Ben Yorum Yapmıyorum.Buyurun yorumu siz yapın...PKK Mezarı

Kodla Büyü
2006 diyarbakırdaydım. Kulpta 14 terörist öldürüldü. ve bu şerefsizler belediyenin araçlarıyla hainlere tören yapmak istedi. Olaylar büyüdü hemen sarıldıkları şey masum vatandaş ve küçük çocuklardı. Belediye çalışanlarının lojistik destek sağladıklarını çok izledik.
Dağdakiler terörist de bunlar değil mi?
 
Şerefsizler. Birgün gelecek dayandığınız Amerika buralardan çekip gidecek. O zaman yalvaracaksınız bize... Ne olur bizi içinize alın diye. Ama vakit geçmiş olacak.
Kahrolsun PKK. Kahrolsun PKK'yı cesaretlendirenlere...
Ne Mutlu Türküm Diyene...
 
90 lı yıllarda bayrağı diken komutanlarımız zorunlu emekli edilmiş durumda şu anda. Örnek Osman PAMUKOĞLU. Gerçekten mükemmel bir komutan...
"Tümgeneral Osman Pamukoğlu neden emekli edildi?
"….. Derecik karakolu'nda bir gece karyolada uyuklamaya çalışırken başıma doğru büyük bir kan basıncı hissettim. O güne kadar hayatımda ne iğne bilirim, ne ilaç, ne hastalık. Ayağa kalkıp duvara tutunarak kendimi yandaki uyduruk tuvalete zor attım. Yüzümü yıkadım, geçer gibi oldu. Sabah bir baktım ki alt ve üst çenelerimdeki sapasağlam dişler sallanıyor. ‘İdare edeyim’ diyorum ama konuşmada zorlanıyorum, kahvaltıya indik. Kimse fark etmeden önümdeki tuzluğu bir peçetenin içine boşaltıp cebime koydum. Şemdinli'ye gitsem dişçi bulurum ama, ayrılacak saniyem yok. Hemen yukarı çıkıp lavabo aynasının karşısında sallanan iki dişi elimle tutup çıkarttım. Alt çenedekileri tuttum, bir türlü çıkmıyorlar. Sen misin çıkmayan? Komando bıçağımı baldıra bağlayan ipi çıkarttım, kalın geldi. Kafaya koymuşum, o iş bitecek. İpi ortasından keserek incelttim. Dişlere sıkıca bağlayıp hızla çektim, lavabo kan içinde kaldı. Peçeteye boşattığım tuzu, kanayan yaralara bastım.Yıkadım yine bastım. Sonra birkaç sigarayı parçalayıp tütünleri yerleştirdim ve masaya döndüm."
 
Emekli Tümgeneral Pamukoğlu’nun bu kişisel öyküsü aslında kişiliği ile ilgili olduğu kadar komutanlığı ile ilgili olarak da ipucu veriyor.

Popüler Paşa!

Ard arda gelen terörist saldırılardan sonra kuşkusuz medyada görüşlerine en çok yer verilen ve yine tartışmasız biçimde en çok ilgi gören kişi emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu. Ancak bu durumdan çok memnun olmayanlar da var.

Dağlıca’da yaşanan terörist saldırının olduğu gün, Türkiye’de bir çok televizyon kuruluşu ulaşabildiği hemen tüm uzmanları yayınlarına konuk etti. Bunlardan biri de Osman Pamukoğlu’ydu.
 
Özellikle SkyTürk’te kendisi ile birlikte “Kan Uykusu” serisini hazırladığı Serdar Akinan ile birlikte yürüttüğü program, tam da operasyonun devam etttiği, bölgeden sağlıklı haberlerin gelmediği, hükümetin ve Genelkurmay’ın da yeni yeni kamuoyu ile bilgi paylaşmaya başladığı saatlere denk düştü.

Durum böyle olunca Pamukoğlu paşa, zaten içinden geldiği ve bizzat ayak basarak gezdiği, karış karış bildiği bu coğrafya ve yine aynı bölgeden gelen askeri tecrübesini kullanarak sanki operasyonu yönetiyormuş denli önemli açıklama ve analizlerde bulundu.

Bulunda ama hükümet tarafından-isim vermeden de olsa-oldukça sert reaksiyon gördü. Önce Başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, ardından da bizzat Başbakan birden çok kez bu tür yayınların doğru olmadığını, “uzmanlığı kendinden menkul uzmanlar” serzenişini de kullanarak hem medyaya hem de bu uzmanlara kaş çattı.
 
Bu eleştiri doğru veya yanlış tartışılır ama o sırada kamuoyu çoktan Pamukoğlu’na kilitlenmişti ve bu kadar başarılı bir askerin nasıl olup da emekli edildiği konusunda da merak sahibi olmuştu.

Nitekim ATV’deki “Siyaset Meydanı”nda ve daha bir çok kanalda bu soru gündeme geldi. Hatta sorular “emekliliğinizde gizli bir durum olduğunu düşünüyor musunuz”a kadar vardı.

Pamukoğlu ise bu soruları açık biçimde yanıtlamadı. "Bir duyum ve spekülasyonlara bakarak, benim kulağıma şu veya bu geldi diyerek bilmediğim bir konu hakkında yorum yapamam” diyerek kestirip attı.

Pamukoğlu fenomeni hem konjonktür hem de seri belgesellerle kamuoyuna yansımış bir akım olmakla birlikte, aslında çok uzun zamandır internt sitelerinde “fan”ları oluşmuş bir mesele.
 
Bu sitelerde ve forumlarda Pamukoğlu paşa gerçekten de “efsane komutan” ünvanını çoktan kazanmış bulunuyor. Ve yine bir çok kişi paşanın emeklilik öyküsünün arkasını sorguluyor.

Bu sorgulamanın ana ayağı ve nedeni ise Pamukoğlu’nun askeri kariyeri. Çünkü Yüksek Askeri Şura, subayların terfilerinde önce ve öncelikle bu sicillerine bakıyor. Ve Pamukoğlu’nun sicili “emeklilik” için pek uygun gelmiyor kimseye.
 
Bu nasıl sicil?

Osman Pamukoğlu’nun klasik ve ansiklopedik biyografisi şu; “1947 yılında Sinop'un Gerze ilçesinde doğmuştur. Selimiye Askeri Ortaokulu, Kuleli Askeri Lisesi, Kara Harp Okulu, Piyade Okulu, Kara Harp Akademisi, Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Milli Güvenlik Akademisi'nde öğrenim yapmıştır.11 yaşından itibaren 43 yıl üniforma giymiştir. On yıl piyade subayı, 16 yıl kurmay subay olarak, kıta komutanlıkları ve karargah subaylığı görevlerinde bulunmuştur.1993'de Tuğgeneralliğe terfi etmiş,1997'de Tümgeneralliğe yükselmiştir. 2002'de Tümgenerallikten emekli olmuştur.1990-1992'de Edirne-Uzunköprü'de 42'nci Piyade Alay Komutanlığı,1993-1995'de Hakkari'de Dağ ve Komando Tugayı ve Güvenlik Komutanlığı,1998-2000'de Kıbrıs'ta 28'nci Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı, 2000-2001'de İstanbul'da Piyade Okul Komutanlığı vazifelerini yapmıştır. Osman Pamukoğlu; 1. Dereceden Altın Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, 2 kez Üstün Cesaret ve Feragat Nişanı ve 5 kez Üstün Birlik Yetiştirme Nişanı almıştır.”
 
Tabii oldukça resmi bir biyografi. Önemli ayrıntılar yok. Örnekleyelim. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 5 kez Üstün Birlik Yetiştirme Nişanı almış başka bir komutan bulunmuyor. Hatta bir subayın bu onuru tüm hayatı boyunca ancak 3 kez yaşayabileceği söyleniyor.

Bu vaka o subayın çok yüksek “sevk ve idare” kabiliyetine sahip olduğunun bir göstergesi.

Bu şaşırtıcı ama yine de küçük bir örnek. Benzerine çok nadir rastlanan bir başka örnek, Pamukoğlu’nun daha Albay rütbesindeyken Tugay Komutanlığı’na getirilmiş olması. Bu şu demek; daha ortada Şura yokken general olacağı belli anlamına geliyor.

Tabi bunlar bile TSK’da son derece önemli ve yüksek bir makam Korgenerallik rütbesi için yeterli olmayabilir. Zira bu başarılar dönemsel olabileceği gibi, bir subayın askeri geçmişinin de çok önemi var.
 
Fakat burada da bir problem-bilindiği kadarı ile-gözükmüyor. Pamoğlu Yüzbaşı rütbesindeyken de 1. sırada olan, generalliğe giden yolda ana geçit olan kurmaylık sınıfında 86 kişi içinde “üstün sicille” mezun olan sadece 5 kişiden biri ve bu 5 kişi içinde de birinci sırada bulunan bir subay.

Nihayet Kurmay Albay rütbesinden generalliği ilk açıklanan subay da Pamukoğlu. İşte tüm bu kariyer ve askeri başarılar Pamuoğlu’nun bir üst rütbeye terfisine yetmemiş ve emekli edilmiş.

Yüksek Askeri Şura kararları Anayasa’da tanımlalan biçimde oluşan ve devamında hukuksal yolu kapalı olan bir süreç. Esasında böyle olması da mantıklı. Çünkü askeri disiplin mimarisi ve emir-komuta zinciri böyle olabilir.

Zaten kamuoyunun merak ettiği de tam olarak bu değil. Merak konusu olan Pamukoğlu’nun neden emekli edildiği. Bu sorunun tam bir yanıtı yok. Ama ipuçları mevcut.
 
Bunlardan biri zamanın Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’le yaşadığı söylenen anlaşmazlıklar. Bunların da ne olduğu bilinmiyor. Aslında bilinmesi de çok gerekmiyor.

Çünkü Güreş o sırada TSK’nın komutanı ve onun emirleri geçerli. Pamukoğlu’na düşense bu emirle uymak. Zaten bu iddianın bir de çürük tarafı var. Osman Paşa Güneydoğu’da Tugay Komutanı olduğu zaman hala Albay rütbesinde idi ve Doğan Güreş tarafından özel olarak seçilip gönderilmişti.

Öte yandan bir başka spekülasyon konusu ise zamanın Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel ile ilgili.

Cumhurbaşkanı Demirel’in, İran sınırlarını da zorlayan, terör kampı çevrildiği ve 1 saat sürecek çatışma ile terör örgütünün çok ciddi bir darbe olacağı başlamış bir operasyonu, "iran ile iliskilerimize zarar verir" gerekçesiyle iptal etmesiyle başlayan ve daha sonrasında saldırıya uğrayan bir askeri karakolu ziyareti sırasında Demirel ile Pamukoğlu arasında dialoğun emeklilikte payı olduğu iddiasıdır.
 
Evet arkadaşlar görüyorsunuz ki böyle bir paşamızı kuvvet komutanı yapmadan emekli etmişler acaba neden?
 
Kan Uykusu belgeseliyle ilgili daha önce mesaj atmıştım, o belgeseli izlerseniz Osman Pamukoğlu' nun neler yaptığını görebilirsiniz.

[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=f7manYK8mWE[/youtube]
 
ıraka girmek için bush dan izin almaya giden , maalesef iktidara gelme nedeni olanlara borcunu ödeme çabası (ABD,AB,Tüm komşularımız ve en çok oyu aldığı Güney doğu anadolu insanı) ve bu sırada kendi ülkesini satan bir insan tarafından yönetilmesi ne acıdır bilseniz
 
Konu Ekim 2007 de açılmış.Yani biz Güneş opreasyonunu yapmadan önce.Tam şerrefsizleri bitiriyorduk,Doğu ile batı kaynaşmaya başlamıştı ki böyle bir zamanda ülke gündemini değiştirenlerin ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışanların Allah cezasını versin.
Merak ediyorum neden Tam böyle bir zamanda yaptılar da daha önceden yapmadılar.
 
Evet bazıları bitmesini istemiyor diye bitmiyor bu kahrolası pkk.
pkk nın bitmesini istemeyenlerde içimizdeki hainlerdir. Bİr gün sıra onlara da gelecek elbet.
"Yapan eder eden bulur"
 
bunlar bu ülkeyi iyice sahipsiz sandı. bizim sabrımızı sınıyorlar. resmen kaşınıyorlar. hayır madem sevmiyosun defol git... olmuşlar onun bunun iti köpeği bize havlıyorlar. bir gün gelecek bitecekler....
 
PKK mezarlığı külliyen yalan

Irak'ın kuzeyindeki Kandil Dağı'nda bulunan PKK mezarlığının, bazı internet siteleri ve gazetelerde Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde bulunuyormuş gibi gösterilmesi tepki çekti. Diyarbakır Valisi Efkan Ala, PKK mezarlığının Diyarbakır'da olduğunu yazanları ‘provokasyon yapmakla' suçlarken, Bismil Belediye Başkanı Şükran Aydın da, bu iddiada bulunanlar hakkında dava açacaklarını söyledi.

PKK'nın üstlendiği Irak'ın İran sınırı yakınlarındaki Kandil Dağı'nda yaptığı mezarlığın fotoğrafı önce bir internet sitesinde ‘Diyarbakır'ın bir ilçesinde PKK mezarlığı' başlığıyla yer aldı. Ardından bazı gazetelerde yer alan fotoğrafın, Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'ne çekildiği ileri sürüldü.

Vali Ala, Diyarbakır'da böyle bir mezarlığın bulunmadığını ve olayın provokasyon olduğunu söyledi. Vali Ala, şöyle konuştu: ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde böyle birşey olması mümkün mü? Binlerce yıllık geleneği olan bir devletin temsilcisi olarak söylüyorum ki, bu tamamen provokasyona yöneliktir. Uydurma, tamaman yalan gerçek dışı bir iftiradır. Akılla, mantıkla izah edilmez. Türkiye Cumhuriyeti devleti basiit provokavatif eylemlerle meşgul edilecek değildir. Buradaki tüm güvenlik güçleri, asker polis hepimiz hangi işi yaptığımızı biliyoruz. Bunlar külliyen yalan.'

Bismil Belediye Başkanı SHP'li Şükrün Aydın da ilçede 5 mezarlığın bulunduğunu, bunların duvarlarını yeni yaptıklarını söyledi. Başkan Aydın, ‘Bizim ilçemizde PKK mezarlığı yok. Böyle bir şey olsa gazetecinin haberi olur da devletin ve bizlerin haberi olmaz mı? Bunu yapanların peşini bırakmayacağız' dedi.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ ... wid=502278
 
osman pamukoglu hakkinda az cok bilgim vardi ama bu yazı dizisi gercekten birazdaha bilgilendirdi hepsini sıkılmadan okudum süperdi keske ozaman pkk kamplari vurulsaydida simdi bukadar gelisemezlerdi daha da cogalamazlardi yazık cok yazık usare arkadasima tesekkürler yazılari icin cok güzel bilgiler
 
Şerefsiz olan bunlar değil zaten bunlar terörist anladık ama bu belediye başkanına dava açmayan sözüm ona cumhuriyet savcılarıdır. Bu cumhuriyet açısından tehlike unsuru değil mi. Laiklikle ilgili bir tehdit durumunda ayağa kalkan savcılar neredesiniz, Cumhuriyet sadece laiklikle mi ayakta kalacak. Şiir okuyan 10 milyonluk şehrin belediye başkanını görevden alanlar nerdesiniz. Şerefsizin kim olduğu ortada hatta bunlar şerrrrrrrrrrefsiz :x :x :x :x :x :x
 
Geri
Üst