Çocuklar Anlamıyor Kafayı Yiyeceğim

Kodla Büyü

tomreader2010

Hiperaktif Üye
Hiperaktif
Süper Üye
Mesajlar
2,540
5. sınıflarda yazılım ve donanım kavramını anlatıyorum, yazılım 2 gruba ayrılı 1 işletim sistemi 2 uygulama yazılımları diye 1 dakika sonra yazılım kaç gruba ayrılır diyorum cevaplar donanım ve yazılım olarak geliyor 5 kere anlatmama rağmen. bazı arkadaşlarda forumda anlatacak o kadar çok şey var diyor bu çocuklara o kadar bilgiyi nasıl yükleyeyim anlamadım daha yazılım ve donanımın farkını anlamıyorlar kafayı yiyeceğim vallahi
 
Sakin ol hocam :) Ben donanımı anlatırken parça pinçik ettiğim bir kasanın tüm parçalarının donanım panosu adı ile bir tahta panoya koydum, sınıfa onu götürüyorum. Bakın buna donanım derler, elle tutup gözle görürsünüz, elektrik olmadan çalışmaz diyorum ve tüm parçaların ne işe yaradığını anlatıyorum. Yazılımı anlatırken de format attırıp işletim sistemini kurdurarak işe başlayıp ardından da 360 Total Security ile antivirüs kurdurup yazılımları böyle kurarsınız diyorum. Bence önemli olan çocukları sürecin içine aktif olarak katmak. O zaman anlıyorlar işte.
 
yaşar hocam sınıfın her yeri açık kasalarla dolu malzemeler masanın üstünde tık yok anlayanlar illaki var ama azınlıkta vucuttan mı ruhtan mı örnek vermedim sınıfta şebek oluyorum resmen dikkatlerini toplamak için ama yok
 
Hocamın dediği gibi uygulama yapma şansınız varsa uygulamalı anlatın bazı konuları. Ama benim gibi labı olmayan okullarda bu ders cidden bazı sınıflarda çok sıkıcı bir hale geldi. Çocuğun hiçbirşey umrunda değilken sen ona yazılım donanımı anlatıyosun birden sadece yazdırıp resmini gösterince iyice çocuk dersten kopuyor. Projeksiyon olsa birşeyler izletecem o bile yok :?
 
yok labım var çok şükür herşeyi görüyor ve uyguluyorlar ama yinede aynı kafaları hep başka yerde sizin durumu hayal bile edemiyorum kolay gelsin vallahi
 
bizde de anlamıyolar, yazılımın ayrıntılarına bile girmedim. Donanım da ana birim var çevre birim var diyorum. Fare yazılım- ana birim diyo çocuk :D
 
İlk atandığım okulda lab. yoktu.
yazılım donanım kavramını sınıfın elektrik tesisatı ile anlatmıştım.
kablolar düğmeler vs. donanım
elektrik enerjisi de yazılım.
 
Hocam yazlım ve donanım kavramlarını iyi öğrensinler detaylarını zamanla öğretirsin.Çünkü teknoloji ile alakalı zihinlerinde hiçbir şema yok bazılarının zorlama sende.Zamana bırak.
 
seviyeye göre yıllık planı oluştur hocam. bazı sınıflar ne versen alıyor bazıları ne yapsan nafile.
8.yılım, 2 senedir yıllık planları kendim hazırlıyorum artık. dersin öğretim programı bu açıdan oldukça esnek. yazılım kavramını genel olarak aktarabildiğin kadar aktar, neden ilgili sınıfta, sınıflandırıp kendini parçalıyorsun.
 
Seninkiler anlamıyormuş hocam şükür et.
Yeni geldiğim okulda bt sınıfı yok,
Çoğu okuma yazma bilmiyor.
Bu ikisi yeter herhalde şükür etmek için.
Beterin beteri var.
 
ali hocam haklısın tabiki beterin beteri vardır ancak insan da zevkle ders anlatmak istiyor
 
tomreader2010' Alıntı:
bazı arkadaşlarda forumda anlatacak o kadar çok şey var diyor bu çocuklara o kadar bilgiyi nasıl yükleyeyim anlamadım daha yazılım ve donanımın farkını anlamıyorlar
Hocam aynen bende bu forumda atıp tutan asan kesen arkadaşları anlamıyorum gerçekten.. Çocuklara yazdırıyorum tekrar okuttuğumda yarısı yanlış yazmış.. Sen bu adama hiç bilmediği kavramları kodları nasıl öğreteceksin.. :shock:
 
Şuan o konuyu anlatıyorum. yazılım, programlama ve işletim sistemini pek önemsemediler ancak bill gates dünyanın en zenginlerinden bir tanesidir deyince birden nedense ilgileri arttı :puhaha: sanırım bizi sadece para motive ediyor :)
 
tomreader2010' Alıntı:
5. sınıflarda yazılım ve donanım kavramını anlatıyorum, yazılım 2 gruba ayrılı 1 işletim sistemi 2 uygulama yazılımları diye 1 dakika sonra yazılım kaç gruba ayrılır diyorum cevaplar donanım ve yazılım olarak geliyor 5 kere anlatmama rağmen. bazı arkadaşlarda forumda anlatacak o kadar çok şey var diyor bu çocuklara o kadar bilgiyi nasıl yükleyeyim anlamadım daha yazılım ve donanımın farkını anlamıyorlar kafayı yiyeceğim vallahi
Sayın Hocam, kızmayın ama yazılımın detayına o yaş grubunda girmeye pek gerek yok diye düşünüyorum. Ha şunu diyebilirsiniz: Windows gibi yazılımlar-programlar önemlidir ama oyunlarınız vb. şeyler herkes tarafından yapılan uygulama örnekleridir deyip geçin..
 
@ordinaryus hocam bende bazı arkadaşların süper öğrencileri var heralde ne kadar çok şey versen alıyorlar galiba birşey desen hemen o kadar anlatacak şey var ki diyorlar ama anlamadıktan kafalarından uçtuktan sonra ne anlamı var bilgi yüklemeye, bence temel kullanımı öğrenseler araştırma yapsalar yeter gibi şuan ki seviyelerine göre nette araştırma yapıp wordde düzenleseler bulduklarını faydalı olacak sanırım

@kerasus hocam bende zenginleri örnek vererek motive etmeye çalışıyorum youtube face gibi sitelerin ne kadar paralar ettiğini anlatıyorum hatta bilişim zenginleri diye bir araştırma ödevi vereceğim dediğiniz gibi para çok önemli etken oluyor

@dengem hocam kızmam neden kızayım, inanın detaya girmiyorum girmem mümkün bile değil sadece yazılım ve donanım diyince akıllarında birşeyler canlansın onu istiyorum
 
çağın en büyük sorunu konsantrasyon eksikliği, anlayıp anlamamalarına takılmadan anlatıp geçin hocam diğer türlü anlayana yazık olur.
benim herkesin yapıp yapmadığına dikkat ettiğim tek konu eposta aldırma ve beyaz panoya kayıt olmaları, çünkü etkinliklerini beyaz panodan gönderiyorlar, tabi 1 hafta önce aldıkları e postaları haftaya unutuyorlar bende sizin gibi çılgına dönüyorum, şifrelerini worde yazıp kaydediyorum ama şifrelerini bana yazdırırken yanlış yazdırıyorlar galiba haftaya gelince açılmnıyor e postaları, allah bize sabır versin. :)
 
kenar mahalle okullarında yıllık planları hafif tutmak lazım, önemli olan bizim ne anlattığımız değil onların ne öğrenebildikleri.
 
aynen hocam bizim ne anlattığımızdan ziyade onlar ne kadarını nasıl alıyorlar ona bakmak lazım
 
Hocam ben çocukların anlayacağı şekilde somutlaştırarak anlatıyorum. Mesela donanım bedenimiz, yazılım ruhumuz diyorum. Sistem yazılımı ve uygulama yazılımı için de "her insanın temel hisleri vardır, üzülmek, korkmak, sevinmek gibi. bunlar temel yazılım yani sistem yazılımı. Bunların hangi durumlarda devreye gireceği de uygulamada yazılımı çünkü kişiden kişiye değişir. Mesela biriniz köpekten korkar, biriniz köpeği çok sever. Bilgisayarlarımızın tamamında windows dediğimiz sistem yazılımı vardır, aynı hepimizde korku duygusunun olması gibi. Ama hepimizde bulunan bu duygu farklı şeylerle devreye girer. Bu da sonradan eklenen uygulama yazılımıdır." gibi benzetiyorum. Tabi bunları genelde buluş yöntemiyle yaptırıyorum yani böyle anlatıp gitmiyorum. Öğrenciler kendileri söylüyor ortak noktaları ve farklılıkları. Öyle öyle anlıyorlar. Donanımda da göğüs kafesini ve kaburgaları kasaya, dahili donanımları iç organlara, haricileri de uzuvlara benzetiyorum. Şimdilik bir sıkıntı yaşamadım.
 
@Nobetci hocam tesekkurler anlattiklariniza cok benzer şekilde anlatıyorum ama sınıfın %20 si ilgili geri kalanı cok beter
 
@tomreader2010 hocam konu anlatılacağı zamanlarda bilgisayarları kapalı tutturuyorum ve ders esnasında sorun çıkarılması durumunda bilgisayarların açılmayacağını söylüyorum. Öğrenciler için zaten 2 dersin sonunda serbest bırakıldıkları 10-15 dk büyük bir ödül oluyor ve konuları ne kadar erken bitirirsek o kadar çok zamanlarının olacağını bildiklerinden beni uğraştırmıyorlar fazla. Eğer sorun çıkarsa ders sonunda bilgisayarların açılmayacağının sinyallerini veriyorum duruluyorlar. Bir de sınıftaki bilgisayarlar yeterli değil öğrenciler için, sorun çıkaran öğrencileri ikişerli hatta üçerli oturtuyorum en önde. Zamanla uslu durduklarında, sonraki haftalarda arkadakilerle yer değiştirtip tek oturtuyorum. Bununla da önüne geçemezsem müdür yardımcısı ya da rehberlik öğretmeninin yanına yollarım dersin işlenişini engellediği için ama şimdilik böyle bir şeye gerek kalmadı. Bilgisayarda tek oturmak ya da bilgisayarda serbest vakit geçirecek olmak yeterli geliyor.
Eğer anlatacağım konu bilgisayar üzerinde uygulamalıysa (word, excel gibi) o zaman da programda benim söylediğim adımları takip etmeyen öğrencileri uyarıyorum, devam ederlerse de bilgisayardan kaldırıp başka birini tek oturtuyorum. diğerleri de mecburen onu izliyor. Bunlar ilk etapta ders işlenmesi zor olan sınıflarda uyguladıklarım. Bir süre sonra gerek kalmıyor zaten bunlara. Tek önemli şey istikrarlı olmak. Eğer bir derste bunu uygulayıp başka derste göz yumarsam işe yaramaz. (Yani ben yaramayacağını düşünüyorum, hiç bozmadım bu düzeni.) Mesela ders esnasında "ne zaman bilgisayarları açacağız, internetten oyun oynayabilir miyiz?" gibi soru soranlar olursa "bugün açılmayacak bilgisayarlar" diyorum ve açtırmıyorum. Kuralların net olduğunu, dışına çıkmadıklarında istediklerine ulaştıklarını görüyorlar. İlk başta biraz böyle sert kurallar koyuyorum, sonra sınıfın durumuna göre gevşetiyorum hocam. Bir süre sonra zaten öğrenciler neyi yapıp, neyi yapmaması gerektiklerini öğrenince kendiliğinden uyguluyorlar kuralları, düzenli bir ders işlenebiliyor. Tabi sizin sınıfınızın durumunu bilemiyorum, muhakkak siz de düşünmüş, denemişsinizdir buna benzer şeyleri. Umarım düzelir, çünkü gerçekten moral bozucu oluyor.
 
Sayın Hocam;
Umarım kızmazsınız ama bu başlık bende farklı bir soru işareti oluşturdu.

Ben İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünde çalışıyorum, İl Milli Eğitim Müdürümüz farklı ortamlarda da paylaştığı için bende burada yazabiliyorum.
İl Müdürümüz Matematik Alanında Doktoraya sahip ve bir süre üniversitede çalışmış,
o dönemde anlattığı bir konudan ve bir dersten bahseder konuyu kendisine gene sormam lazım,
"Üniversitede çocuklara konuyu anlatıyordum, örnek soru ile teoremi açıklıyordum anlamıyorlardı tekrar açıklıyordum gene anlamıyorlardı bu konuyla anlaşılmıyor diye düşüyordum" der,
2000'li yıllarda anlattığı konu TTKB'de çalışırken anlattığı konu ve teorem tekrar karşısına çıkmış konuyu inceledim ve hiç anlamadığımı farkettim diyordu İl Müdürümüz,
Rakamları, adımları anlamışım ama konunun ruhunu anlattıktan 15 sene sonra anladım diyordu.

Bu diyalog hep kulağımdadır; Acaba biz anlattığımız konunun ruhunu anlıyor muyuz? diye hep düşünürüm.

2004 yılında öğretim programları yenilendi orada ölçme-değerlendirmenin temel amacı tanımlanır,
Bunu ben eğitimlerde meslektaşlarıma sorarım doğru cevaplayan sayısı %0 diyeceğim olmayacak %1 diyelim ayıp olmasın.

Soru basit "ÖLÇME DEĞERLENDİRME YAPARKEN TEMEL AMACIMIZ NEDİR?"

Cevap " Ölçme değerlendirmenin temel amacı öğrenme sürecini gözden geçirmek, öğrenme süreciyle ilgili planlamaları yapabilmek için bilgi toplamak ve bu bilgileri kullanarak, daha etkili bir öğrenme için öğrenme ortamını yeniden düzenlemektir. Kısaca; kazanımlar doğrultusunda düzeltme ve geliştirme yapmaktır."

İlginç olan şu ben Lise'de öğrenciyken Yazılım ve Donanım "Beden ve Ruh" örneği ile anlatılırdı ve hocalar bu işleri anlamıyoruz diye şikayet ederdi,
Siz ortaokulda bu örneği kullanmışsınız ve anlaşılmıyor,
belki de birşeylerimizi değiştirmek lazım diye düşünmeden edemiyorum.

Şimdi başlığı okuduğumda aklıma gelen soruya gelelim.
"Belki de bana yıllar önce yanlış anlatılmıştır/yada yanlış çalışmışımdır o sebeple ben konuyu anlatamıyor olabilir miyim??" diye sordunuz mu.
Cevap ne geldi.

Ve buradan tüm arkadaşlarıma ölçme-değerlendirmenin amacı dediğim gibi tanımlanmışsa eğitim-öğretim sürecinizde yıldan yıla /aydan aya neleri değiştirdiniz hiç baktınız mı geriye.
 
facebook ve jobs filmlerini izlettirin.bir de markuss personun youtubeda süper trilyonluk evini izletin oyun tasarımcısını görsünler
 
@ist_koord Hocam haklısınız, güzel bir noktaya deyinmişsiniz. Yalnız bu örnek benim öğrencilerimde işe yaradı. Bu yüzden başka nasıl bir örnek verilir düşünmedim bile bu zamana kadar. Bunun kadar uyumlu bir örnek gelmiyor aklıma, başka bir yerde de karşılaşmadım. Yalnız dediğiniz gibi verilen örnek öğrenciler tarafından anlaşılmamışsa, daha farklı örnekler denenmeli.
 
@ist_koord Hocam;
"Hırsızın hiç mi günahı yok" der gibi olmuş sizinki biraz. Ama hocam zaten bu durumdan rahatsız olmuş ki buradan farklı fikirler edinmek istemiş. :)

Yıllardır anlatıp bir haftada teoriğini işleyip uygulama ile detaylandırdığım bir konudur. Bu seneye kadar. Bu seneki 5'lere iki haftadır farklı örneklerle, hatta sınıfta bizzat kendilerine kasa getirip tamamen parçalayıp geri birleştirmesine kadar yaptırdığım ( Uygulama olarak kendilerine de yaptırdığım) bir konu. Haftaya yine başa dönmekten korkuyorum ve hocamı gayet iyi anlıyorum. Bazen sen ne kadar istesende olmuyor. :roll:

Artık haftaya da başa dönersem göç yolda düzelir diyeceğim... Olduğu kadar olmadığı kader...
 
Hocam Hırsızın hiç mi günahı yok derken yanlış anlaşılmasın ben hocamı yada diğer meslektaşlarımı kastetmiyorum;
Genel olarka yöntem cahiliyiz sorun buradan çıkıyor.

5. Sınıf öğrencilerine kasayı direkt gösterip öğretmek çok güzelde(kinestetik öğrenenler için inanılmaz güzel anlardır elinize sağlık) ama eğer 60-66 ay grubu ise bu çocuklar bizim gençliğimizin ilkokul 4. sınıf seviyesindeki çocuklar bunlar yahu bu adama ne kasanın içindekinden,
ben ilkokul 4 olduğum zamanı hatırlıyorum sizler hatırlıyor musunuz bilemem ama
Kafalar çizgi filmlerdeyken bana ne diyordur çocuk kasadan-ses kartından-ana karttan,

Getirin çöp omuş kasalardan onlardan (bizim gençliğimizden düşünüyorum) voltran yaptırtın bakayım sonrada en güzel robotu(çalışmasa da olur) kim yapmış puanlatın,
kural koyun: tahtaya temel birimleri yazın robotu birleştirirken sadece bu birimler olacak en son kontrol edeceğiz sadece bunlar olacak diye,
ister ip getirin ister kablo milletin çöpe atmaya meyilli olduğu 80 tane kasa bulursunuz,
bırakın oynasın çocuklar sonra birbirlerinin robotlarını kontrol etsinler tahtadakilere bakıp temel birimler dışında ürün var mı diye.
4 ders verin kendinize çocuklarla bunları yapmak için sonra koyverin gitsin donanımı-yazılımı bakın bakalım öğrenciler sizin dersinize ama 80 dakikasına heyecanla geliyor mu.

Bizim dersimize gelen çocukların çoğunu(çok özür dilerim) köpek yerine koyuyoruz,
dersi dinlerseniz son 15 dakika oyun oynarsınız benim gözümde bu demek,
birşey yapınca sahibinden kurabiye alan sirk hayvanı saymaktır çocuğu ve maalesef bu düzende o çocuklar son 15 dakikaya gelirler bizler öncesindeki üvertür sanatçılar oluruz,
çocuk kafasında şunu düşünür gelmedi şu son 15 dakika ve susmadı bu adam bu kadın bir türlü.

Hocam yöntem-teknik için kitap karıştıramadım maalesef spontane bir etkinlik düşündüm, vaktimiz olsa açıp iki kaynaktan buna uygun yöntem-teknik bakalım Scamper mi olur, 6 şapka mı olur pedagojik altyapısını destekleyelim sonra bakalım bu konu nasıl işleniyor.
burada sorun bizim yöntem ve
 
@ist_koord hocam bu köpek yerine koymak benzetmesi biraz ağır bir tabir. Pekiştirme diye bir şey var neticede. Öğrencilerin işlenecek konuların yanında internette gezinerek ya da bilgisayarda kendi istediği şeyleri yaparak da öğrenecekleri şeyler var. Öğrencilerin son 15 dakikada oyun oynadıklarını söylemedim. 10 parmak klavye çalışması ya da internet üzerinden merak ettikleri şeylerle ilgili araştırma yapıyorlar. Yaşayarak öğrenme dediğimiz kısım bu ve en eğlenceli olan tarafı bu. En sevileni başta verirsek asıl kimse dinlemez. Bitti 15 dk boşver deyip otururlar. Anlatılması gereken her konu da yaşayarak öğrenmeye uygun değil nihayetinde. Bazısını anlatım, gösterip yaptırma, uygulama şeklinde işliyoruz haliyle. Derslerde buna da yer veriyorum ancak öğrenciler için en eğlenceli olanı bahsettiğim kısım. Bu da bir çeşit pekiştirme oluyor onlar için. Siz nasıl okullarda öğretmenlik yaptınız, öğrenci kitleniz nasıldı bilmiyorum ama bizdekiler pek söz dinlemiyor. Belirttiğim gibi ilk başta sert olan bu kuralları zamanla gevşetiyorum, çünkü öğrenciler kuralları öğrenmiş oluyor. Ders işlemeye hazır halde oluyor sınıf. Diğer türlü karşınızda susmayan, altındaki sandalyeyle oradan oraya yarış yapmaya kalkan öğrenciler olduktan sonra ister altı şapka deneyin ister çizme öğrenciler sizi dinlemiyor olacak zaten. Sınıfın kurallarını açık bir şekilde belli ediyorum başta. Bilgisayar üzerinde uygulama yaptırmadığınız her an zaten çocuklar bilgisayarların açıldığı anı bekliyor olacaklar. O arada verilmesi gereken teorik bilgiyi nasıl vereceğiz? Mesela nasıl anlatılır sistem yazılımıyla uygulama yazılımının ne olduğu bilgisayarlar açıldığında? Ya da esas soru; o bilgisayarlar açıkken kaç kişi dinliyor olur sizin anlattığınızı? Öğrenci madem bu kadar bilgisayarların açılmasına odaklı olacak, o zaman 6 şapkaymış, çizmeymiş bunları neden önemsesin ki? Yani benim anlamadığım benim ders işleyişimde nasıl çocuklar bilgisayarın açılışına odaklanıyor da sizde odaklanmıyor? Bilgisayarı hep mi açık tutacaksınız, öyleyse dersi ne kadar dinleyecekler? Ya da açık tutmayacak mısınız?

Bir de öğrencinin donanım yazılım nedir, donanımın yazılımın çeşitlerini falan öğrenmesi gerekiyor. Ellerine donanım parçaları tutuşturup voltran oluşturarak bu kazanımlara nasıl ulaştıracağız?

Eğer bahsettiğiniz yıllık planmış, kazanımmış bir kenara atıp; öğrenebildikleri her şeyi hepberaber yapıp uygulayarak öğrenmekse çok güzel bir sistem. Bana kalırsa da belirli sınıflar için belirli kazanımların olması bu ders için tutarsız. Öğrenciden öğrenciye çok farklılık gösteren bir beceri neticede. Koyverin donanım Yazılım şeklinde işleyeceksek dersi dediğiniz gibi çok kolay. Bir şeyler anlatmak yerine koyveririz, bu hafta lego gibi kart birleştirir, öbür hafta kasayı elişi kağıdıyla kaplatırız. Seve seve gelir derse de ne öğrenir? Geçen sene 5. sınıfta fare tutmayı bilmeyen öğrencilerim bir senenin sonunda word ve power point kullanır halde bitirdi seneyi. Bilgi güvenliği, bilişim suçları, donanım yazılım gibi temel bilgiler de dahil. Bu sene de 6. sınıf oldular excel ve stratch öğreteceğim. Neticede bir daha bilgisayar dersi olmayacak bu çocukların, olabildiğince fazla şey öğretiyorum. Bunlar sizin serbest yönteminizle nasıl öğretilecek?
 
nacizane tavsiyem şu olacak hocam. bir insanın bir konuyu öğrenebilmesi için en az 2 duyu organına hitap etmesi gerekmekte. ama bu öğrenme unutulacaktır mutlaka zamanla. kalıcı öğrenme için en az 3 duyu organın harekete geçmesi gerektiği vurgulanır değerli hocam. somutlaştırmak gerekirse yumurtanın sarısını anlatcaksak resmini göstermeli, yumurtayı ele alıp hafifçe sallamalı ve yumurtayı kırıp içindeki sarının ucuna hafifçe dokunup ıslaklılığı hissetmeli ki daha akılda kalan bir öğrenim olsun. bu örnek çoğaltılabilir ve bir çok konuya ilişkilendirilebilir. ama herşeyi de öğretemeyeceğimiz de bir gerçek. içinizi ferah tutun herşey güzel olacak :+1:
 
@ ist_koord Hocam yazılım ve donanım konusunu örnek olarak verdim inanın sınıfta şaklabanlık dersten kopmasınlar ilgileri dağılsın diye asıl bahsetmek istediğim nokta 30 kişilik sınıfta 6-7 kişi dersi dinliyor diğerlerinin hiçbirşey umrunda değil düşünme yetileri yok konumuz dersimiz günlük hayatla ilişkili olmasına rağmen adamların umrunda değil ki bu sadece bilgisayar dersi için değildir bu çoğunluk tüm derslerde böyledi. Köpek benzetmesi çok ağır olmuş sonuçta eğitim Ödül ve ceza ile gerçekleştirilebilmekte. Bende geçen sene Nobetçi hocam gibi dersin son zamanlarında oyun oynatıyordum ama bu sefer bir süre sonra baktım çocuklarda oyun mantığı yerleşti bir an önce oyuna geçme düşüncesi içindeler bu sene vazgeçtim oyunda birde böyle deniyorum
Birde rahatsız olma boyutuna gelirsek zaten rahatsız olmasam 1 ders anlatır 1 ders oyun oynatır anlayıp anlamadıklarını düşünmeden işime bakardım bir emek veriyorum ve karşılığını almak istiyorum okuldaki matematik öğretmeni de aynı şeyi söylüyor ama o takmıyor umrunda değil ben işimi yapıyorum diyor ama ben işimi yaparken faydalı olmanın derdindeyim
 
Geri
Üst