve Hollanda’lı psikolog Jelte Wicherts’in 113 ülkede yaptıkları araştırmaların sonuçlarını gösteren IQ tablosu.Dünya sıralamasında zeka olarak nerede olduğumuzu gösterebilmek için bu tabloyu bu yazıya koydum.Ülkeleri tercüme etmedim.Ama anlayacağınıza eminim.Rank=Sıra Country=Ülke IQ=Zeka katsayısı

Akıl nedir?

Akıl doğru düşünce üretmekle ilgilidir. Zekâ ise genelde uygulayıcı olarak düşünülebilir.Akıl kuramlar ve kurallar ortaya çıkarırken, zekâ bunların pratikte uygulanmasını sağlar. Başka bir açıdan bakıldığında zekâ düşünebilme gücü ya da yeteneğidir. Doğru düşünceye ulaşmak ya da sahip olmak ise akılla olur.
İnsanlar veri parçacıklarından bilgi yaratıp, zekâsıyla analiz edip, fikir, düşünce üretiyor. Toplumlar da öyle. Fikir, düşünce oluşması için; veri, bilgi ve analitik düşünen, tercihan hızlı algılayan, işlem yapan makul seviyede zekâ olması lazım. Böyle insanlar çok olunca, o toplumların olumlu göstergeleri de ibreyi yukarı çeviriyor.Zekâyı doğarken getiriyor, aklımızı eğitimle, bilgiyle, detayları çöze çöze geliştiriyoruz. Her hangi bir konuda az, yetersiz veri ile bilgi üretildiğinde, bunlardan çıkan fikirler kıymetsiz, sağlıksız söylenti, dedikodu oluyor. Popüler ifadesi ile buna şimdilerde çoğunlukla ‘gündem’ deniyor.
Geri kalmış ülkelerde ve tabii o toplumu oluşturan insanlarda, “fikir özgürlüğü” deyince aslında, bu tür kıymetsiz, çoğu zaman toplum çıkarlarına da aykırı düşen fikirlerin rahatça söylenip, yayılması özgürlüğü anlaşılıyor. Verilerin, bilgilerin saklanması, özgürce ve hızlı akamaması nedeniyle, sağlıksız, yararsız düşüncelerin üretimi yayılıyor. Bu yüzden geri kalmış toplumlarda bilgi yerine, ifade, fikir özgürlüğü ve kaos kol kola gezerler. Gelişmiş olanlarda ise bilgi, enformasyon özgürlüğü önemsenir, kaynaklar öncelikle bunu sağlamaya tahsis edilir. Sonuçta ikinciler birincileri daima yönetir. Kurnazlar da arada durumdan vazife çıkarıp, semirirler, kurnazlığı başlara taç ederler, ama uzun vadede fena çuvallarlar.
Akıl aslında bir kabiliyettir, zeka da öyle. İkisi arasındaki en önemli fark, bir başkasından akıl alabilirsiniz ama zekayı asla. O, her insanın kendisine mahsustur. Bir hastalık söz konusu olmadığı sürece şüphesiz herkesin aklı vardır. Akıllı olmak, kendi davranışlarını bilmek, kontrol edebilmek, doğru ve yanlışlarını değerlendirebilmek yeteneğidir. Akıl, insanı hayvandan ayırt eden en önemli faktördür. Hayvanlar yalan söyleyemez ama insanlar sık sık bu yola başvurur. İşte insandaki yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda fikir yürütebilme, görüş belirtebilme yeteneği akıldır. 'Ah şimdiki aklım olsaydı' lafını çok işitmişizdir. Demek ki, akıl insan olgunlaştıkça da değişiyor ve insanın kendisi de bunun farkına varıyor. Bir insan değişik fikirlerle diğerinin aklını karıştırabilir. Hayret verici, şaşırtıcı şeyler insanın aklını durdurabilir. Bir şeyin içeriğini anlamamak 'akıl erdirememek' olarak nitelendirilirken başkalarının çözemediği bir sorunu çözen kişiye 'bir tek o akıl etti' denilir. Birine bir yol göstermek ona 'akıl vermek'tir. Bir şeyi hatırlamak, unutmamak 'akılda tutmak'tır. 'Akılsız' tanımı ise doğru ve isabetli düşünemeyen anlamında kullanılır.

Akıl ile zeka arasında fark nedir?

Akıl yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir. İnsan olgunlaştıkça aklı gelişir. Zeka ise bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yeteneğidir. Genel olarak 12 yaşına kadar gelişir, 20 yaşına kadar sürer sonra sabit kalır. Zeka bir insanın her türlü olay karşısında aynı yeteneği gösterebileceği anlamına gelmez. Bir besteci müzik yapıtını aklıyla değil zekasıyla yaratır. Fakat en basit matematik problemini çözemeyebilir. Sonuç olarak zeka, ruhsal olaylara, algı ve hafıza yeteneğine, tutkulara, eğilimlere göre farlılıklar gösterir. Akıl somut olarak ölçülemez, zeka IQ denilen testle ölçülebilir

Kurnazlık(çakallık) nedir?

Kendi çıkarı için olanı, olduğundan farklı yansıtmaya kurnazlık, algılama hızına zeka, düşünebilme becerisine akıl dersek, genellikle hepimizin anladığı ortak tarifleri yapmış oluruz diye düşünüyorum. Canlılar içinde akıl sadece insanda var. ‘Başa dert mi, avantaj mı?’ olduğunu hep merak ediyoruz. Kurnazlıksa, aklı yanıltabildiği sürece işe yarıyor. Her ikisi de zekâdan güç alıyor. Zekânın hangisi için daha çok çalıştığına bağlı olarak daha akıllı ya da daha kurnaz oluyoruz. Hangisi daha makbuldür? Kurnazlık mı, akıllı olmak mı? Kurnazlığın daha makbul ya da yaygın olduğu bizimki gibi toplumlarda, çoğunluğun birbirinin kuyusunu kazdığı, gözünü boyamaya, oymaya çalıştığı, sürekli itiş, kakış ve karmaşa yaşadığı ortada olduğuna göre, alsında yanıt ortada. Uzun vadede işe yaramadığı, bir çok şeyi berbat ettiği toplumsal gelişmişlik düzeyini ölçen göstergelerin hepsinde dünya ülkelerinin çok gerisinde olmamızdan belli... İnsanlar veri parçacıklarından bilgi yaratıp, zekâsıyla analiz edip, fikir, düşünce üretiyor. Toplumlar da öyle. Fikir, düşünce oluşması için; veri, bilgi ve analitik düşünen, tercihan hızlı algılayan, işlem yapan makul seviyede zekâ olması lazım. Böyle insanlar çok olunca, o toplumların olumlu göstergeleri de ibreyi yukarı çeviriyor... Zekâyı doğarken getiriyor, aklımızı eğitimle, bilgiyle, detayları çöze çöze geliştiriyoruz. Her hangi bir konuda az, yetersiz veri ile bilgi üretildiğinde, bunlardan çıkan fikirler kıymetsiz, sağlıksız söylenti, dedikodu oluyor. Popüler ifadesi ile buna şimdilerde çoğunlukla ‘gündem’ deniyor... Geri kalmış ülkelerde ve tabii o toplumu oluşturan insanlarda, “fikir özgürlüğü” deyince aslında, bu tür kıymetsiz, çoğu zaman toplum çıkarlarına da aykırı düşen fikirlerin rahatça söylenip, yayılması özgürlüğü anlaşılıyor. Verilerin, bilgilerin saklanması, özgürce ve hızlı akamaması nedeniyle, sağlıksız, yararsız fikir üretimi yayılıyor. Bu yüzden geri kalmış toplumlarda bilgi yerine, ifade, fikir özgürlüğü ve kaos kol kola gezerler. Gelişmiş olanlarda ise bilgi, enformasyon özgürlüğü önemsenir, kaynaklar öncelikle bunu sağlamaya tahsis edilir. Sonuçta ikinciler birincileri daima yönetir. Kurnazlar da arada durumdan vazife çıkarıp, semirirler, kurnazlığı başlara taç ederler, ama uzun vadede fena çuvallarlar. Kurnazlık “doğru olmayan”ı “doğru” imiş gibi göstererek, kendi çıkarı için “doğrunun peşinde olan aklı” yanıltma çabalarının tümüdür. Belirli bir süreç içinde kendi kendisiyle çelişkilere düşüp iflas etmeye mahkumdur.

“Yaratıcı akıl” ile “doğruyu bulma” atılımlarından yoksun toplumlarda, kurnazlık ağır basar. Ve ortaya, önüne gelenin birbirinin gözünü boyamaya kalktığı bir madrabazlık panayırı çıkar... Böylesine bol tepişmeli bir sıçan yuvasında ise ne güven, ne huzur, ne de doğrulara dönük rahatlamalar olur... Karşılıklı kurnazlıklar, hemen herkesi aynı ölçüde bir yaşam felcine uğratır...

Yukarıdaki tablodan da gördüğünüz gibi genetik olarak ortalama zekaya sahip bir toplumuz.Kasıtlı ve planlı bir şekilde yaratılmış ve hergün daha da kötüye giden berbat bir eğitim sistemi ile aklımızı da geliştiremiyoruz.Çünkü akıl eğitimle ve zamanla gelişebilen bir olgu.Geriye ne kalıyor. Özellikle Ortadoğu coğrafyasına özgü kurnazlık ve ahlaksızlık.Bir işi kurarken bile hep önce üçkağıt ve hileyi düşünür bu coğrafyanın insanları.Norm ahlak asla yoktur.Ahlak anlayışları çok ama çok farklıdır.Çağdaş dünyanın ahlaksızlık olarak kabul ettiği tüm kavramlar,bu coğrafyada ahlaklı kavramlar olarak sayılır ve de yüceltilir.Bütün kötülüklerin kaynağı eğitimsizlik veya çok kötü verilen ve üstelik de alınamayan eğitimdir.
Maalesef bu ülkenin hayatını karartıyor AKIL denen olguyu ortak menfaatler için kullanamamak.Bu nedenle böyle bir genel kavramları açıklayan br yazıyı kaleme aldım ki kelimelerin anlamını tam anlayabilesiniz ve yorumlar yapabilesiniz diye.Çünkü doğal hayat,fauna ve flora ve avcılığımız da bundan nasibini çok kötü bir şekilde aldı ve hala da almakta.Bu yazıda detaylara girmeyeceğim. Ama sakın unutmayın.Kümesten yumurtaları çalan KURNAZ tilkiyi AKILLI avcı eninde sonunda daima enselemiş ve YOK ETMİŞTİR.Aynen vatanlarını timsah gözyaşları sevmeyen ,atam atam kalkda yatam demeyen ve aklını rasyonel kullanabilen ülkelerin,sözde kurnaz geçinen çakal ülkelerin kanlarını emerek ,onlar farkında olmadan onları yönettiği gibi.

Akıl, yalanla gerçeği, doğru ile yanlışı ayırabilme, bir konuda düşünce yürütebilme ve görüş bildirme yeteneğidir.Akıl olmayınca doğru ile yanlışı veya iyi ile kötüyü ayırt edemezsin ki.


http://www.yabantv.com/yazi/726-zeka--akil--iq--kurnazlik
 

Ekli dosyalar

  • image001.jpg
    image001.jpg
    65 KB · Görüntüleme: 824
Zekanın tonlarca farklı tanımı varken ve hala tartışma konusu iken neye göre ölçüyorlar anlayabilmiş değilim...
 
Branş olarak harcandığımızın diğer bir kanıtı da bu ; ) bbnet ortalaması 150 ;p
 
Zekanın o testleri doğru cevaplamakla yakından uzakla alakası yok.Sıfırdan uzay mekiği üretecek adamların var mı?Bir nükleer reaktörü yapabilir yada burayı yönetebilir misin?Tün savunma sistemlerimizi türkçe kontrollü yapabilir misin?
 
Geri
Üst