@ist_koord hocam bu köpek yerine koymak benzetmesi biraz ağır bir tabir. Pekiştirme diye bir şey var neticede. Öğrencilerin işlenecek konuların yanında internette gezinerek ya da bilgisayarda kendi istediği şeyleri yaparak da öğrenecekleri şeyler var. Öğrencilerin son 15 dakikada oyun oynadıklarını söylemedim. 10 parmak klavye çalışması ya da internet üzerinden merak ettikleri şeylerle ilgili araştırma yapıyorlar. Yaşayarak öğrenme dediğimiz kısım bu ve en eğlenceli olan tarafı bu. En sevileni başta verirsek asıl kimse dinlemez. Bitti 15 dk boşver deyip otururlar. Anlatılması gereken her konu da yaşayarak öğrenmeye uygun değil nihayetinde. Bazısını anlatım, gösterip yaptırma, uygulama şeklinde işliyoruz haliyle. Derslerde buna da yer veriyorum ancak öğrenciler için en eğlenceli olanı bahsettiğim kısım. Bu da bir çeşit pekiştirme oluyor onlar için. Siz nasıl okullarda öğretmenlik yaptınız, öğrenci kitleniz nasıldı bilmiyorum ama bizdekiler pek söz dinlemiyor. Belirttiğim gibi ilk başta sert olan bu kuralları zamanla gevşetiyorum, çünkü öğrenciler kuralları öğrenmiş oluyor. Ders işlemeye hazır halde oluyor sınıf. Diğer türlü karşınızda susmayan, altındaki sandalyeyle oradan oraya yarış yapmaya kalkan öğrenciler olduktan sonra ister altı şapka deneyin ister çizme öğrenciler sizi dinlemiyor olacak zaten. Sınıfın kurallarını açık bir şekilde belli ediyorum başta. Bilgisayar üzerinde uygulama yaptırmadığınız her an zaten çocuklar bilgisayarların açıldığı anı bekliyor olacaklar. O arada verilmesi gereken teorik bilgiyi nasıl vereceğiz? Mesela nasıl anlatılır sistem yazılımıyla uygulama yazılımının ne olduğu bilgisayarlar açıldığında? Ya da esas soru; o bilgisayarlar açıkken kaç kişi dinliyor olur sizin anlattığınızı? Öğrenci madem bu kadar bilgisayarların açılmasına odaklı olacak, o zaman 6 şapkaymış, çizmeymiş bunları neden önemsesin ki? Yani benim anlamadığım benim ders işleyişimde nasıl çocuklar bilgisayarın açılışına odaklanıyor da sizde odaklanmıyor? Bilgisayarı hep mi açık tutacaksınız, öyleyse dersi ne kadar dinleyecekler? Ya da açık tutmayacak mısınız?
Bir de öğrencinin donanım yazılım nedir, donanımın yazılımın çeşitlerini falan öğrenmesi gerekiyor. Ellerine donanım parçaları tutuşturup voltran oluşturarak bu kazanımlara nasıl ulaştıracağız?
Eğer bahsettiğiniz yıllık planmış, kazanımmış bir kenara atıp; öğrenebildikleri her şeyi hepberaber yapıp uygulayarak öğrenmekse çok güzel bir sistem. Bana kalırsa da belirli sınıflar için belirli kazanımların olması bu ders için tutarsız. Öğrenciden öğrenciye çok farklılık gösteren bir beceri neticede. Koyverin donanım Yazılım şeklinde işleyeceksek dersi dediğiniz gibi çok kolay. Bir şeyler anlatmak yerine koyveririz, bu hafta lego gibi kart birleştirir, öbür hafta kasayı elişi kağıdıyla kaplatırız. Seve seve gelir derse de ne öğrenir? Geçen sene 5. sınıfta fare tutmayı bilmeyen öğrencilerim bir senenin sonunda word ve power point kullanır halde bitirdi seneyi. Bilgi güvenliği, bilişim suçları, donanım yazılım gibi temel bilgiler de dahil. Bu sene de 6. sınıf oldular excel ve stratch öğreteceğim. Neticede bir daha bilgisayar dersi olmayacak bu çocukların, olabildiğince fazla şey öğretiyorum. Bunlar sizin serbest yönteminizle nasıl öğretilecek?