.

Kodla Büyü
Beklenen şiddet 7, 7.5 arası. İnsanların çaresi yok. Kendi adıma, 3 katlı, zemini sağlam sahilden uzak ve yeni binadayım. Ama Türk insanın yaptığı hiç bir yapıya güvenmiyorum. O yüzden sahilde 10 katlı 60 yıllık binada oturandan ne kadar farkım var bilmiyorum.
 
"Kesin olarak gerçekleşecek bu depremle ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz?", "Ve o depremde kesin gerçekleşecek." Hocam bu cümleler bana çok yanlış geldi. "Kesin" özellikle. Gerçekleşme ihtimali olabilir. Allah'ü Teala Dünyada olabilecek bazı olayları gizlemiştir. Günümüz teknolojisinde belki bazıları tahmin edilebiliyor.

Ama deprem'de her ne kadar tedbir alırsanız alın. Başınıza gelecek olaylar ezelde takdir buyurulmuş. 30 yıllık binada da otursan 0 binada da otursan fark etmez.

"konya-da-yangin-cikan-evde-coken-catinin-altinda-kalan-7-depremzede-öldü." bak bu habare. Nereye kaçarsan kaç.
 
  • Beğen
Tepkiler: vgm
"Kesin olarak gerçekleşecek bu depremle ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz?", "Ve o depremde kesin gerçekleşecek." Hocam bu cümleler bana çok yanlış geldi. "Kesin" özellikle. Gerçekleşme ihtimali olabilir. Allah'ü Teala Dünyada olabilecek bazı olayları gizlemiştir. Günümüz teknolojisinde belki bazıları tahmin edilebiliyor.

Ama deprem'de her ne kadar tedbir alırsanız alın. Başınıza gelecek olaylar ezelde takdir buyurulmuş. 30 yıllık binada da otursan 0 binada da otursan fark etmez.

"konya-da-yangin-cikan-evde-coken-catinin-altinda-kalan-7-depremzede-öldü." bak bu habare. Nereye kaçarsan kaç.
Başka bir ilde daha olmuştu, depremin zararlarından kaçınmak mümkündür fakat ölümden kaçmak imkansızdır. Hayatın en büyük gerçeğidir ölüm.
Peki bir Müslüman ne yapmalıdır? İbret almalıdır. Nelerdir bunlar, elbette herkes kendi içine dönüp farklı farklı ibretler alabilir ama şunları asla atlamamalıyız.
1- Yasalara uygun evler yapmalıyız. Yasalar bilim adamlarının belirttiği tehlikelere göre düzenlendiği için güvenilir olacaktır. Hile hud'a ile yasaların çevresinden dolaşıp haksız ruhsat alan veya binanın kolonlarıyla oynayanların akıbeti ortadadır.
2- Ölümün bize çok yakın olduğu hakikati. İnsanın sonsuz emellerine karşılık kısacık bir ömrü olduğu gerçeği hiç akıldan çıkarılmamalı.
3- Yarın muhtaç duruma düşebileceğimiz gerçeği. Bunun için sadece günlük kazanıp yiyenler endişelenmemeli(ben 3 gündür iş yapamıyorum, çadırda çocuklarıma bakmam lazım, bana iş lazım diye ağlayan kardeşimizi hatırlayalım), parası olup hiç bir şey yapamayanlar da endişelenmeli. Çünkü bölgede 1 haftadan sonra bile paranın satın alabileceği sadece benzin söylemleri duymaya devam ettik.
4- Sadakanın verilme usulüne azami dikkat. Zenginlerin yalın ayak sırtı kabak(bizim oranın tabiri) sokağa fırladığı, çorba sırasında beklediği, başını sokacak çadır bulamadığı ve sadakaya her an muhtaç olabileceğimiz gerçeği ile karşılaştık... Aslında vereceğimiz şeyler ve miktarlar da eklenebilir ama uzatmayayım.
Hasılı liste uzatılabilir, İstanbul için alınabilecek önlemleri sıralayan bir sürü bilim insanı var. O nüfus azalmadıkça bunları çözmek ne kadar mümkün olur bilemem. Bu konuda çözümden ümidi olmayan Celal Şengör'ün "Şöyle yakışıklı bir deprem olsa İstanbul'da, ortalık bir temizlense." söylemine çok da şaşırmadığımı söyleyeyim.
Ve daha insaflı bir insan olan Dr. İyad'ın depreme nasıl bakmalıyız sorusuna verdiği cevapla noktalayayım.


Başımız sağ olsun. Geçmiş olsun. Hayırlı cumalar, hayırlı kandiller, herkese selamlar.
 
Bu arada arkadaş tedbirleri de sormuş. Yıkılacağından neredeyse emin olunan yerlerde oturanlar için de yıkılmayacağından neredeyse emin olunan binalarda oturanlar için de tedbirler benzer olacaktır. Bunu Barış Özcan şöyle vidyolaştırmıştı:

Tıkla

Ekleme:
Bina güçlendirme işlemleri de çok faydalı olabilir, 14 yıl önceki bir belgeselde güçlendirme çalışması anlatılan binanın, 2023 depreminde hasarlı olmasına rağmen yıkılmadığı söyleniyor.

Six Colours: Antakya🇹🇷 and the earthquake risk [2009]
 
Son düzenleme:
"Kesin olarak gerçekleşecek bu depremle ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz?", "Ve o depremde kesin gerçekleşecek." Hocam bu cümleler bana çok yanlış geldi. "Kesin" özellikle. Gerçekleşme ihtimali olabilir. Allah'ü Teala Dünyada olabilecek bazı olayları gizlemiştir. Günümüz teknolojisinde belki bazıları tahmin edilebiliyor.

Ama deprem'de her ne kadar tedbir alırsanız alın. Başınıza gelecek olaylar ezelde takdir buyurulmuş. 30 yıllık binada da otursan 0 binada da otursan fark etmez.

"konya-da-yangin-cikan-evde-coken-catinin-altinda-kalan-7-depremzede-öldü." bak bu habare. Nereye kaçarsan kaç.
Bu bakış açısını anlamam mümkün değil. Işık kırmızı mı yeşil mi bakmadan öylece yürüyelim. Emniyet kemeri takmaya gerek yok. Kapıyı kilitlemeye gerek yok. Vb.... Herşey olacağına varır. Vay arkadaş
 
"Kesin olarak gerçekleşecek bu depremle ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz?", "Ve o depremde kesin gerçekleşecek." Hocam bu cümleler bana çok yanlış geldi. "Kesin" özellikle. Gerçekleşme ihtimali olabilir. Allah'ü Teala Dünyada olabilecek bazı olayları gizlemiştir. Günümüz teknolojisinde belki bazıları tahmin edilebiliyor.

Ama deprem'de her ne kadar tedbir alırsanız alın. Başınıza gelecek olaylar ezelde takdir buyurulmuş. 30 yıllık binada da otursan 0 binada da otursan fark etmez.

"konya-da-yangin-cikan-evde-coken-catinin-altinda-kalan-7-depremzede-öldü." bak bu habare. Nereye kaçarsan kaç.
Hocam bu cevapla bizi Allah'ü Teala'dan soğutacaksınız, Allah muhafaza. Elbet ölümden kaçamayız. Ama bize emanet verilen bedenimizi de mi korumaya çalışmayalım? O cümlelerdeki 'kesin' kavramı elbetteki eldeki bilimsel veriler ışığında kesin. Kimse batıni bir kesinlikten bahsetmiyor. Ama açıklamalarınız insanları çaresizliği kabullenmeye yöneltiyor. İnsan canının hiç mi değeri yok ki, eğer olmasaydı değeri olmayan birşey başkasına emanet edilir miydi?
 
İstanbul'da yaşamıyorum. Eğer İstanbul'da yaşasaydım; imkanım varsa başka şehre tayin isterdim. İstanbul'da kalmaya mecbursam; imkanım varsa zemini kayalık olan yerlerde ev alır ya da kiralardım. Ve mutlaka deprem dayanıklılık testi yaptırırdım. Tsunami tehlikesine karşı da mümkün mertebe deniz seviyesinden yüksek bir yerde otururdum. Ben bu tedbirleri alırdım, takdiri Allah'a bırakırdım. Ecel gelmişse ne yaparsan yap boş tabi..
 
İstanbul'da yaşamıyorum. Eğer İstanbul'da yaşasaydım; imkanım varsa başka şehre tayin isterdim. İstanbul'da kalmaya mecbursam; imkanım varsa zemini kayalık olan yerlerde ev alır ya da kiralardım. Ve mutlaka deprem dayanıklılık testi yaptırırdım. Tsunami tehlikesine karşı da mümkün mertebe deniz seviyesinden yüksek bir yerde otururdum. Ben bu tedbirleri alırdım, takdiri Allah'a bırakırdım. Ecel gelmişse ne yaparsan yap boş tabi..
Hocam, bunları bende biliyorum da, bahsettiğiniz evlerin kirası 15 bin, evler 5 milyon olunca çaresiziz.
 
Deprem ülkesi olduğumuzu binaların değil tedbirsizliğin öldürdüğünü en tepeden başlayarak(BİR TÜRLÜ ÖĞRENEMEDİLER NE HİKMETSE!) 4 yaşındaki çocuğa varana kadar ÖĞ-REN-ME-MİZ GEREKİYOR. Beyinlerimize kazımamız gerekiyor zira artık tükendik !

İstanbul'da yaşıyorum binamız 8 yıllık riskli ilçelerden birinde şuan için;
Bina sağlam mı diye baktıramadık en iyi ihtimalle (hiç inanmıyorum ama ) sağlam çıksın benim ya da yakınlarımdan birinin bu depreme evde yakalanacağımızın garantisi var mı ?
Deprem anında kendimi dışarı attım diyelim sokağımda ve çevre sokaklarda adım atacak binalardan kaçabileceğim hiç bir şekilde boş alan toplanma alanı yok !
Okulda yakalandığımızı düşünelim okulun sağlamlığı ile ilgili hiç bir fikrim, bilgim yok. O anda kesinlikle koordineli bir şekilde tahliye edilebileceğimizi sanmıyorum bunu tatbikatlardan bizzat görüyoruz.
Diyeceğim o ki her birimizin yerel yönetimlerden başlayarak tedbir almaları, riskli yapıları tespit etmeleri ve ivedilikle çalışmalar yapmaları için ses çıkarmamız gerekiyor. Yoksa bizlerin kimsenin umurunda olduğunu sanmıyorum.

Cimer olur twitter olur dillendirmek ve kesinlikle işlerin çok hızlı yürütülmesi gerekiyor, bireysel olarak alabileceğimiz tedbirler çok sınırlı kendimi demir kutunun içinde saklayamayacağıma göre her an her yerde bu riskle karşı karşıya olduğumuza göre yetkililer işlerini yapmak zorunda.
Japonya da 7-8 şiddetinde depremde insanlar yaşamalarına devam edebiliyor da mevzu biz olunca mı alınyazısı oluyor bir tek ? Önce tedbir, tedbir, tedbir...
 
Son düzenleme:
"Kesin olarak gerçekleşecek bu depremle ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz?", "Ve o depremde kesin gerçekleşecek." Hocam bu cümleler bana çok yanlış geldi. "Kesin" özellikle. Gerçekleşme ihtimali olabilir. Allah'ü Teala Dünyada olabilecek bazı olayları gizlemiştir. Günümüz teknolojisinde belki bazıları tahmin edilebiliyor.

Ama deprem'de her ne kadar tedbir alırsanız alın. Başınıza gelecek olaylar ezelde takdir buyurulmuş. 30 yıllık binada da otursan 0 binada da otursan fark etmez.

"konya-da-yangin-cikan-evde-coken-catinin-altinda-kalan-7-depremzede-öldü." bak bu habare. Nereye kaçarsan kaç.
tevekkül kelimesinin anlamını öğrenmenizi tavsiye ediyorum
 
Kışın düzenli yağış olması önemli.Uzun süre yağış almadığı zaman faylarda sorunlar olusuyor heralde.Artvin barajı türkiyede doganın dengesini bozdu.
Bence barajlar ile ilgili dolaylı çok felaket yaşıyoruz.Düzenli yağış olmasını dileyelim.Tabi benimkisi bilimsel bir gercekliği olmayan sadece bir sav.Herhangi
bir dayanak yok.Kışın kurak geçen yıllarda deprem aktiviteleri araştırılsın.
 
Kışın düzenli yağış olması önemli.Uzun süre yağış almadığı zaman faylarda sorunlar olusuyor heralde.Artvin barajı türkiyede doganın dengesini bozdu.
Bence barajlar ile ilgili dolaylı çok felaket yaşıyoruz.Düzenli yağış olmasını dileyelim.Tabi benimkisi bilimsel bir gercekliği olmayan sadece bir sav.Herhangi
bir dayanak yok.Kışın kurak geçen yıllarda deprem aktiviteleri araştırılsın.
keşke beğenmeme butonu da olsa.
 
"Kesin olarak gerçekleşecek bu depremle ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz?", "Ve o depremde kesin gerçekleşecek." Hocam bu cümleler bana çok yanlış geldi. "Kesin" özellikle. Gerçekleşme ihtimali olabilir. Allah'ü Teala Dünyada olabilecek bazı olayları gizlemiştir. Günümüz teknolojisinde belki bazıları tahmin edilebiliyor.

Ama deprem'de her ne kadar tedbir alırsanız alın. Başınıza gelecek olaylar ezelde takdir buyurulmuş. 30 yıllık binada da otursan 0 binada da otursan fark etmez.

"konya-da-yangin-cikan-evde-coken-catinin-altinda-kalan-7-depremzede-öldü." bak bu habare. Nereye kaçarsan kaç.
Güldür güldürde bir skeç vardı. Her felakete nasip hocam, kısmet hocam, kader hocam diyen bir aile vardı. Abartılı bulmuştum. Meğer aramızdaymış.
 
"Kesin olarak gerçekleşecek bu depremle ilgili ne gibi tedbirler alıyorsunuz?", "Ve o depremde kesin gerçekleşecek." Hocam bu cümleler bana çok yanlış geldi. "Kesin" özellikle. Gerçekleşme ihtimali olabilir. Allah'ü Teala Dünyada olabilecek bazı olayları gizlemiştir. Günümüz teknolojisinde belki bazıları tahmin edilebiliyor.

Ama deprem'de her ne kadar tedbir alırsanız alın. Başınıza gelecek olaylar ezelde takdir buyurulmuş. 30 yıllık binada da otursan 0 binada da otursan fark etmez.

"konya-da-yangin-cikan-evde-coken-catinin-altinda-kalan-7-depremzede-öldü." bak bu habare. Nereye kaçarsan kaç.
hocam sen kader anlayışını farklı insanlardan tekrar bi oku bence, bu şekilde konuşarak İslam'a zarar veriyorsun. ( bakış açılarını bozuyorsun insanların yoksa islam bozulmaz) hükümet üyelerinin de bu şekilde açıklamaları var ne yazık ki, bu yüzden islam ile zıtlaşıyor insanlar.

benim kader anlayışımda ciddi etkiler uyandıran şu cümleleri not aldığım şekilde yazıyorum, ilgilisine.

  • İnsana(sadrına) 4 kanaldan bilgi gelir( Rahman, Melek , Şeytan, Nefs )
    İmam Eşari : Muyulat(Dürtüler) İlahi'dir, Tasarrufat(yapmış olduğumuz hareketler-seçimler) beşeridir.
    İmam Maturidi : Dürtülerin dahi ilahi olmadığını söyler. Nedeni >
    يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ "Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin; eğer O’na kulluk ediyorsanız." (Bakara; 172)
  • Ne yersen o'sun.
  • bir tünelde ilerliyorsun ve sürekli 2 yol çıkıyor karşına, biri iyi biri kötü, hangisini tercih edeceğin sana bağlı.Yediğin,içtiğin, arkdaşların,eşin,dostun bu kararı vermende etkili.
 
Binamızı tekrar test ettirdik.
Ben de diyorum niye hiç sallantıyı duymadık meğer çimentoyu fazla koymuşlar. 😃
60 daire için toplam 1000 TL ödedik.
Bina gayet sağlam güçlendirme yapılmasına hiç gerek yokmuş. Bina için yapılan diğer testlerin sonuçları sonra çıkacak.
Hocam hangi firmaya yaptırdınız testi, hangi testi yaptı? Biz de 110 daireli yeni yapılmış bir sitede oturuyoruz bu olaylardan sonra müteahit geldi binada neler yaptığını şahitler(komşular) eşliğinde anlattı,anlattıkları doğruysa baya dikkat etmiş, ancak tam altından fay hattı geçer ve İstanbulun yarısı yıkılır belki o zaman dedi istediğiniz testi de yaptırın dedi ben yine de test yapılsın istiyorum.
 
hocam sen kader anlayışını farklı insanlardan tekrar bi oku bence, bu şekilde konuşarak İslam'a zarar veriyorsun. ( bakış açılarını bozuyorsun insanların yoksa islam bozulmaz) hükümet üyelerinin de bu şekilde açıklamaları var ne yazık ki, bu yüzden islam ile zıtlaşıyor insanlar.

benim kader anlayışımda ciddi etkiler uyandıran şu cümleleri not aldığım şekilde yazıyorum, ilgilisine.

  • İnsana(sadrına) 4 kanaldan bilgi gelir( Rahman, Melek , Şeytan, Nefs )
    İmam Eşari : Muyulat(Dürtüler) İlahi'dir, Tasarrufat(yapmış olduğumuz hareketler-seçimler) beşeridir.
    İmam Maturidi : Dürtülerin dahi ilahi olmadığını söyler. Nedeni >
    يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ "Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin ve Allah’a şükredin; eğer O’na kulluk ediyorsanız." (Bakara; 172)
  • Ne yersen o'sun.
  • bir tünelde ilerliyorsun ve sürekli 2 yol çıkıyor karşına, biri iyi biri kötü, hangisini tercih edeceğin sana bağlı.Yediğin,içtiğin, arkdaşların,eşin,dostun bu kararı vermende etkili.
iki tür kader var.1.si senin iradenle gerçekleşen kader.Yani beşeri olan.Mesela birine sadaka veriyorsun o kişi de sana dua ediyor bir beladan kurtuluyon ya da Sıkı çalışıyorsun sınavı kazanıyorsun.Diğeri mutlak kader.Elinden gelen her şeyi yapsan bile gerçekleşecek kaderdir.Yarının sınırında filminde kaderi güzel anlatıyor.Tom,savaşcı kıza sunu diyor.Ben ne yaptıysam da sen şuradaki yaratığı geçemeden ölüyorsun.İşte o mutlak kader.Hiç önlem alınmamış Allah'a emanet kararlar(tevekkülsüz) ile binalar yapılmış mutlak kaderdi diyemeyiz.Neden 5.9 değil de 7.7 oldu işte o mutlak kaderdi.Allah u teala isteseydi 5 şiddetinde gerçekleşirdi bu da iman.Kısaca alınyazı; Beyaz bir defterin var her şeyi yazabilirsin fakat sayfan bittiyse işte artık ne yapsan da faydasız.
 
Geri
Üst