Allah Düşmanın bile Mert olanını Nasip Etsin

Kodla Büyü

paradiso

Seçkin Üye
Seçkin Üye
Mesajlar
387
Aslında polemiğe sebep olmak istemiyorum kaç gündür haberleri ve sosyal medyayı takip ediyorum ama sonunda dayanamayıp bu konuyu açtım.
Günlerdir Cumhurbaşkanının sarayda verdiği iftar üzerinden çok acımasızca iftiralar atıldı. En son olarak ta masanın kurulum videosu yayımlandı Bu iftiraları atmak nasıl bu kadar kolay oluyor çok merak ediyorum. Hangi görüşten olursak olalım önce insan olmayı, insan olmanın gerekliliklerini unutmamalıyız. İnandığımız ideoloji aklımızı örtmemeli. Gazetecilik ahlakı bu kadar ucuz olmamalı. İnsanlık bu değil. Sözü çok uzatmayacağım sadece şunu söylemek istiyorum.

Allah düşmanının bile Mert olanını nasip etsin!

Saraydan yapılan açıklama
CUMHURBAŞKANLIĞI, İFTAR YEMEĞİNDE KULLANILAN MASANIN MALİYETİNİN 240 BİN LİRA OLDUĞU İDDİALARI ÜZERİNE, MASANIN KURULUMU SIRASINDA KAYDEDİLEN GÖRÜNTÜYÜ KAMUOYUYLA PAYLAŞTI.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu akşam muhtarlar ile gerçekleşen iftar yemeğinde : "Hepsinin faturaları elimizde. Maliyeti 240 bin lira olarak ifade edilen yemek masası var ya bu Siteler'deki bir ustamız tarafından 4 bin 600 lira artı KDV'dir yani 5 bin lira maliyeti var ama 240 bin lira diye ifade ediyorlar, 5 bin lira nerede, 240 bin lira nerede? Bu bir portatif tabla, suntadan yapılan, altındaki masalar, demir profiller, bunlar geçtiğimiz günlerde rahmetli olan Sayın Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır. 4 bin 35 lira olduğu iddia edilen şu sandalyeler Sayın Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır, böyle bir maliyet yoktur. Buranın eski demirbaşında olan sandalyelerdir. Masa üzeri ve çevresinde bulunan 32 bin lira maliyeti olduğu iddia edilen dekorlar da yine bir önceki dönemden kalmadır, böyle bir maliyet söz konusu değildir. Yemekte kullanılan çatal, bıçak gibi servis malzemeleri yine rahmetli Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminden kalmadır." ifadelerini kullanmıştı

İFTAR MASASININ KURULUM VİDEOSU
https://www.facebook.com/turkiyegazetes ... 842231825/


MALUM HABERLER

TMMOB Mimarlar Odası: 'Saray’ın iftar masası 240 bin koltukları 435 bin lira'
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/29360200.asp

Mimarlar Odası: İftar sofrasının maliyeti 6.5 milyon lira
http://www.imctv.com.tr/99402/2015/06/m ... lyon-lira/

Ak Saray'daki 'mütevazi' iftar sofrası sosyal medyanın dilinde
http://www.mynet.com/haber/guncel/ak-sa ... -1894437-1
 
bu masayı 5 milyara anca sunta alabilirsin. :p madem yiğitsin 1000 odalı yerde 20 odasını kullansan geliye kalan 980 odada ne yapılıyor anlatırmısın diğerlerine katılsak bile.mütevazi iftar sofrasanına herkez mercedesle gelmiş.gecen gün koç falan mütevazi bir yemek yedi bogazda ne olacak herkes boğazda yemek yiyor deilmi.peki bunu faturalarını neden göstermediler. kayıtlı deilmi.bari insaları aptal yerine koyma.
 
Re: Ynt: Allah Düşmanın bile Mert olanını Nasip Etsin

Mertlik,
-Memurun 40 saat, öğretmenin ise sadece 15 saat çalıştığı görüşünü öne sürerek
-147 şikayet hattını açmakla ( diğer memurluklarda bu yoktur)
666 s khk de ve diğer tüm zam olaylarında 10 yıl öğretmenini unutmaktır.
Böyle mert dostlar sağolsun.
 
Re: Ynt: Allah Düşmanın bile Mert olanını Nasip Etsin

Mertlik,
-Öğretmeninin bir günlük rahatsızlığında, iki günlük ücretini kesmektir.
Böyle mert dostlar sağolsun.
 
cumhurbaşkanlığını tebrik ediyorum. kuru gürültüye pabuç bırakmadılar..
zaten 7 milyonluk masa altın klozet falan hiç inandırıcı değildi..
şimdi aynı şekilde kabataş olayının videosunu ve camide içki içenleri de sergilerlerse tam olacak..
merakla bekliyorum..
 
BAŞLIĞA kesinlikle katılıyorum. Ama sadece başlığa.
Allah düşmanın bile MERT olanını çıkarsın herkesin karşısına.
 
israil_2814.jpg


HAŞMET BABAOĞLU
Türkiye'yi nereden vuruyorlar?

Bir yanlışımız var...
Sanıyoruz ki, her gün Sözcü'yle beyni yıkanan, Hürriyet'le gaza gelen kesimler ara sıra öteki medyaya da bakıp söylenenleri kıyaslıyor, tartışıyor. Sanıyoruz ki, bu insanlar bir an geldiğinde gerçeği anlayıp "Cumhurbaşkanlığının davet masası da meğer sıradan bir suntaymış!" diyebiliyorlar.
Sanıyoruz ki, servis takımlarının zaten daha önceki dönemlerden kalma olduğunu öğrenince daha önce akıllarından geçenlerden utanıp sıkılıyorlar.
Sanıyoruz ki, "milletin açlıktan çarığını kemirdiği" dönemlerde verilen Çankaya davetlerindeki "kraliyet havası"na bakılıp şimdiki davetler hakkında düşündüklerinden pişman oluyorlar...
Hayır!
Hayal bunlar!
Maalesef olaylar böyle ilerlemiyor.
Art arda eklenen yalanlar bu yalanlara kanmaya dünden razı kesimleri kemikleştiriyor ve kamuoyunu meşgul ediyor.
Zaten her yalan rüzgârını nihayetinde bizzat Cumhurbaşkanı veya Cumhurbaşkanlığı sözcüleri göğüslemek ve durdurmak durumunda kalıyorsa, eyvah! O zaman çok ciddi bir problem var demektir.
"Yeni Türkiye"nin medyası ve milli duruş sahibi kesimler bu gerçekle yüzleşmek zorunda.
***

2013'ten bu yana ara ara vurguluyorum: Ülke sanki bir tür toplu hipnoza tabi tutuluyor.
Kademe kademe artırılan medyatik telkinlerin sersemletici etkisini hafife almak hata olur.
Bunu görmezsek...
Mesela 6-7 Ekim olaylarının korkunçluğunun neden Kürt kamuoyuna dahi anlatılamadığı konusunu çözemeyiz.
Düşünsenize...
Kedi, trafo, sandığa oturma gibi söylemlerle oyalanarak nasıl esas sandık ihlallerine karşı körleştirildiğimizi anca şimdi, yani iş işten geçtikten sonra anlamaya başladık.
***

Ben "Kültürel iktidar" diyeyim, bir Bourdieu'cu sosyolog "sembolik iktidar" desin veya başka bir terim kullanılsın...
Mesele işte tam orada!
Yani güncel siyasetin nüfuz etmekte zorlandığı toplumsal ve kültürel zihin alanında "Yeni Türkiye"nin hiçbir biçimde tahkim edilmediği bir kez daha ortaya çıktı.
Halk geleneksel serinkanlılığı ve biriktirdiği siyaset tecrübesiyle hâlâ uyanık, hâlâ mevzilerini koruyor. Fakat çok zorlayıcı bir sürecin içinde olduğumuz da açık.
Neden?
Çünkü neo-kolonyalizmin içerdeki kâhyaları siyasal iktidardan düşseler bile kültürel- sembolik iktidarı (yani hayatın yeniden üretildiği alanları) asla vermiyorlar.
Asıl kritik alanın orası olduğunu iyi biliyor ve Türkiye'yi hep oradan "vuruyor"lar!
Bu nokta üzerinde düşünmeyi daha fazla geciktirebilir miyiz?

Kaynak : http://www.sabah.com.tr/yazarlar/babaoglu/2015/06/26/turkiyeyi-nereden-vuruyorlar
 
Geri
Üst