Ders için sendikanızdan istifa eder misiniz?

Kodla Büyü

Derslerin geri gelmesi için sendikanızdan istifa eder misiniz?

  • Eğitim-Bir Sen'e üyeyim. İstifa ederim.

    Oy: 42 22.2%
  • Türk Eğitim Sen'e üyeyim. İstifa ederim.

    Oy: 20 10.6%
  • Eğitim Sen'e üyeyim. İstifa ederim.

    Oy: 5 2.6%
  • Eğitim-Bir Sen'e üyeyim. İstifa etmem.

    Oy: 11 5.8%
  • Türk Eğitim Sen'e üyeyim. İstifa etmem.

    Oy: 27 14.3%
  • Eğitim Sen'e üyeyim. İstifa etmem.

    Oy: 7 3.7%
  • Sendikalı degilim. İstifaları desteklerim.

    Oy: 72 38.1%
  • Sendikalı değilim. İstifaları desteklemem.

    Oy: 5 2.6%

  • Kullanılan toplam oy
    189
  • Anket kapatılmış .
Sendikalı değilim, Harranlıyım ama desteklerim. Olması gereken şey bu. Kişisel tepki ile bir noktaya kadar ses duyurabiliriz ama sendikaların meb üzerinde basınç oluşturma gücü bizden daha fazla. Bari 2021'de bir müfredat değişikliği olsun da, doğru düzgün derse girelim ya. Bıktık cidden.

Meb bizi oyalayıp durmasın artık. Ülke adına iyi bir şey yapmak istiyorlarsa, şov yapıp teknofest zart zurt düzenleyeceklerine, doğru düzgün ders getirsinler. Gerekirse yapısal reform yapsınlar. Biz varız, öğrenci var, istek var, çağın gereksinimlerine uygun beceri kazandırılacak ama ders yok. Bu nasıl bir saçmalık artık ya.
 
Güç elinizde.Gecitte 300 Spartalınin 7 bin askeri perisan etmesi gibi tüm öğretmenler komple içini boşaltıp akşam haber programlarına konu olabiliriz.
Dükkan kapanır sonra köye dönme vakti başlar.
 
koltuk sevdasi olan körü körüne bagli olan hatra binaen bagli olan sendikali arkadaslar var istifa edin yüzde 3 zam aldik dediler kimse etmedi arkadaslarimiz genel bir hakki savunmadi kaldi dersi savunsunlar, sanki bazilarimiz benim keyfim iyi geriside beni baglamaz modunda
 
Sendika umruma bile gelmez! Müdür yardımcısı olduğum vakit bana, ya sendikalı ol müdür yardımcılığını sürdür seni müdür yapalım ya da sen bilirsin dediler. Ben bilirim o zaman dedim. 2 senedir alnım açık sınıfa giriyorum. HERKES BU SANDUKALARA BİRLİK OLUP BİR DERS VERMELİ!
 
"İşçilerin veya işverenlerin iş, kazanç, toplumsal ve kültürel konular bakımından çıkarlarını korumak ve daha da geliştirmek için aralarında kurdukları birlik" TDK daki bu tanıma hiç bir siyasi veya kişisel çıkar gözetmeksizin uyabilen bir sendika ve sendika başkanı olursa forumu bir kaç haftadır meşgul eden maaş, norm durumu, atamalar vb. tüm sorunlar rahatlıklar çözülür. Öncelikle mevcut sendikaların hepsi bu tanım çatısı altında birleşmeli. Benim sendikam yok olmayacak gibi de duruyor;)
 
Niye sendikalı olunur ki? Artık 2-3 yıldır milli eğitim, sınav puanı ne ise mülakatta da o puanı veriyor idareci adaylarına. Sendikalı olmanın bir avantajı yok idarecilikte. Aksine idareciler kesinlikle sendikalı olmamalı, tarafsızlık açısından değil hakkaniyet açısından. Yoksa aynı sendikalı olduğu halde sırf kişisel husumeti olduğu için öğretmenin ders programını bozduran müdür gördüm. Bir de sendikalı olunca o sendikanın görüşündeymişsin gibi algılanıyor dışarıdan. Ben eğitimbirsenli olsam ak partili mi olacağım, türk eğitimsenli olsam ülkücü mü olacağım? Bu bile bir öğretmenin sendikalı olmaması için geçerli bir neden bence. Bakın sırf sendikalı olduğu için meslekten atılanlar oldu. Bu konuda ben sonuna kadar devletimin yanındayım, devlet sonuna kadar haklı, hukuken sadece sendikalı olduğu için bir kişiyi görevden atmak sıkıntılı olsa da sonuçta sen devletine karşı olan bir oluşumun içindesin, atmayacak da sen gel benim altımı oymaya devam et mi diyecek? Öğretmenler hukuki anlamda bir çıkmaza girdiklerinde sendikalı olmalı onun dışında sendikaların birilerinin arka bahçesi olmaya devam ettiği sürece sendikalardan öğretmenlerin uzak kalması düşüncesindeyim. Şahsen hiç sendikalı olmadım, kolay kolay da olmam sendikalar bu haldeyken.
 
Güç elinizde.Gecitte 300 Spartalınin 7 bin askeri perisan etmesi gibi tüm öğretmenler komple içini boşaltıp akşam haber programlarına konu olabiliriz.
Dükkan kapanır sonra köye dönme vakti başlar.
Sınıf öğretmenlerinden bizi destekleyen, bizim dertlerimizi anlayanları görmek çok güzel. Teşekkürler hocam.
 
Bilişim öğretmenleri olarak sorunlarımızı gidermek adına en işe yarar çözümün
LGS, YKS, KPSS benzeri merkezi sınavlarda bilişim sorularına yer verilmesi yönünde çalışmalar yapmak gerektiğini düşünüyorum.
Zira her kademede ders olması sağlansa bile
bir sonraki bakan dersleri tekrar kaldırabilir
Zaten sınavda çıkmıyor diyen öğrencilerinde ilgisini çekebilmek zorlaşır

Ancak merkezi sınavlarda bilişim sorularının olması
beraberinde her kademeye bilişim dersini getirecektir.
Öğrencileri derse karşı motive edecektir.
Ve bilişim dersinin ve öğretmenlerinin hak ettiği değeri görmesinin yolunu açacaktır.
Bu nedenle gerek BTE derneğinde yapılacak çalışmalarda gerek sendikadan istenecek baskıda bu vurgu yapılmalıdır.

Her şeyin dijitalleştiği günümüz dünyasında merkezi sınav adaylarının dijital yeterliliklerinin de ölçülmesi gerekmiyor mu?
 
bir bakan çıkıp öğretmen maaşı en büyük giderimiz diyor.kötü niyetli olmadığını iddia eden bir çok kişi olsa da bu zamanda öğretmen düşmanlarına bu koz verilmemeliydi.önceki bakanlar şikayet hattı açar veliyi öğrenciyi üzeni bende üzerim der bir başkası çıkar öğrenciden kantinciye herkes öğretmeni değerlendirecek der (ama öğretmen amirlerini bile değerlendiremez)başbakan memur 40 saat çalışırken öğretmen 15 saat çalışıyor der.bakan öğretmenler 3 ay tatil yapıyor der.mülakat garabetini getirirler vs vs.hal vaziyet buyken bazı arkadaşlarımız bunların sendikasına üye olarak bu değirmene su taşımaya devam ediyor
 
Sendikalarının bulunduğu siyasi görüşe aidiyet hissedenler olabilir. Söz konusu mesleki haklar, maaş, özlük hakları, çalışma şartları vs. olunca siyasi düşünmemek gerek. Altı üstü bir sendika üyeliği. İstifa eden ruhunu satmış olmuyor.

Bir de saf çıkarı için, idarecilik için sendika üyesi olanlar var. Allah onları şöyle böyle yapsın. Öğrencisine nasıl liyakatten, adaletten, haktan hukuktan, kul hakkından bahsedecek bu insanlar, başkasının hakkını yememeyi nasıl öğütleyecekler, haramı helali nasıl anlatacaklar bilmiyorum. Mesleğin yüz karası olarak görüyorum onları. Küçük insanlar. Kohlberg'in ahlaki gelişim kuramında 1. seviyede kalmışlar. Saf çıkarcılar. Ahlaksızlar sürüsü olarak görüyorum. İdarecilere ön yargımın sebebi de küçük insanlar.
 
Bütün eğitim sendikaları kapanıp tek çatı altında toplanmadan birşey olmaz.

Tek sendika olduğunda masaya yumruğunu vurdu mu yer yerinden oynar. Sonuçta A görüşlü de öğremen, B görüşlü de.. Eğitim camiası o zaman sendikasından dolayı diğerine ön yargılı da bakmaz v.s..

Ders için de başka bir soruna dikkat çekmek için de sendikadan istifa edilir.

Hatta burada sorunları anlatan bir istifa dilekçe örneği paylaşılsa iyi olur. Belki bir sendika yetkilisi iş edinip bunu genel merkeze iletir.
 
Maalesef ülkemizde sendikacılık, belli bir mesleğin ya da o mesleği icra edenlerin haklarını koruma amacı gütmüyor.

Çalışanlara tanınan siyaset hakkı gibi geliyor bana.

Herkes kendine yakın görüşe uygun olanı seçiyor o kadar. Değilse bizler bu kadar ezilip çiğnenirken, onlar ne yapmış acaba?

Yetkili sendikalar ile devletin danışıklı dövüş halinde olduğu kanaatindeyim. Yani devletten izin almadan hareket edemezler bence. Her şey önceden görüşülüyor konuşuluyor. Bize ise şöyle yaptık böyle yaptık diyorlar. Aslında kendilerine izin verildiği ölçüde bir şeyler yapıyorlar bence.

Lütfen düşümcemden siyaset yaptığım anlaşılmasın. Ben hiç bir siyasi görüşe körü körüne bağlı değilim ve bu yüzden de hiç bir sendikaya üye değilim.

Sadece gerçek olduğunu düşündüğüm şeyleri paylaşıyorum.
Kim bilir belki de ben yanılıyorumdur.

Onların gözünden bakmak da lazım elbette, çünkü devlet yönetmek empati kurabileceğim bir şey değil. Öyle olması mı gerekiyor onu da bilmiyorum.

Acizane düşüncelerim bunlar.
 
Arkadaşlar, burada bütün gerçekliğiyle tartışıyoruz olayları. Hepimiz de az veya çok durumun farkındayız. Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri bu çağın en gerekli, en şanslı insanlarıdır. Bu ve benzeri alanlardaki her insanın elinde bulunan bilgi ve güç ELMAS değerindedir. Bu ülkede bilinçli olarak kulak ardı ediliyorsa bu sizin enayi olduğunuz veya boşa zaman kaybettiğimiz anlamına gelmez.

Avrupa ülkelerinden birine veya Amerika'ya bu mesleği veya mesleğin kazandırdığı bilgi ve beceriyi kullanarak yapabileceğiniz diğer iş bölümlerini icra etmek üzere gittiğinizde, aslında ne kadar önemli ve değerli bir insan olduğumuzu bize gösterirler.

Bu alanla ilgli kendi adıma, 3-5 yıl gibi bir süre içerisinde tüm umutları kaybetmeme neden olacak bir süreç yaşarsam, değerimi bilebilecek bir ülkeye gitmem hiç zor değil!

Dünya'nın en büyük şirketlerinin en büyük derdi "Big Data" iken ve dünya artık bu kavram üzerinden koşarken, bu alanda bilgili ve deneyimli olan biz-hepimiz bu ülke hariç hiçbir ülkede aç kalmayız!

MEMLEKET, KARNININ DOYDUĞU HER YERDİR.
 
TES neden istifa etmem daha çoğunlukta şaşırmamak için zor tutuyorum kendimi

ben EBS istifa etmem der diyordum siz bu kafayla daha çokkk
 
Sendika dediğin benim için var ben yoksam sendika kim olaki... Gerekirse toplanıp Bilişim Eğitim Sendikasını kuralım.. kuru kalabalıkla iş yapıldığı nerde gorulmuş, örgütlü kalabalık olmak gerek.
 
50 kişi atandı bu yıl. Azalıyoruz git gide. Sesimizi duyurmak daha da zorlaşıyor. 7 yıldır bilişim dersinin önemi anlaşılacak. Gelecek bilişimde, teknoloji sanayi, uzay, robotlar hepsi bilişim ile alakalı bu ders eninde sonunda zorunlu olacak deyip durdum. Ama 7 yılın sonunda 50 kişi. Ben ümidimi kestim arkadaşlar. Kafaları hala geriye bakan insanlar ile olmaz bu iş. Türkiyenin geleceğinden çok umutsuzum. Yıllık 2 saat kodlama yapıyoruz dediler yapmadım bu yıl. 2 saatle olacak iş değil çünkü. Tubitak projelerine ilk defa katılmadım. Müfradatı verip geçeceğim. Işık olan aşırı istekili öğrenciler varsa projede yaparım. Gösteriş için. Milletin birbirine yaranarak bizi merdiven olarak kullandığı hiç işi de yapmayacağım. Eşimle birlikte eğitim bir senden de istifa ettik zaten geçen ay. Üzerimden yük kalkmış gibi hissettim hafifledim.
 
Ben proje yapmamak için direniyorum ve yapmıyorum. Ama işler bu yüzden kötüye gidecek olursa kabul edilmeyeceğini bildiğim çok basit bir proje yapıp vermeyi düşünüyorum ve kabul edilmediği cevabı gelince de şunu söyleyeceğim. “Eeeeeee bu imkansızlıkta bu kadar oluyor.”

Yeni taktiğim bu arkadaşlar.
 
Ben proje yapmamak için direniyorum ve yapmıyorum. Ama işler bu yüzden kötüye gidecek olursa kabul edilmeyeceğini bildiğim çok basit bir proje yapıp vermeyi düşünüyorum ve kabul edilmediği cevabı gelince de şunu söyleyeceğim. “Eeeeeee bu imkansızlıkta bu kadar oluyor.”

Yeni taktiğim bu arkadaşlar.
iyi taktikmis
benim gördügüm laf var icraat yok yillar sonra kiymetimizi anlarlarmi bilinmez mevcut sartlarda anca isleri düsünce akla gelen bir brans olduk cikti malesef.
 
Hiç bir imkan sunulmayan ama aksine her şey istenen bir branş olduk. Ne yapalım. Bizi buna mecbur bıraktılar.
 
Geri
Üst